Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Makat dediğimiz anal kanalda, dışkı kontrolünde görevli, her normal insanda bulunan yastıkçık adı verilen damar sistemi bulunmaktadır. Bunlar toplardamara ait yapılardır. Bu damarsal yapılar, ıkınma ve kabızlık gibi karın içi basıncının arttığı durumlarda, genişler ve varis denilen oluşumlar meydana gelir. İşte bu oluşumlar bazen o kadar genişler ki, anüsden dışarı sarkar ve ele meme şeklinde gelir ve dış hemoroid şeklinde adlandırılır.

        Hemoroide en fazla sebep kabızlıktır. Bunun dışında;

        -Şişmanlık,

        -Uzun süre ayakta kalmak veya uzun süre oturmak (Özellikle uzun yol şoförlerinde olduğu gibi)

        -Kronik akciğer hastalıklarında (uzun süre öksürmek karın içi basıncını artırır)

        -Alkol kullanmak,

        -Kalın barsak tümörleridir.

        Hemoroid Kansere Dönüşür mü?

        Hayır, hemoroid kansere dönüşmez. Ancak kalın bağırsak kanserinin önemli bir belirtisi olarak kanamayla karıştığı için ayırıcı tanıda önem arz eder.

        Hemoroidin Belirtileri Nelerdir?

        -Makatta ağrı,kaşıntı

        -Makattan kan gelmesi,

        -Tuvalet sonrası ele gelen şişlik

        Hemoroidin en önemli belirtisi olan kanama, genelde dışkılama ile birlikte olur, ağrısız ve kırmızı renktedir.

        Tanı Nasıl Konur?

        Tanı fizik muayene ve endoskopik yöntemle konur. Özellikle ameliyat kararı verilen tüm hastalara endoskopi yapılmalıdır.

        Aksi takdirde kalın barsakta mevcut olan bir tümör atlanabilir.

        Her Hemoroide Ameliyat Gerekli midir?

        Her hemoroid ameliyat demek değildir. Ameliyat kararı almada en önemli kriter, hastada mevcut hemoridinin yaşam konforunu bozup, bozmadığı ve kanamanın şiddetidir. Kanama kansızlığa neden olduğunda, ağrı dayanılmaz hale geldiğinde ameliyat kaçınılmazdır. Bunun dışında hiçbir şikayete neden olmayan, sadece ele meme gelen hastalara ameliyat önerilmez.

        Günümüz ameliyat teknikleri, artık hemoroidi kabus olmaktan çıkarmıştır.

        Hastaya kuyruk sokumunda yapılan bir lokal aneztesi ile sadece belden aşağısı uyuşturularak, laser, ligasyon, koagülasyon ve son yıllarda oldukça kabul gören, şahsımında çok uyguladığı Ligasure Tekniği ile ameliyat süreleri 15 dakikaya inmiş ve ameliyat sonrası ağrı oldukça azalmış, gereksiz yere iş-güç kaybının önüne geçilmiştir.

        Ameliyat düşünülmeyen hastalar, basit diyet öneriler ile rahatlatılır. Kabızlığı önleyici liften zengin beslenme ( kepekli ekmek, bol sulu ve sebze ağırlıklı beslenme, sabahları yarım bardak yulaf ezmezi gibi) dışkıyı yumuşatacak ve o bölgede zorlanmayı ortadan kaldıracaktır. Her sabah ılığa yakın bir bardak su içmek, kabızlığı önleyici bir çözüm olacaktır.

        Sıcak oturma banyoları, o bölgenin kan dolaşımını artıracağından ve sifinkteri rahatlatacağından faydalıdır.

        Diğer Yazılar