Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Profesyonel Disiplin Kurulu’nun dün açıkladığı cezaları okuyunca gözlerime inanamadım. Bu kez başkanları kılıçtan geçirmişler. Türk futbolunu yönetenler ne yapmaya çalışıyor artık anlamakta güçlük çekiyorum.

        Konuşana ceza, görüşünü belirtip kamuoyu ile paylaşana ceza, tribünlere sürekli ceza. İstiyorlar ki kimse ağzını açmasın, istiyorlar ki tribünlerde çıt çıkmasın. Siz neyin peşindesiniz kardeşim? Passolig çıkardınız hala masum taraftarı cezalandırmaya devam ediyorsunuz. Kulüplere zarar veriyorsunuz, insanları futboldan soğutuyorsunuz.

        Son cezaların perde arkasını araştırmak istedim. Öğrendiklerim endişe verici. FETÖ soruşturmasından sonra kurullarda yapılandırmaya gidildi de yeni gelenler kimdir? Özellikle de Disiplin ve Tahkim kurullarına yeni atananlar spor hukuku dalında ne derecede uzmandır? Liyakatle mi göreve getirilmişlerdir yoksa yine sadakat mi ön planda tutulmuştur?

        Merak ediyorum çünkü; eğer ki bu işin uzmanı olsalar bir suça iki ayrı ceza vermezler, sorgusuz sualsiz en üst sınırdan cezayı kesmezler. Bunun için bu detayların muhakemesini yapacak insanlar lazım.

        Örneğin Disiplin Kurulu. 7 üyesi olan bir kurul. Öyle bir kurul ki 4 üyesi başkan Enver Polat Yılmaz ne derse aynı yönde oyunu kullanıyor. Sorgulama yok, inceleme yok, itiraz yok. Başkan ne derse o. Yani kurulda zaten 5 oy blok. Demek ki bu 5’li istedikleri kararı çıkartırlar o kuruldan.

        Örneğin Aziz Yıldırım’a kesilen 120 günlük ceza. En üst sınırdan verilmiş. Enteresandır tek itiraz kurulun Trabzonlu üyesi Fatih Erdöl’den gelmiş. “Cezayı neden en üst sınırdan veriyorsunuz?” demiş. NTV’deki röportajı ben de izledim. Aziz Yıldırım kimseye hakaret etmedi, sadece fikirlerini söyledi, önerilerini sundu, hepimizin aklından geçenleri sorguladı. Futbol Federasyonu’nda herkes soruşturma geçirirken yönetim kurulunun muaf tutulmasını Aziz Yıldırım gibi herkes sorguluyor, ben de sorguluyorum. Bunu kamuoyu önünde dile getirmesi mi spormenliğe aykırı?

        Sonrasında Trabzonsporlu yönetici Gökhan Saral’a verilen 180 günlük ceza. Hem sportmenliğe aykırı hareketten hem hakaretten cezayı kesmişler. Bir suçun iki ayrı cezası olur mu?

        Belli ki bu işler düzelmeyecek, bu kurullarla da bu iş yürümeyecek. Ve galiba federasyon seçime gidecek.

        Diğer Yazılar