Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hükümet kurma görevi vermek için oluşması beklenen TBMM Başkanlık Divanı ile ilgili süreç dün tamamlandı.

        Adlarının Genel Kurul’da okunmasının ardından, Cumhurbaşkanı muhtemel ki yarın görevlendirmeyi yapar.

        Seçim için 24 Ağustos’ta sonlanacak 45 günlük takvim de çalışır.

        İddia o ki takvimin bir hafta kadar geciktirilmesine G-20 Zirvesi neden oldu.

        Çünkü, ABD Başkanı Obama, Rusya Devlet Başkanı Putin, Almanya Şansölyesi Merkel’in de katılacağını bildirdiği G-20 Zirvesi bu yıl 15 Kasım’da Antalya’da yapılacak.

        Eğer geçen hafta içinde bir görevlendirme yapılmış olsaydı, koalisyon kurulamadığı takdirde üç aylık seçim süreci, MHP Lideri Bahçeli’nin de dile getirdiği gibi 15 Kasım’a denk gelecekti; G-20 Zirvesi ile çakışacaktı.

        Hükümetin kurulamaması halinde karşılaşılabilecek engeli aşmak için 22 Kasım’da seçime gidilecek şekilde düzenleme yapılmış oldu.

        Peki seçime gidilir mi?

        Şunu söylemeliyim ki, Meclis’te dün bütün partilerin grup yönetimlerinin bulunduğu katları dolaştım, odalarında sohbet ettim, hepsi de koalisyonun kurulacağına inanıyordu.

        Ayrıca, yeniden seçime gitmeye ne mecalleri, ne de ekonomik güçleri var.

        22 Kasım’daki kış şartlarının ne getireceğini de kimse bilmiyor.

        Bunu dört partinin lideri de görüyor.

        ‘DİNSİZ PARTİ’

        Ancak HDP baştan koyduğu kararı, MHP ise çözüm süreci dahil HDP’ye bağlı nedenleri dolayısıyla koalisyon yokuşunu dik tutuyor.

        Buna dün MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu’nun, Baykal’a destek olmaları halinde AK Parti’den geleceğini varsaydığı “Dinsiz parti (CHP) ile işbirliği” kavramı eklendi.

        MHP yalnızlığı tercih etti.

        Sonucunu da RTÜK üyeliği belirlenmesinde gördü.

        Daha önce, “Bir fazla üye, daha çok oy alan MHP’nin hakkıdır” eğiliminde olan CHP, “MHP’nin HDP ile sayıları eşit, aralarında kura çeksinler” kararına vardı.

        TEPKİNİN YÖNÜ

        Koalisyon için de geriye iki parti kaldı.

        Ya AK Parti ile CHP kurar ya da seçime gidilir.

        Milletvekillerinin seçim istemediğini dikkate alan liderler, bir uzlaşma noktası yaratır.

        Ayrıca seçim sonrası koalisyon kurulma ihtimalini yüksek gören iç ve uluslararası piyasa, tepkiyi frenlemişti.

        Koalisyonun kurulamayacağının ortaya çıkması halinde bu kesimlerin tepkisinin de iyi ölçülmesi gerekir.

        Aktarıldığına göre, AK Parti Genel Başkanı olarak Davutoğlu bunu görüyor ve koalisyon kurma kararlılığını koruyor.

        Hatta koalisyon partilerinin meydanlarda verdiği sözleri de dikkate alarak, 2016 bütçesi içinde bunların hangi kalemlerde kısıntıya gidilmesi halinde olabileceğine ilişkin tablolar hazırlatıyor.

        Ağustostaki AK Parti Büyük Kongresi’ne de Başbakan olarak girmek istiyor.

        Son dönem demeçlerine bakıldığında, CHP Lideri Kılıçdaroğlu açısından da farklı bir durum yok.

        Yaşanan süreçlere bakarak koalisyon ihtimalinin zayıfladığını dile getirmekle birlikte Kılıçdaroğlu, “samimi, güven veren, sağlam protokollere bağlanmış ve kamuoyunda sözü verilmiş” bir koalisyona hayır demiyor.

        İki lider de bugün için yokuşa süren tarafta durmuyor.

        Diğer Yazılar