Beşiktaş'a yakışmıyor
Üç büyük kulübün kongrelerini, mali genel kurullarını, divan toplantılarını yıllardır yakından takip ederim. Çoğunlukla yerinde, zaman zaman da televizyondan. Fenerbahçe’nin Divan Kurulu toplantısı 10 gün önce yapıldı. Camianın durumu ortada. Başkana yönelik şiddetli eleştiri var. Ama divanda tek bir tatsızlık yoktu, aklıselim hakimdi.
Galatasaray’da da olağanüstü genel kurul daha yeni gerçekleşti. En sıkıntılı süreç G.Saray’da yaşanıyor. Haliyle aykırı sesler çıktı. Kulübün kurtuluşu için elde tek çare gayrimenkul satışı kalmış.. Ortalık yangın yeri.. Tarihi bir karar alınacak.. Sert eleştiriler de oluyor ama her kongre üyesi Galatasaray’ın menfaati adına orada. Kulüp için doğru yol haritası hangisi, bunu tartışıyorlar. Görüyorsunuz, hissediyorsunuz.
En son olarak da önceki gün Beşiktaş’ın Divan Kurulu toplantısındaydım. Şunu net olarak söyleyebilirim ki; Beşiktaşlılar kadar birbirini yemek için yarışanı, eleştirmek için fırsat kollayanı yok.
Beşiktaş’ta bereket sportif açıdan işler iyi gidiyor. Futbolda da basketbolda da, Türkiye’de de Avrupa’da da. Vodafone Arena gibi bir eser ortaya çıkarılmış. Tesisler yenileniyor, projeler üretiliyor. Haklarını yemeyelim yönetim önemli icraatlar yapıyor. Bir de tersi olsa demek ki bu toplantılarda neler neler yaşanacak!
Kürsüye çıkıp konuşanlar yıllardır ağırlıklı olarak aynı isimler. Kimi şovunu yapıyor, kimi her daim muhalif. Ne yapıp ediyor, birilerine sataşacak bir konu buluyor. Son toplantıya yine borçlar ve kurullar arası harp damgasını vurdu. Bazıları Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz’i hedef almış. Adam ne yapmış? Habertürk’te Kartal Yiğit’e açıklamalarda bulunmuş. Kimseye hakaret etmemiş. Geçen yıl söylediklerinden pek de farklı bir şey söylememiş. Disiplin Kurulu’na sevk ediyorlar. Beşiktaş tarihinde görülmüş mü acaba?
Kulübün Divan Kurulu-Yönetim KuruluDenetleme Kurulu atışma halinde. Ve bu uzunca bir süredir böyle. Yakışıyor mu acaba?
Sanırım bu işi halletmek de Fikret Orman’a düşecek. Sağına alacak Yalçın Karadeniz’i, soluna alacak Feyyaz Tuncel’i, bitirecek bu tatsızlığı, bu gerilimi. Bitirmeli.
En son konuşmacı güzel söyledi. “Biz artık bu tartışmalardan bıktık” dedi. Haklı. Her toplantıda bir atışmadır sürüp gidiyor. Sanırsınız tek borçlu kulüp Beşiktaş. Çoğu hem boş konuşuyor, hem de hep aynı şeyleri tekrarlıyor.
Beşiktaş TV’nin toplantıyı naklen yayınlamamasını da eleştiriyorlar örneğin. “HD yayına geçiyoruz da divan toplantımızı başka kanallardan izlemek ayıbımız” diyorlar. Bugüne kadar yayınlandı da ne oldu? Çirkinliklere milyonlar şahit oldu. Yönetim karar aldı, yasakladı. Marka değeri adına. İyi de yaptı.
Üyelik ücretinin 5 bin liraya çıkarılmasını da gündeme getiren çıkıyor. Üzerinden en azından bir yıl geçtikten sonra. Bugünün konusu mu, bu toplantının gündemi mi? Sözde bu üyeler Beşiktaş’ın en akil insanları. Oysa ki o ücreti bin 200 liraya düşüren de bu yönetimdi. Yüz bin üye olsun diye yaptılar icraatı.. Tutmadı.. 4-5 bin yeni üye ya geldi ya gelmedi. Hatta bugün bakıyoruz ki bunların yarıdan fazlası da aidatını ödememiş, üyelikleri düşmüş.
Ülkenin sempatik yüzü diyoruz, en antipatik toplantılar Beşiktaş’ta oluyor.
FİKRET ORMAN GALATASARAY'I NEDEN HEDEF ALDI
Fikret Orman’ın Galatasaray’a yönelik sözlerine de değinelim. Yalan mı? Hayır. Durup dururken mi söyledi? Ona da hayır.
Galatasaray’ın yöneticisi çıkıp da durup dururken, “Naklen yayından biz ve Fenerbahçe aslan payını almalıyız” derse, gerçekleri de birileri hatırlatmak zorunda kalır. Galatasaray bir markaysa Beşiktaş da bir marka. Hırsınız zekanızın önüne geçiyorsa, kötü niyetli konuştuğunuz algılanırsa cevabını da verirler.
Beşiktaş yönetiminin icraatlarını o yönetici aklına bile getirebiliyor mu acaba? İki kulübün yaptığı sponsorluk anlaşmaları bile cevap için yeterli aslında. Galatasaray göğsüne sponsoru 3 milyon dolara alabiliyor. O da barter anlaşmalarla. Beşiktaş’ın kazancı 7 milyon dolar. Hem de dünya markasından.
