Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir hafta içinde onlarca kez konuştum.

        Arkadaşım Balçiçek İlter, önceki akşam Habertürk TV “Güne Bakış” programında yanıtını defalarca sorup almış olmasına karşın, bir de kendi kulağımla duymak istedim, tekrar sordum.

        Aynı cümleyi aldım:

        “Azınlık hükümetine desteğimiz kesinlikle söz konusu olmayacak...”

        “Seçim tarihi belli olmak kaydıyla destek verir misiniz?” dedim, MHP’nin 5 üst yöneticisinin de yanıtı aynı oldu:

        “Azınlık hükümetine destek vermeyeceğimizi birinci elden açıkladık. Her şartta azınlık hükümetine karşıyız.”

        MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Yalçın ile önceki akşam “Enine Boyuna” yayınına girmeden konuştuk, yine aynı yanıtı aldık.

        Öğle saatlerinde, “Seçim tarihi belli olmak kaydıyla AK Parti azınlık hükümetine destek veririz” dediği iddiası ekrana düştüğünde partinin üst düzey yetkililerine bir daha ulaştım.

        Aynı noktada duruyorlardı, zaten kısa süre sonra da Prof. Dr. Yalçın’ın yalanlaması geldi.

        Görünen o ki bu süreçler çok yaşanacak.

        DÖRT OLASILIK

        Çünkü ortada 4 olasılık var.

        Ya, AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, istikşafi görüşmelerde ortaya çıkan duruma da bakıp büyük koalisyonu kuracak.

        Ancak, ileride toplumsal sağ tabandan gelecek, “CHP ile hükümet kurdunuz” eleştirilerinden çekindiği için AK Parti teşkilatı buna yanaşmıyor.

        DSP ile 1999’da koalisyona girdiği için 2002’den bu yana MHP’ye yaptığı eleştirinin, kendisine döneceğinden çekiniyor.

        Arzuladığı MHP ile koalisyonun imkânsızlığını da görüyor, HDP’yi de zaten baştan istemiyor.

        Geriye ise azınlık veya seçim hükümeti kalıyor.

        GÜVENOYUNA GİDERSE

        Peki bir başka yol daha yok mu?

        Hiçbir partinin desteğine ihtiyaç duymadan AK Parti hükümetiyle seçime gidilemez mi?

        AK Parti kulislerinde gitmesini sağlayacak bir formül konuşuluyor.

        Buna göre, hükümeti kurmakla görevlendirilen Davutoğlu, 45 günün dolacağı 24 Ağustos’tan birkaç gün önce Cumhurbaşkanı’na hükümet listesini sunar.

        Cumhurbaşkanı onaylar ve güvenoyu sürecini başlatır.

        Meclis olağanüstü toplantıya çağrılır, hükümet programı okunur, bir hafta içinde de güvenoyuna başvurulur.

        Eğer, gizli oylama yapılır ve diğer partilerden 18 milletvekili hükümete güvenoyu desteği verirse, ilkbahara kadar azınlık hükümetiyle yol alınır.

        Güvenoyu alamasa da seçime götüren yine AK Parti hükümeti olur.

        Ayrıca, seçim hükümetinin kurulması bu yolla engellendiği gibi, bakanlık alması istenmeyen HDP’nin de önü kesilir.

        Çünkü Anayasa’nın 116’ncı maddesi şu hükmü taşıyor:

        “45 gün içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya kurulduğu halde güvenoyu alamadığı takdirde Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı’na danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.”

        Yani hükümet kurulamadığı için değil, güvenoyu alamadığı için seçime gidilmiş olur.

        Sandığa götüren de AK Parti olur.

        Davutoğlu buna onay verir mi, muhalefet itiraz eder mi?

        Bir şey söylemek zor.

        Ancak, HDP’nin bakanlık almadan seçime gidilecek ve kendisinin de desteğine ihtiyaç duyulmayacak olması nedeniyle bu formül MHP’yi rahatlatır.

        Diğer Yazılar