Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİRKAÇ gündür partilerin seçim bürolarını dolaşıyorum.

        Geneline ilişkin üç tespitimi aktarmam gerekirse, en zengin bürolar AK Parti’nin.

        Hemen hepsi en iyi semtlerde ve oldukça geniş işyerlerinde açılmış.

        İçleri iyi döşenmiş, karşılamaları, ikramları da oldukça zengin.

        CHP klasikleşmiş yerlerini korurken, ikramda çay-kahveden fazlası yok.

        MHP ise bu seçimde afişlemeye yönelmiş, bürodan kaçmış.

        1. Bölge adayı Erkan Haberal, Bahçelievler semtini neredeyse bir direk dahi bırakmadan isminin yazılı olduğu bez afişlerle donatmış.

        HDP ise yeni varoş olarak nitelenen kentler ile varoşun tam buluşma noktalarını seçmiş; en önemli ayrıcalığı çayın yanında iyi seçilmiş hareketli türküleri de dinletiyor olmaları.

        BEKLENTİLER...

        Hemen her partinin seçim bürosuna bir kez uğradım ve aynı soruyu yönelttim:

        “Seçim bürolarının oya katkısı nedir?..”

        Muhalefet partileri, vatandaşla temas kurmak açısından duruma bakarken, iktidar olmanın verdiği avantajla AK Parti seçim büroları, sorun çözümüne destek olan bir hizmeti de görmeye başlamış.

        İznini almadığım için adını yazamayacağım ancak seçim bürosunda tanıklık ettiğimi aktarabilirim.

        Ankara’nın son dönem gelişen semtleri arasında yer alan bölgede en dikkat çeken bir bina girişi tutulmuş.

        Neredeyse küçük bir AVM büyüklüğündeki seçim bürosuna girdiğinizde bir kadın partili karşılıyor ve bir masaya oturtuyor.

        Hemen ne içeceğinizi soruyor ve pasta ikram ediyor, hatta açsanız karnınızı doyuruyor.

        Sonrasında ise “Size nasıl yardımcı olabilirim?” cümlesi geliyor.

        Bu noktada da durmuyor, sorununu dikkatlice dinleyip not alıyor, eğer orada çözülebilecek bir sorun ise anında ilgilisine ulaşıp çözümün nasıl bulunacağını soruyor.

        Sonrasında da o kişiye çözümünü aktarıyor.

        Görüşmesi bittikten sonra partili kadın görevliye, en çok hangi alanla ilgili sorun bildirildiğini sordum.

        “İşsizlik en öndeki mesele olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

        Nasıl çözüm ürettiğini sorunca da adını soyadını, oturduğu yerin adresini ve telefon numarasını alıp bir şekilde kendilerine ulaşacaklarını söylediklerini belirtti.

        İkinci sırada ise kadro taleplerinin geldiğini vurguladı.

        Bu talepleri de yine not alıp ilgilisine ulaştırdıklarını, gerekirse de milletvekili adayı veya milletvekilleriyle görüştürdüklerini söyledi.

        Etkileyiciydi, hizmet sektöründe görev yapan bir işletme gibi çalışıyordu.

        MALİYET..

        Şimdi soru şu:

        En basitinden bir seçim bürosunu kurmanın maliyeti nedir?

        İlginç rakamlarla karşılaştım.

        Biri bir aylığına 30 bin liraya mal olacağı hesabını yaparken, muhalefete ait bürolardan birinin sorumlusu, “Arkadaşın dükkânı boş duruyordu, bize verdi” dedi.

        Anlaşılan o ki seçim bürolarının yüksek maliyeti adayları da kaçırmış.

        Bir zamanlar her adımda karşımıza çıkan büroların sayısında düşüş yapmış.

        En sevindirici tarafı ise afişlemeler; hepsi kenti kirletmeme konusunda anlaşmış.

        Birkaç istisna bir kenara bırakılırsa bu seçimde şehirler çok daha temiz kalacak, birbirinin içine girmiş afiş karmaşası olmayacak.

        Dilerim gelecek seçimler de böyle devam eder.

        Diğer Yazılar