Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bilmiyoruz, yeryüzünde başka bir örneği var mıdır, kendi öz evladını ömür boyunca sınavdan sınava koşturup yormak ve iş hayatı boyunca yorgun kalmasına sebep olup üretkenlikten uzaklaştırmak, işe başladığı gün, emekliliğinin çetelesini tutmasına zemin hazırlamak...

        Daha ana karnında başlayan ders çalıştırma planları, doğar doğmaz programlaşmış hayatlar, ilkokulda robotik vücuda dönüştürülen genç beyinler...

        Rengarenk elbiselerini giyemeyecek, oyuncaklarıyla bile oynayamayacak bir yoğun ders yüklemesi, serbest zamanı olmayan, bulabildiği aralarda dinlenemeyen çocuklarımız ve gençliğini bile yaşamadan stres bulutları altında ezilen değerlerimiz...

        Sevmediği halde, sırf aile zoruyla okutulan okullarda, “her şey olsun diye yetiştirilip, hiçbir şey olamayan” gençlerin işsiz güçsüz dolaştığı bir ülke...

        GENÇLİĞİ KAZANALIM

        2002 sürecinden sonra okullarda tek tip kıyafetten kurtulmak ve çok renkli bir giyim kuşamı benimsemek, ders programlarının esnetilmesi, aşırı kuralcılığın terk edilmesi, önemli bir devrimdi... Ancak, sınavlardan kurtulmak için yapılan hamleler, hep çocuklarımızı yeni sınavlarla boğdu gitti.. Dört duvar arasında, sürekli ders masasında, bilgisayar başında verimsiz yoğun çalışmalar, hür iradeyi, sınav esiri haline getirdi...

        Hiçbir spora gidemeyen, elini kolunu, ayağını oynatamadan gününü tamamlayan, ertesi gün okulda da, beden eğitimi dersi ve teneffüslerde bile oyun dışı kalıp beynini körelten gençler, hem bilimden uzak, ezberci bir birey oluyor, hem de bütün hastalıkların altyapısını hazırlıyor...

        En önemlisi de takım oyunu, ekip ruhu yerine, bireyselliğe esir olmuş, psikolojisi bozulmuş, insani değerlerini kaybeden, “hilkat garibesi mahluklar” türetiliyor...

        Müzik, resim, tiyatro, STK faaliyetleri, her şeyi aksatıyor, başarısızlık korkusu, kabusa, intihara dönüşen büyük travmalara yol açıyor... Simdi ise büyük bir fırsat var önümüzde... TEOG’dan kurtuluşu, yine yormayan, stressiz bir sınavlı programla yeniden dizayn edebiliriz...

        ŞAMPİYON YETİŞTİRELİM

        Daha ilkokul çağında, Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinesinde, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık ve Kültür Bakanlığı, TMOK, ASKF, federasyonlar, kulüpler, bünyesinde BESYO bulunan üniversiteler ve de STK’lar el ele vererek gençlerimiz taranacak, spora yatkın gençler, “ille de okul” dayatmasına muhatap olmadan kabiliyetli olduğu bir branşa yönlendirilecek, her ikisini de bir arada yapmasına fırsat verilecek...

        Tiyatro, müzik, resim ve diğer sahalar... Bunun için de üniversitelerin spora, sanata ve kültüre daha fazla önem vermesi, okullardaki beden eğitimi dersinin 4 saate çıkarılması gerekiyor...

        Türkiye’den de Phelps, Bolt, Naim Süleymanoğlu, Mesut Özil, Hakan Çalhanoğlu yetiştirmenin, dünya ve Avrupa arenasında şampiyonluk yaşamanın ve sporda devamını sağlamanın yolu bu... Kabiliyetleri, en verimli çağında kültürel yozlaşmaya kurban vermemenin, terör örgütü veya şer güçlere kaptırmamanın, sokaktan ve zararlı alışkanlıklardan kurtarmanın yolu da bu... “Ya okul, ya spor” tercihine zorlamamanın yolu da bu...

        Ne olur, bu fırsatı kaçırmayalım, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın fitilini ateşlediği TEOG’dan kurtuluşu, spor, sanat, kültürde kazanca çevirelim...

        **************

        DİREN CEP HERKÜLÜ

        Dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük sporcularından, olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu efsane haltercimiz, “Küçük Dev Adam”, “Cep Herkülü” gibi sıfatlarla anılan, TIME’a kapak olan Naim Süleymanoğlu, geçmiş olsun... Allah seni, ailene ve yıllarca sevince boğduğun milletine bağışlasın... Diren şampiyon...

        Diğer Yazılar