Yetmez ama doğruya doğru
Deplasman yasağının kaldırılmasına yönelik çabalar doğru adımlardır ve takdire şayandır... Hatta geç kalmış bir harekettir... Modern ve yeni Türkiye’nin büyük bir ayıptan kurtulmasıdır...
İdare edilmesi zor diye okulların kapatılmasıdır... Bir veya birkaç çapulcu olay çıkaracak diye, seyirciyi seyirden mahrum bırakmaktır, taraftarı cezalandırmaktır... Zoru kolaya çevirmek varken, kolayı zorlaştırmaktır...
***
Statları; sevgi, dostluk, barış ortamından askeri kışlaya çevirmektir, polis karakolu yapmaktır... Sporu ruhundan uzaklaştırmak, amacından saptırmaktır... Koca Türkiye’nin barışını sabote etmek, kavgaya davetiye çıkarmaktır... Çözüm üretmek varken çaresizliğe teslim olmaktır...
Üç kıtada, her türlü dil, din ve renkteki insanları, barış içinde 600 yıl yönetmiş bir büyük devlet geleneğinin modern Türkiye’sinin, iki takım taraftarını yan yana oturtması, sarmaş dolaş maç izletmesi gerekirken, deplasmana gitmekten mahrum bırakması, tribünleri kapatması ve seyircisiz maç izletmesidir...
***
Türkiye’nin bu ayıplardan tümüyle kurtulması gerekiyor... Öncelikle ilk adım olarak deplasman yasağının kalkması için Kulüpler Birliği Vakfı’nın başlattığı çabaları kutluyoruz, İstanbulumuz’un değerli Valisi Vasip Şahin’in cesur kararını da alkışlıyoruz... Ve bize düşen görev olarak da destekliyoruz...
Tabii ki yetmez, daha fazlasını istiyoruz... Eskiden, yani 90’lara kadar, tribünlerin yarı yarıya bölündüğü ortamı çok özledik... Ancak bir gün, onun da gerçekleşmesini sabırla bekleyeceğiz ama hemen o ortamı oluşturun demeyeceğiz...
***
Olmazsa olmazımız, seyircisiz maç yasağını yasaklayarak, seyircisizlik probleminin çözümlenmesini istiyoruz... Tribünlerin taraftara kapatılması yerine 5149 ve 6222 Sayılı Şiddetle Mücadele Yasası’nın tam uygulanmasını arzuluyoruz...
Sorun belli, çözümü belli, sadece irade ve kararlılık gerekiyor, o kadar... Kulüplerin, bu adımları atmışken, ciddi ve samimi olmalarını, kimseyi kandırmadan görevlerini yapmalarını, taraftarını, taraftar dernekleri vasıtasıyla eğitmelerini, suçluları korumadan, polisle iş birliği yaparak adalete teslim etmelerini bekliyoruz...
***
Beşiktaş’ın maçları dışında, neredeyse bütün takımların tribünleri boşaldı... Seyirci olmayınca da futbolun ne tadı kaldı, ne de tuzu kalıyor... Yeni bir şeylerin yapılması lazım... Kulüpler Birliği bu hayırlı adımı atmışken Futbol Federasyonu’nun da devreye girmesi ve sözünü ettiğimiz bütün yasakları kaldırarak yeni bir heyecan oluşturması sayesinde tribünler dolacaktır...
UEFA, seyircisiz maç oynatmaya devam ederse etsin... Ancak TFF, bu kararlarla belki Avrupa’ya da örnek olacaktır...
Olay basit, müsabakaları seyircisiz değil, en yakın komşu ilde veya iki takımın mutabık kaldığı bir başka şehirde oynatabilir... İzmir yıllardır Süper Lig’e, derbilere hasret...
Erzurum, Mersin, Şanlıurfa, Afyon, daha pek çok ilde yeni, modern, muhteşem statlar, Süper Lig takımlarını, özellikle de ‘büyükler’i kucaklamayı bekliyor...
***
Devlet, bu konuda her türlü organizasyonu başarıyla yapmıştı... İstanbul’da NATO Zirvesi’ni, Antalya’da G20’yi... İrili ufaklı pek çok siyasi organizasyonu... Dahası, ve de en önemlisi, sporun en riskli organizasyonlarını...
Tribünlerin yarı yarıya takım taraftarlarını ağırladığı 80 bin kişilik Olimpiyat Stadı’nda, Liverpool-Milan Sampiyonlar Ligi finalini... Dünyanın en büyük organizasyonlarını... Milli maçlarda ve Avrupa kupalarında, dünyanın devlerini... Kimsenin burnu bile kanamadan...
***
Türk polisi kahramandır, deneyimlidir, bizi asla mahcup etmedi, etmeyecek... Valilerimiz, kamu yöneticilerimiz, belediyelerimiz görevlerini yaparlar... Kulüplerimiz de kararlı olursa, sorunlar çok daha kolay çözülür...
Zaten ilk adımı atan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ve Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’e tebrikler... Yarınki maçı başarıyla atlatalım, gerisi gelir...
Kulüpler Birliği Vakfı ve İstanbul Valisi kutlu bir yola girdiler... 15 Temmuz ruhunun futbola yansıması bu... Yetmez ama doğruya doğru... Hayırlı olsun...
