Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SADECE Fenerbahçe’nin değil her takımın oyunu yavaş yavaş oturuyor, herkes kendine geliyor. Açıkçası hiçbir takım henüz demini almadı. Dün maçın özellikle ilk 40 dakikasına bakıyorum. Fenerbahçe’nin de ligin flaş ekiplerinden Antalyaspor’un da futbol adına bir şey sunduğu yok. Ev sahibi ekip ileri ikiliye Van Persie-Fernandao’yu koymuş da golcüler istediği topları alamıyor ki, pozisyonlara girsin, tabelayı değiştirsin. Can sıkıcı bir futbol var ortada. Fenerbahçe’nin vites yükseltmesi gerekiyor ama oyun öyle yavaş seyrediyor ki... Boşa geçen koskoca 45 dakika.

        Fenerbahçe ne zaman biraz hareketleniyor, tempoyu arttırıyor, kanatlara gidiyor futboluna da renk geliyor, tribünlere de keyif veriyor. Nitekim ilk yarının son 5 dakikası böyle geçiyor, Fenerbahçe de aradığını buluyor. Antalyaspor derseniz ilk 2 haftada 6 gol atan takımdan en ufak bir ışık yok.

        Bu noktada Van Persie’ye ayrı bir parantez açmak gerekir. Bir adamın ayağına top bu kadar yakışır. Görerek, bilerek temiz iş yapıyor. Golcülük dersini bıraktı artık orta nasıl yapılır dersi vermeye başladı. Hasan Ali-Şener ikilisi ilk yarıda sağlı sollu 6-7 orta yapmış hepsi hikaye. Van Persie baktı olmuyor, gitti ortayı da yaptı. Hem de ne orta; adrese teslim... Nani’ye de kafayla dokunmak kaldı. Fenerbahçe doğru dürüst net pozisyon bile bulamadığı ilk yarıyı galip kapadı.

        İkinci yarı F.Bahçe için işlerin yoluna girmesi, skorun artması beklenirken, tam tersi oldu. F.Bahçe’nin temposuz futbolu devam ediyor. Takım sahasından çabuk çıkamıyor. Diego’nun topla oynama ısrarı artık seyircinin bile tepkisini çekmeye başlıyor. İkinci gol gelmedikçe, F.Bahçe de bir türlü kendine gelemedi. Üstüne bir anlık gafletle Kadlec’in hatası da gelince skor eşitlendi. Hatta bu gol Antalya’ya can kattı, yüreklendirdi. Özellikle son 20 dakikada kontralarla galibiyeti de kovaladılar. Ama futbol yerine yerde yatmayı, Eto’o başta olmak üzere sürekli konuşmayı tercih ettiler.

        Tabii günün adamı Nani... Kalitesini geldiği günden beri ilk kez net gösterdi. Her ne kadar frikik tartışmalı da olsa golü nefisti. İşte böyle Nani-Van Persie gibi yıldızlarınız olunca, sahada göze hoş gelen futbol olmasa da üç puanı alıyorsunuz. Ama şunu da eklemeliyim ki; stoperlerinden Diego’suna, Josef’ine, herkesin bir silkinmesi gerekiyor. Diego ve Josef’in 2. yarıda kaçırdıkları birer gol var ki akıllara zarar. Persie her ikisini de gol yapardı da Hollandalı’nın her yerde bitecek hali yok.

        BUNU NASIL GÖRMEDİ?

        Hakem Bülent Yıldırım pozisyonun yakınında da olmasına rağmen öyle bir penaltıyı es geçti ki şaşırmamak elde değil. 54. dakikada Kvesic’in Nani’ye hareketini biz tribünden çözdük, Yıldırım sahada çözemedi.

        HERKESE NASİP OLMAZ

        Böyle veda herkese nasip olmaz. Sow’un uğurlama töreni harikaydı. Satan memnun, alan memnun, giden memnun, onu hep bağrına basan tribünler de memnun.

        Diğer Yazılar