Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Koca Türkiye, koca bir yılı daha boşa geçirdi... Başta futbol olmak üzere sporun temel sorunlarını çözecek “Spor Kulüpleri Yasası”, yine sümenaltı edilmiş, sorunlar yine ertelenmiş durumda... Herkes her şeyden şikayetçi ama hiç kimse görev kabul ederek topa girmiyor, hiçbir kurum veya kişi inisiyatif almıyor, elini taşın altına koymuyor, çözüm üretmiyor... Zamana oynayanlar, oyalama taktiği güdenler ve sorumluluklarını yerine getirmeyenler her yanda!

        Biz ve bir avuç spor adamı gündeme getirince, kolları sıvamış görüntüsü veren ve bir süre çalışıyor gibi davranan samimiyetsiz insanların uzun süredir sesi soluğu çıkmıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, aciz duruma düşürülüyor, kulüpleri zarara uğratan sistem korunuyor. Adil ve kalıcı bir spor yapısını oluşturacak bir yönetim anlayışı olmayınca, güçlünün egemen olduğu, yanlışı bol, günahı çok, huzuru az bir sistem dimdik ayakta tutuluyor.

        * * *

        Defalarca yazdık söyledik, sayısızca ikaz ettik... Sporda tesisleşmeye dünyanın en büyük yatırımını yapan ve kanunlarla, uygulamalarla en büyük kaynak ve imkânları veren bir Türkiye’de bu sistemle yola devam edilmez. Öncelikle spor kulüp yapısının değiştirilmesi, dernekler statüsünden çıkarılması gerekiyor. Hem de ivedilikle... Kulüpleri, suç işlemeye açık birer yapı olmaktan çıkarmak gerekiyor. Avrupa’nın ilk 5’inde olduğunu gururla söylediğiniz yayın gelirleri, Spor Toto isim hakkı, sponsorluk, reklam, seyirci-hasılat, ürün pazarlama, bağışlar ve diğer kalemlerden elde edilen gelirler su gibi akarken bütçeler hala eksi bakiye veriyorsa... Borçları bırakın kapatmayı hatta azaltmayı, gittikçe büyüyorsa ve de kulüpler batağa sürükleniyorsa burada çok büyük yanlışlar, ciddi ihmaller ve hatta istismarlar var demektir... İthalat-ihracat dengesini hala kuramamış, sattığı oyuncularla aldığı futbolcuları aynı değere getirememiş bir yönetim sistemini; iflas bayrağını çekmiş ve potansiyel suç işlemiş kabul etmek gerekir.

        Futbolcuları, aldıkları paraya satamamak, üçüncü sınıf futbolculara birinci sınıf ücreti ödeyip sonra bunları beşinci sınıf statüsünde bile pazarlayamamak, büyük bir acizliktir... Böyle bir sistem de iflas etmiştir ve acilen yerle bir edilmelidir! Bu sistemi ayakta tutan anlayış da köhne bir anlayıştır ve Türkiye’nin kaybettiği milyon dolarların, milyarlarca Euro’ların suç ortağıdır.

        * * *

        Günde onlarca maddelik kanunlar çıkaran Gazi Meclisimiz’in, spor için 2 saatini alacak bir kulüpler yasasını çıkarmaması için hiçbir sebep yoktur... Kulüp yöneticilerini harcamalardan sorumlu tutan, yanlış yapanları federasyonlardan ve kulüplerden tasfiye eden, yönetici kriterleri koyan ve tertemiz bir sayfa açacak düzenlemeyi yapmak o kadar mı zor? Tabii ki değil. Eğer sadece federasyon ve Kulüpler Birliği’nin inisiyatifine bırakırsanız tabii ki çıkmaz. Siz, devlet gücü ve hükümet iradesini kullanarak, bakanlık inisiyatifini kullanarak, uluslararası kriterleri baz alıp, her kesimin ortak aklıyla oluşturduğunuz metni, istediğiniz gibi, arzu ettiğiniz hızda ve kararlılıkta çıkarabilirsiniz. Uygulayıcıların da bire bir takipçisi olursunuz.

        * * *

        Sporu bu kadar çok seven, bu uğurda bütün Türkiye’yi kurum kuruluşlarıyla seferber eden bir Cumhurbaşkanımız var. Sporu yönetenler sözünde durmadı. Biz diğer bakanlarımızdan gayret bekliyoruz. Bütçe açığını kapayabilmek, yeni kaynaklar bulabilmek için çırpınıp duran Maliye Bakanı Naci Ağbal ve ekibi, mali vecibelere uymayan, gerçekçi beyanda bulunmayan, vergi kaçıran, devleti zarara uğratan bir spor yapısına müdahale etmek en tabii hakkınız, niye sessiz kalıyorsunuz?

        Siz, 15 Temmuz gecesi TBMM’de, müthiş bir duruş sergileyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve yürekli ekibi, tartışılan adaletin, sporda hakim unsur olması için, hukukun diline kulak vermeniz ve bu alana el atmanız gerekmez mi? İçeride ve dışarıda tam bir kahramanlık destanı yazan polis ve jandarma kuvvetlerimizin bağlı olduğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve deneyimli kadrosu, hala önlenemeyen şiddetiyle ülke huzurunu bozan spordaki düzenlemelere kayıtsız mı kalacaksınız? Hatta Milli Eğitim, Sağlık ve Kültür bakanlıkları da görev başına...

        * * *

        Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız’a sesleniyoruz: Öncelikle “Spor Kulüpleri Yasası”nın bir an önce çıkarılması, var olan yasaların uygulanması için lütfen ilginizi esirgemeyin... 2007’de altyapısını hazırladığımız, sonra da metne dönüşen ve her dönemde de kanunlaşacak sözü verilen tasarı, küllenmeye terk edildi... 16 Nisan’da referandum var, yasama yılı bitmek üzere, bari bir yılı daha kaybetmeyelim.

        Diğer Yazılar