Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçtiğimiz hafta en sıcak gelişmeler federasyon başkanlığı seçim kulislerinde yaşandı. Duygun Yarsuvat ve Haluk Ulusoy, Yıldırım Demirören’e rakip olarak çıktı. Bu kulislerde gezinirken ilginç bilgilere ulaştım. Ama enteresandır bu bilgiler ne federasyon başkanlığı ile ilgili ne de Galatasaray ya da Fenerbahçe ile. Ulaştığım bilgilerin birleştiği kritik nokta Beşiktaş ve Beşiktaş başkanlık koltuğu.

        Hani yıllardır diyorlar ya Beşiktaş için deniz bitti, bu gidişle kulüp kayyuma gider, bu borç yükünün altından kimse kalkamaz diye. Ortada dolaşan, telaffuz edilen rakamlara bakarsanız da öyle. Ve bunları dile getirenler de camianın önde gelenleri, şimdi ise genç üyeler. Peki gerçekten de öyle mi? Eğer öyleyse de bizlere sunulan bu tablo ve rakamlar karşısında aklı başında hiç kimse bu Beşiktaş’ın patronluğuna soyunmaz. Soyunuyorsa da soyunmayı düşünüyorsa da bu rakamlar tam anlamıyla gerçekleri yansıtmıyordur, birileri kandırılıyordur. Ve de herkes pusuya yatmış, yeni stadı bekliyordur.

        Beşiktaş’ta da bugünlerde seçim önemli bir gündem maddesi. Fikret Orman’ın ağzından da seçim lafı çıktı ya, herkes o günü bekliyor. Sanırım stadın açılışını yaptıktan sonra da seçime gidecek. Doğrudur, yanlıştır ama başkanın tercihidir.

        Peki kaç başkan adayı çıkar Beşiktaş’ta. Seçimlere Fenerbahçe iki adayla, Galatasaray üç adayla girerken, kimilerince yerlerde sürünen Beşiktaş’ta kaç aday çıkar? Mantıken bir iki adayın dışına çıkmaması lazım! Fikret Orman zaten mevcut başkan ve doğal aday. Serdal Adalı da zaten potansiyel başkan adayı. Hadi diyelim bir tane daha çıkar. Ama öyle değil. Şu anda tam 7 aday var Beşiktaş’ta. O da şimdilik. Hepsi de önemli isimler.

        Fikret Orman, Serdal Adalı, Yalçın Karadeniz, İsmail Ünal, İbrahim Altınsay, Hasan Arat, Hüsnü Güreli.

        Bugün sorsanız Fikret Orman dışındakilerin hiçbiri şimdiden “Ben adayım” demez. Ama hepsi de ya aday, ya adaylığı düşünüyor, planlıyor, bu yönde de çalışıyor. Bu düşüncelerini de yakın çevreleriyle zaman zaman paylaşıyorlar. Ya açık açık söylüyorlar ya da sinyalini veriyorlar.

        Son örneği, Duygun Yarsuvat ve ekibinin federasyon yönetimini oluşturma çalışmaları sırasında yaşandı. Kapısını çaldıkları her Beşiktaşlı, Beşiktaş başkanlığını gündeme getirdi, en azından mesajını verdi veya bunu hissettirdi.

        Ben de Fikret Orman’a “7 adaylı bir seçim sizi bekliyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sordum. Yanıtı kısa ve netti:

        “Mutlu olurum. Hepsi camianın insanı. Kimsenin aday olamadığı dönemden sonra böyle bir dönem yaşanması Beşiktaş açısından sevindirici, mutluluk verici.”!

        "BEŞİKTAŞ VE ÇARŞI VİCDAN SİNEMASIDIR"

        Beşiktaş’ta yeni bir oluşum var. Beşiktaş Elele Platformu. Son yapılan mali ve idari kongrede Fikret Orman’a karşı ciddi bir muhalefet ortaya koydular. Ardından da düzenli toplantılar organize etmeye başladılar.

        Bu grubun içinde muhalifler de var, dernekler de var, ÇARŞI da var. Kendilerini Beşiktaş’ın muhalefeti olarak görmüyorlar, “Biz Beşiktaş’ın vicdanıyız” diyorlar.

        “Beşiktaş’ta Cüneyt Arkın filmi değil, Sadri Alışık filmi oynar. Beşiktaş ve ÇARŞI vicdan sinemasıdır. Biz birlik-beraberlikvicdan dedikçe bize Cüneyt Arkın tokadı geliyor” diye de ekliyorlar.

        Başkan Fikret Orman’a hem eleştirileri, hem de çağrıları var. Şimdilik bu kadar. Ne istiyorlar, kimi destekliyorlar, neler planlıyorlar? Bu platformun düşüncelerini, isteklerini çok kısa sürede sizlerle paylaşacağım.

        Diğer Yazılar