Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Arsenal’in hazırladığı maç kitapçığında çok dikkat çekici bir bölüm vardı. Kocaman bir başlık koymuşlar: “17.05.2000...” Galatasaray’a kaybettikleri UEFA Finali’ni hatırlatıyorlar. Alt başlığında da diyorlar ki: “Arsenal tarihinde yeryüzünde bilmeniz gereken en önemli tarih.”

        14 yıl geçmiş ama belli ki onlara çok koymuş. Bir de yakın zamanda Beşiktaş maçı yaşamışlar ki; elemişler ama ecel terleri dökerek. Yani Galatasaray’ı hafife de almıyorlar. Hatta Arsene Wenger’in takımı, Beşiktaş maçına oranla daha temkinli bir diziliş ile sahada.

        Gel gör ki sahada Galatasaray diye bir takım yok. İngilizler oynuyor; Galatasaray sahada, Prandelli kenarda seyrediyor. Sivas’tan 6 gol yemekten şans eseri kurtulmuş, yine de inadı inat! Emirates’te Arsenal karşısına 3’lü defans ile çıkacak deli cesaretine de sahip. Rakibin hızlı futbolu, hızlı hücumcuları da gözünü hiç mi hiç korkutmamış. Ne oldu? Olanlar oldu! Araya atılan, defans arkasına gönderilen neredeyse her top Galatasaray ağları ile buluştu. Olan bir de tabii ki Melo’ya oldu. Welbeck ve Alexis Sanchez, birebirde Brezilyalı’nın canını okudu.

        Prandelli sistemi arıyor da herhalde geceleri yatağa yatınca hayaller kuruyor ve hayallerinin peşinde koşuyor. 2011’de rol aldığı El Pret Nof (Yeni Papaz) filmindeki gibi... Bu filmde papaza günah çıkartıyor ve “Ben tüm vurduklarımızın gol olmasını, tüm koşularımızın doğru olmasını istiyorum. Bunu sağlar mısınız?” diye soruyor. Papaz, “Ben mucizeler gerçekleştiremem. Bunun için Tanrı’ya yalvarmalısın” cevabını veriyor. İnan Kıraç geri dönmesi için Ünal Aysal’a yalvarmayı düşünüyor ya; Prandelli de sistemi oturtmak, koltuğunu da korumak için gerçekten de Tanrı’ya yalvarmalı.

        Benim anlamadığım henüz kendi ligine yavaş yavaş ısınan, Beşiktaş’ın elinden zor kurtulan, 4-5 oyuncusu da eksik Arsenal şov yaparken; Galatasaray takımında isyan eden tek bir oyuncu bile olmaması. Kimse çıkıp da demesin ki “Selçuk niye yok”, “Olcan nerede...” Dün Galatasaray’da kim oynarsa oynasın sonuç farklı olmazdı. Çünkü 2000’deki o ruh yoktu sahada. Tribünler, “Asaletin bize yeter” diyordu ki haliyle o da yetmedi.

        Yazık... Galatasaray karşısına kim çıkarsa çıksın böyle perişanları oynayacak takım değil. İnsan futbolculara da üzülüyor. İçi geçmiş Pandev oynuyor, Umut yedek! Galatasaraylılar bir de diyorlar ki “Yabancı serbest bırakılsın.” Herhalde 5 Pandev daha getirecekler!

        İNGİLİZLER KİBAR ADAMLAR

        Gurbetçiler baktılar ki gidişhat kötü, tribünde yine meşaleleri yaktılar. Bizde olsa rakip taraftar ana avrat düz gider. İngilizler ne diye bağırdılar biliyor musunuz: Who are you? (Sen kimsin?) Kibar adamlar vesselam.

        E-BİLET İSYANI

        63 bin kombine ile oynayan Arsenal’in tribünlerinde dün 59 bin 803 seyirci vardı. Adamlar taraftarları maça gelsin diye özel kampanyalar düzenliyor, biz ise maça gelmeyin kampanyası. Dün Emirates’te bile “E-Bilet varsa taraftar yok” pankartı açılmıştı ki bu işin sonucu nereye varacak kestiremiyorum.

        Diğer Yazılar