Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünyada en çok kazanan sporcular içinde boksörler, futbolcular, golfçüler, basketbolcular, tenisçiler, araba yarışçıları, hokeyciler, beyzbolcular var... 300 milyon dolardan 50 milyona kadar bir kazanç grafiği...

        Cristiano Ronaldo, Lionel Messi, Roger Federer, LeBron James, Kevin Durant, Tiger Woods, Lewis Hamilton, ülkemizde, en çok tanınanları...

        Türkiye’de de meslek grupları içinde en çok kazananlar futbolcular... Hele dışarıdan gelenlere her yıl harcanan paralar, artık kayıt altına alınamayacak kadar çok.

        Sporun efsaneleşmiş şampiyonları, yıldızlaşmış isimleri, nasıl ayakta kalıyor veya bazıları neden en verimli çağda yok olup gidiyor dersiniz?

        Zengin çocukları, sporu eğlence amaçlı yapıyor... Performans sporunu ise dünyanın her tarafında dar gelirli ailelerin çocukları yapıyor...

        ***

        Peki, vaktiyle yokluk içinde kıvranırken, varoşlarda sıkıntılı bir yaşam sürerken, talihi yaver giderek veya büyük başarı göstererek bu kadar çok para kazanan, sınıf atlayan, mahalle değiştirip lükse transfer olan bu sporcuları koruyacak bir mekanizma var mı?

        Mutlaka olmalı ama henüz tam bir sistemin kurulabildiğini söylemek imkânsız... Bereket aile bağları çok kuvvetli olan, çevresinden kopmayan, ayakları yerden kesilmeyen çok güzel örnekleri de görüyoruz.

        Ne yazık ki, bu ortamları kaybedip, sonra da kaybolan çok sayıda tecrübe de var... Bütün bunlar için mutlaka destek gerekiyor. Kaybolanları kurtarmak için, hala ayakta olanları kaybetmemek için. Buna psikolojik destek değil, yaşam koçluğu diyoruz.

        ***

        Sporun, sporcunun, hocanın, başkanın olmazsa olmazıdır yaşam koçu... Gençliğin vazgeçilmezidir, siyasetin gereğidir, liderlerin ihtiyacıdır, hayatın mutlak bir parçasıdır... Her an, her yerde lazımdır ve çağın gereğidir...

        Psikolojik destek diyerek bir tedaviye indirgenecek bir olay değil, hayata tutunma, tutunduğun yerde kalma, daha yukarılara tırmanmanın yollarını keşfetmektir. Toplum huzuruna çıkabilmeye hazırlık yapmaktır...

        Kazanıncaya kadar sarsılmaz bir psikolojiyle, inatla, bilimle, inançla yoluna devam etmek, kazandıktan sonra, hem konumunu, hem de kazandıklarını koruyabilme, aile, toplum, medya ve taraftarınla ilişkileri düzenleyebilmek lazım...

        Daha başarılı olabilmek, sakatlandığında ameliyat olup uzun süre spordan koptuğunda, rehabilitasyon döneminde, kadro dışı kaldığında, formsuz bir döneme girdiğinde de yine sağlam bir desteğe ihtiyaç var...

        ***

        Bizde amatör branşlarda veya takım sporlarında, federasyonlar veya kulüpler bir yaşam koçu, psikolog istihdam etmek istediğinde, çoğu defa ilk olarak hocalar karşı çıkıyor. Sanki yetersiz bulunuyorlarmış gibi.

        Futbolcular milyonlar kazanıyor, en lüks arabalara, saatlere, yatlara katlara paraları akıtıyorlar ama bir tane yaşam koçuyla anlaşıp ayda 5 bin lira vermeyi çok, muhtemelen de gereksiz görüyorlar...

        Pek çok hocamızın ve bazı sporcularımızın bu konuda verimli çalışmalar yaptığını biliyoruz ama bunu bütün bir ülkeye ve hayatın her aşamasına yaymak gerektiğini düşünüyoruz... Özellikle futbolda ikinci yarı hazırlıkları başlamışken futbolcu transferinden çok, bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini de hatırlatıyoruz...

        ***

        Ülkemizde çok değerli hocalarımızın var olduğunu biliyor ve sporumuzun performansını yükseltmede, arızaları gidermede, kavgaları önlemede aranan kan olacağına inanıyoruz...

        Almanya, 2014 Dünya Kupası’nı kazandığında, teşekkür plaketi verdikleri isimler arasında bir Türk, Erdinç Üstündağ da vardı.

        Almanlar’ın hocası Löw’ün sürekli görüştüğü bu arkadaşımız Bayern Münih’ten Schalke’ye, pek çok takıma ve Arjen Robben dahil çokça futbolcu ve sanatçıya yaşam koçluğu yapıyor...

        Tarihimizin en büyük başarısını yaşadığımız 2002 Dünya Kupası, en çok madalya kazandığımız 2004 Atina ve 2008 Pekin Olimpiyatları’nda fazlasıyla yararlandık...

        Artık komplekse girmeden, her alana ve hayatın her safhasına yayarak bu bilimsel gerçekle tanışmamız, hatta barışmamız lazım...

        Aynı anlayışın, milli ve kulüp takımlarımız ile bütün sporlarımıza da yaygınlaşması lazım... Çağımızın gereği bu, spora, sporcuya, hocaya, yöneticiye, seyirciye, siyasetçiye yaşam koçu.

        Diğer Yazılar