Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Şehitler ölmez, vatan bölünmez...” Neredeyse, İstiklal Marşımız’ın her mısrası kadar anlamlı hale gelen bir slogan oldu... O kadar veciz ki, 20 ciltlik koca bir ansiklopedide anlatılacak bir konuyu, bir cümlede ifade edebiliyor...

        Her il, ilçe ve beldede, bütün spor olaylarında ve fazlasıyla da artık her maçta, yüreklere su serpen, yaralı gönülleri teselli eden, “muhteşem koro”lar, dostlara güven, düşmanlara korku veriyor.

        Vodafone Arena’da dün organize edilen ve geliri de şehit ailelerine bağışlanan “yıldızlar maçı” bu açıdan da çok anlamlı oldu... Emeği geçen herkese tebrikler. Sporun sadece spor olmadığı, hiçbir memleket meselesine kayıtsız kalmaması gerektiği de bir kere daha ispatlanmış oldu.

        Ancak bu kadarla da kalmamalı... Elbette ki devlet, şehit çocuklarına ve ailelerine, yaralılarına ömür boyu sahip çıkacaktır... Ancak spor adamlarımız, federasyon ve kulüplerimizin de onlara, çocuklarına, evde, okulda, sporda, iş hayatında sponsor olması, her aşamasında destek olması da gerekir... Çocuklar ve gençlerin testleri yapılmalı ve spora kabiliyeti olanların ellerinden mutlaka tutulmalıdır...

        Görünen o ki Kurtuluş Savaşımız, bu sefer kestirilemeyen bir uzunlukta olacaktır. Bu vefayı, bütün aşamalardaki şehit, yaralı ve yakınları için de yaymak kutsal bir vazife haline gelmiştir...

        Tartışmasız gösterilebilecek en büyük vefa, şehitlere gösterilebilecek vefadır... Bunu başardıkları için spor camiasını ve dünkü maç dolayısıyla futbol ailesini tebrik ediyoruz...

        ***

        Şehitlerimize vefa kadar, yaşayan efsanelerimize, hizmetiyle ülkemize katkı sağlamış yönetici, hoca ve sporcularımıza, şampiyonlarımıza, onlara emek veren herkese karşı görevlerimiz var...

        Trabzon Şenol Güneş Stadı’nın açılış töreninde çok özel görüntüler vardı... Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, hem konuşmacıların yaptığı iltifatlar, hem de seyircinin gösterdiği sevgi müthişti.

        Ancak, stadın bütün aşamalarında emeği geçen başka kahramanlar da vardı, onların ihmal edilmesi sportmenliğe de yakışmadı, vefa duygusunu da zedeledi...

        Merhum, Süleyman Demirel’in deyimiyle “Kendimiz için bir şey istiyorsak namerdiz”, bütün bu projeyi takip edip, hayata geçmesine kadar kovalayan birisi olarak beklemiyorduk da...

        Dün başkalarını dışlayanlar, bugün kendileri dışlanıyor... Etraf; vefasızlığa uğrayan, eski vefasızlarla dolu...

        Temelini atan Bakan Suat Kılıç, eski bakanı dışlamıştı, açılışı yapan Çağatay Kılıç da onu... Bu gidişle bir sonraki bakan da, Kılıç’ı silecek her taraftan... Allah’ın müthiş adaleti var... Etme bulma dünyası burası...

        ***

        Siyaset böyleymiş demek ki... Peki, Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, emeği geçenleri, Akyazı fikrini ortaya atanı, projeyi hazırlayan eski Başkan Nuri Albayrak’ı neden söyleyemez, neden alkışlatmaz acaba? TOKİ Başkanı Turhan ve eski Bakan Bayraktar’ı da... Kimden çekinir, hangi dengeyi hesaplar, geçmişte sayısız örnekleri varken, bir gün aynı vefasızlığın kendi başına da geleceğini nasıl düşünmez dersiniz... Hele Trabzonspor’un kahramanlarını nasıl onore etmez ki!

        Yine Trabzonspor’u Trabzonspor yapan efsaneleri, başkanları, hocaları, futbolcularıyla kürsüye çağırıp nasıl alkışlatmazlar... Ahmet Suat’ı, Özkan Sümer’i, Ali Kemal Denizci’yi ve diğerlerini...

        ***

        Şampiyonlukların ve o kadronun öyküsünü, Şenol Güneş’le kazandığımız dünya 3.’lüğünün görüntüsünü, 20 dakikalık bir videoyla anlatmak çok mu zordu?

        Çok sevdiğim Ersin Düzen gibi 2000’li jenerasyonun temsilcisi yerine, efsanelerin şampiyonluklarını anlatan, onları tanıyan, bolca anı paylaşan Orhan Ayhan, Doğan Yıldız, Ümit Aktan, Öztürk Pekin, İlker Yasin veya Levent Özçelik gibi ustaları niye çağırmadılar ki?

        Trabzonspor, çok zor günlerden geçiyor, inşallah toparlanacak ve hasretle beklediği yeri alacak. Ancak korkarım ki kulüp olma yolunda sınıfta kalacak... Bu konuda bırakın ilerlemeyi, geriye gidiş var... Usta ve yönetiminden ricamız; bu kulübü artık dünya kulübü yapın demiyoruz, en azından kurumsallaştırın... Ey siyaset, ey spor, “Vefalı olmak çok mu zor?”

        Diğer Yazılar