Acele de yok şeytan işi de
Fenerbahçe’yi bir kenara koyuyorum. Kadroda ciddi değişim kaçınılmazdı, operasyonu yaptılar. Hem de çok süratli şekilde. Sonrasında bir Beşiktaş’a bakıyorum bir de Galatasaray’a. Her ikisinin de 4-5 takviyeye ihtiyacı vardı. Beşiktaş noktayı koymak üzere. Kaldı ki bu kulüp yıllardır yüklü bir borç kamburunu sırtında taşıyor. Üstelik UEFA’nın yakın takibinde. Hata yaparsa ceza kapıda. Yönetim yine akıllı davranıyor, doğru işler yapıyor, planlı programlı hareket ediyor. Hem üst düzey verim alacakları, hem takım yapısını bozmayacak ahlaklı isimleri, hem de ellerinde patlamayıp para da kazandırabilecek oyuncuları tercih etmeye çalışıyorlar. Acele yok. Biliyorlar ki acele işe şeytan karışır! Bu yönetim o şeytanları sokmuyor transfer işlerine. Süreç belki uzuyor da kazanan Beşiktaş oluyor. Demba Ba transferinde de Motta ile Gökhan Töre’nin bonservislerini alırken de sabırla beklediler, taviz vermediler. Sonuçta kulübün kasasından sadece bu üç futbolcu için bile en azından 10-11 milyon Euro daha az para çıktı.
Ardından transfer dönemi geldi bu kez oyuncu satışından kar ettiler. Paranın kıymetini biliyorlar, Ba-Atınç satışından gelen 18 milyon Euro’nun 100 binini harcarken bile kılı kırk yarıyorlar. Bugün Beşiktaş’ın yeni aldığı oyuncular için ödediği bonservis bedelinin toplamına bakın, 6 milyon 250 bin Euro.
Beşiktaş’ın zaten iyi bir kadrosu vardı. Geçen sezon şampiyonluk gelmedi de tamamen kendi yanlışlarından, tecrübesizliklerden. İyi kadroydu ve başarılılardı ki hocası Premier Lig’e gitti. Oyuncuların çoğuna yurt dışından teklifler geldi. Ba-Atınç gitti, isteseler Töre’yi de gönderirlerdi. 10-12 milyon Euro’ya kadar taliplileri de vardı. Neredeyse O’nu da satıyorlardı.
Sonuçta zaten iyi olan kadroya yerinde takviyeler yapıldı. Kale hariç. Bu saatten sonra fazla değişiklik olmaz. Gomez yatarsa N’Doye gelir. Pedro satılıp yeni bir stoper, Veli’den umut kesilirse de bir orta saha alınabilir. Ve bu Beşiktaş, yarışın içinde yine sonuna kadar yer alır. Hem de daha tecrübeli bir kadroyla.
DURDUN ÖZBEK HAKLI
Bir de Galatasaray’a bakıyorum dedim ya, işte oraya bakınca şaşırıyorum. Bu takım şampiyon takım ama havası üç-beş gün sürdü. 4. yıldız geldi de bu başarıyı da ciddi anlamda paraya dönüştürebildiklerini sanmıyorum. O yıldızı Fenerbahçe taksaydı bugün taraftara ürün yetiştirilemiyor olurdu.
Cebinden 14 milyon Euro harcayan, 50 milyon Dolar’ın altına imzasını atan Dursun Özbek de “UEFA’dan ceza alan bir kulübün başkanı olarak anılmak istemiyorum” dedi, transferi durdurdu. Demek ki durum vahim. Başkan da haklı. Herkes konuşuyor, yıldızlar istiyor da elini taşın altına sokan var mı acaba? Camiada zaten yeni. Çatlak sesler şimdiden duyuluyor. Futbolun başına getirdiği Cüneyt Tanman bile ortalığı karıştırdı. Hamza hocaya sözünü geçirememekten rahatsızlık duyan Tanman için “2-3 aya lastik patlatır” diyorlardı, doğru çıktı.
Galatasaray UEFA’nın sopasını yerse Özbek de camianın vetosunu yer. Bu yoklukta hiç değilse Podolski’yi getirdi.
G.SARAY TEMİZ KAĞIDINI BEKLİYOR
çünkü geçen sezon UEFA’ya iyi niyet mektubu iletildi, kulüp cezadan kurtuldu. Bir takım sözler verildi. Şimdi başkan bunun dışına çıkmak istemiyor. Biliyor ki kulübü takip altında ve UEFA acımasız.
Galatasaray da şimdilik flaş transfer yapmıyor. Hiç de yapmayabilir, bir bomba da patlatabilir. UEFA’dan gelecek temiz kağıdı bekleniyor. O kağıt önemli, o kağıtta yazacakların içeriği daha da önemli. Yakın takibin süreceği kesin de bütçe açığının giderilmesi, işlerin rayına oturtulması için UEFA 1 yıl mı süre verecek 3 yıl mı? Transfer de ona göre şekillenecek.
Hayırlı bir haber gelirse Galatasaray da bombayı patlatır.
