Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANKARA’nın merkezindeki mahallenin muhtarı yıkık dökük evi parmağıyla gösterip imrenir ses tonuyla ekledi:

        “Üç, dört ay gitti geldi, evi de arabayı da yeniledi...”

        Sözünü ettikleri yurtdışına çalışmaya gitmiş gurbetçi değil, IŞİD’e destek için savaşmaya gidip gelmiş kişiler.

        Anlatımı burada durmadı; ideolojik nedenlerle değil, para kazanmak için gittiklerini vurguladı.

        Aktardığına göre gitmeden önce hemen hepsi yüksek oranlı alkol kullanıyor, “kafa dağıtmak için” de bazen uyuşturucu çekiyordu.

        Dönenlerden aldığı bilgileri de sıraladı. Buna göre savaşa girmezse ayda 500 dolar, girerse de çatışma başına 500 dolar kazandıklarını söylüyorlardı.

        Bu da evi arabayı yenileyecek kadar yekûn tutuyordu.

        ÖSO’YU DA KESTİ

        Kısa süre önceki bu sohbeti anımsamamın nedeni, ABD’nin Suriye’de (IŞ)İD ve El Nusra’ya karşı zayıf performans gösteren, cephe açmayan, mevzi kaybeden muhalif savaşçılara verdiği maaşı kesmesi...

        ABD kaynaklarına dayandırılan haberlere göre, ÖSO’nun 16 tugayından 4’üne verilen ekonomik destek tamamen kesilmiş, geri kalan 12’sinde de yarı yarıya azaltılmış.

        Bazı savaşçıları El Nusra’ya katılan Hazm Hareketi, İdlib’i El Nusra’ya bırakan Suriye Devrimciler Cephesi ile Şam Cephesi ve Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) 7. tümeninin de maaşları tamamen kesilmiş.

        Görünen o ki ABD ve koalisyon güçleri ABD Başkanı Obama’nın geçen eylülde açıkladığı stratejisini tam uygulamaya başlamış.

        Yani cephe açan veya girdikleri çatışma ile koalisyon güçlerine havadan bombalamaları için hedef gösteren muhaliflerle yoluna devam edecek; en azından onlara maaş ödeyecek.

        Kendisiyle “gönülden bir olanlar” ile “çıkar amaçlı birlikte olanları” ayıracak.

        BARIŞ GÜCÜ MÜ?

        Koalisyon güçleri, maaş alamadığı için ayrılacaklar konusunda kaygı duymuyor.

        Çünkü zaten bazıları uzun süredir El Nusra ile çalışıyordu, üstüne bir de maaş alıyordu; bunlarla yollar ayrıldı.

        Güneyde havaların ısınmaya yüz tutmasıyla yeni dönemin “biraz karmaşık” uygulanması için düğmeye basıldı.

        Uygulamanın tanımı da bana değil, birkaç gün önce koalisyonun başat ülkelerinden birinin savaşçılarla ilgili büyükelçi unvanlı danışmanına ait.

        Kendisine şu soruyu yönelttim:

        “Merkez komutanlığına bağlı helikopterler Yesrib ve Balad ilçelerinde (IŞ)İD militanlarına havadan silah ve mühimmat paketleri attı. Benzer durum başka bölgelerde de oldu. Halep’te de Esad güçleriyle işbirliği olanakları konuşuluyor. Bunlar ne anlama geliyor?”

        İddiaları yalanlamak yerine, “Bunlar karmaşık ve zor meseleler” yanıtını tercih etti.

        Bölgede ABD güçleri için “cephe açanlara, yani yerdeki hedefleri ortaya çıkaranlara havadan destek vermeye dönük yardımlarının süreceğini” söyledi; ötesine geçmedi.

        Ancak, Cenevre’de Şubat 2014’te sonuç alınamayan muhalifler ile Esad yönetimini buluşturan görüşmelerin, 2 gün önce Moskova’da tekrar başlamasıyla bunlar birleştirilirse bölgede bir şeylerin yeniden pişirildiği de görülüyor.

        Beklenti Barış Gücü’ne benzer yapının Suriye’de de oluşturulması.

        Böyle bir gücün geçmişte Irak’ta nasıl sonuç verdiği ortada, bakalım Suriye’ye ne getirecek...

        Diğer Yazılar