Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        IŞİD’in eline tamamen düşmek üzereyken, sınırın bu tarafından kenti seyrettiğim Mürşitpınar’dan 2 ay önce şöyle yazmıştım:

        "Kobani’nin yeniden alınması propaganda aracı haline getirilir...”

        Yanılmadım, IŞİD’den kurtarılan Kobani için dün propaganda, şenlik vardı.

        Ama tek taraflı...

        Eğer dün yapıldığı gibi bu devam eder ve Kobani’ye PYD/YPG’nin mücadelesi sonucu kazanılmış zafer elbisesi giydirilirse, ileride yeni müttefik bulma zemini biter.

        Çünkü 3 ay önce IŞİD’in eline geçen Kobani’yi almak için koalisyon güçlerinin yanı sıra, Barzani’nin peşmergeleri ile Burkan El Fırat olarak isimlendirilen Ortak Eylem Merkezi birlikte savaştı...

        Burkan El Fırat’ın içinde PYD’nin askeri kanadı YPG/YPJ’nin yanı sıra ÖSO, Liva El Tevhid’in Doğu Kolu, Liva El Sewar El Rakka, Şems El Şemal, Cephet El Ekrad, El Kasas, Liva El Cihad Fi Sebilillah, Seraya Cerablus vardı.

        Bu kadar örgüt savaştıktan sonra başarıyı hiç kimse bir diğerine altın kâsede getirip sunmaz.

        BARZANİ’NİN SÖZÜ

        Bunu görmek için Barzani’nin dün Kobani için yayınladığı mesaja bakmak yeterli.

        “Güney Kürdistanlı peşmerge Zerevan’ın Kobani’deki şehadeti, aynı şekilde Rojavalı peşmerge Neçirvan’ın Musul’un Keske bölgesinde şehadeti -ki ikisi de aynı gün şehit düştü- Kürdistan halkının birliğinin, kardeşliğinin göstergesiydi. Onlar, Kürdistan halkının aynı davanın izinde gittiğini gösterdi...”

        Şimdi Rojava’daki ile Barzani bölgesindeki insanların aynı hedef ve amaç uğruna mücadele ettiğini söyleyebilir miyiz?

        Eğer öyleyse Barzani Sincar Kantonu’na neden karşı çıktı?

        Ya da Kobani düşmeden hemen önce Rojava’da PYD ile niçin kapıştı?

        “Ne haliniz varsa görün” deyip Kuzey Irak’a adamlarını çekerken sınırına derin hendeği ne amaçla kazdı?

        Peşmergeyi Kobani’ye yollamadan önce Dohuk’ta 9 gün süren müzakerelerde kim ne vaat etti?

        Unutulmasın ki o anlaşmanın koşulları kamuoyuna açıklanırken de kimse itiraz etmedi.

        Özetle Kobani yukarıda da isimlerini saydığım gibi sadece peşmerge ve PYD güçlerinin savaşı sonucu kurtulmadı.

        Bu kadar kan akıttıktan sonra hangi örgüt karşılığında önemli bir kazanım elde etmeden bir bölgeyi bir başka örgüte bırakıp çekilir?

        Haydi diyelim ki dini kökenli bazı örgütler başka bölgeler karşılığı buna razı oldu, Türkiye’nin kontrolündeki ÖSO razı olur mu?

        Olmayacağını görmek için de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’nin kuzeyi ile ilgili sözlerine bakmak yeterli.

        MATRUŞKA AÇMAZLARI

        Ayrıca 20 kilometre batısı ve doğusunda Telabyad ve Cerablus’ta IŞİD hâkimiyeti sürerken; Keseb, Azmarin, Bab El Hava, Es Selame ve El Rai’de bayrağı dalgalanırken, Halep’te kıran kırana çatışma sürerken Kobani’nin kurtuluşu ile de kurtuluş olmuyor.

        Meydani Ekbez, Resulayn, Derbesiye, Kamışlı ve Andivar’da bayrağı dalgalanıyor diye, oraların PYD’nin kantonu olduğu anlamına da gelmiyor.

        Biri diğerini nötralize eden, matruşka gibi iç içe geçmiş alternatifsizlikler ve açmazlarla dolu bölgede, ABD’nin Esad ile muhabbete başlamış olması da hesapları sil baştan yaptırıyor.

        Bölgede daha çok hesabın döneceğine de bugün yaşananlar ışık tutuyor...

        Diğer Yazılar