Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye, tam 20 yıldır aday... 2004’le başlayan ve bugüne kadar devam eden Avrupa Şampiyonası finallerini düzenleme macerası, 2024 için de devam ediyor... Futbol Federasyonu, süreci takip ediyor... Devlet desteği tam her zamanki gibi...

        Üstelik de statların hepsi hazır durumda... Olmazsa olmaz illerimizden başşehir Ankara ve spor şehri İzmir’de de yeni birer stat daha yapılacak... İstanbul’da 4 tane net stadımız var standartların üzerinde... Anadolu’da da neredeyse iki Avrupa Şampiyonası düzenleyecek kadar çok... Hem de hepsi yepyeni, gıcır gıcır...

        Tabzon, Bursa, Antalya, Gaziantep, Kocaeli, Eskişehir, muhteşem statlarıyla adeta göz kamaştırıyor... Yapılacak değil, yapılmış, bitirilmiş ve hizmete açılmış, modern statlar... Dostların gurur duyacağı yapılar... Elimiz çok güçlü, bu sefer...

        Almanya’nın 2006’da Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak statları eskimiş olacak... Tabii ki 2024’te yapılacak organizasyona kadar bizim statlarımızın bakımının da çok iyi yapılması lazım...

        Suriye sınırımızda yaşadığımız sorunlar geçicidir ve 2024’e zarar verecek nitelikte değildir... Terör belası, 2016 finalinin oynandıği Paris’te ve 2020 finalinin oynanacağı Londra’da ne ise İstanbul, Ankara, İzmir’de de o kadardır... Hiçbir UEFA yetkilisinin bunu sorun yapmaması lazım...

        Türkiye, 2005’te Şampiyonlar Ligi’nin finalinin en iyisini ve 2009 UEFA Kupası finalini muhteşem yapmış, 2013 U-21 Dünya Kupası’nda başarılı bir sınav vermiştir...

        Formula 1, Moto GP, tenis, atletizm, yüzme, dünya basketbol şampiyonaları, voleybol, güreş, tekvando, halter, sayısız dünya ve Avrupa şampiyonaları, yaz kış Universiade, gençlik, Akdeniz ve Karadeniz oyunları ile sayısız organizasyon apoletleriyle dünyayı kıskandıran bir ülkeyiz...

        Dünya Kupası’nı da, her ülkeden daha fazla hak ettiğimiz halde bugüne kadar Olimpiyatlar’ı elimizden çaldıkları gibi, Avrupa Şampiyonası’nı da reva görmediler... Tabii bunun tek sebebi, zamanın UEFA Başkanı Platini...

        Bu şımarık Fransız, 1984 Avrupa Şampiyonası ve 1998’de Dünya Kupası’nı organize ettiği halde 2016’yı da kendi ülkesine plaselemiştir ve Fair Play adına, centilmenlik adına, spor idealleri adına suç işlemiştir...

        Yetmedi, seçim yatırımı olarak da bütün ülkelere mavi boncuk dağıtmak için 2020 Avrupa Şampiyonası’nı, finali İngiltere-Londra-Wembley’de olmak üzere, aralarında, 2024’teki rakibimiz Almanya’nın Münih şehri olmak üzere 13 ayrı ülkeye vererek de en büyük popülizmi yapmıştır...

        Netice olarak da uzun vadeli hınzırca planlarına ve daleverelerine rağmen, rüşvet alıp vermek gibi yüz kızartıcı bir suçla kalıcı olmak isterken, zamanını bile tamamlayamadan, görevi kötüye kullanmaktan postalanmıştır...

        Şimdi rakibimiz Almanya... 1974 ve 2006 Dünya Kupası’nı, 1988 Avrupa Şampiyonası’nı organize etse de yine fırsatçılık yapıyor... Elbette olabilecek en güçlü rakip ama biz açız ve layıkız... Hem de hazırız... Eksiğimiz yok, fazlamız var...

        Yeter ki Cumhurbaşkanı’ndan, ilgili bakanlıklara, kurumlara, valiliklere, belediyelere kadar devletin verdiği desteği, Futbol Federasyonu’nun komplekse girmeden iyi değerlendirmesi lazım... Başta Şenes Erzik olmak üzere, ülkenin elini taşın altına koyacak bütün unsurlarıyla seferberlikte buluşturulması gerekiyor...

        Önce Avrupa Şampiyonası, sonra da Dünya Kupası... Artık sıra bizde... Türkiye’ye yakın olduğunu bildiğimiz, Futbol Federasyonu’muzla da iyi ilişkilerini gördüğümüz Slovenyalı Aleksander Ceferin ve arkadaşları geciken adaleti yerine getirmeli... Avrupa, bu sınavı vermeli...

        Diğer Yazılar