Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ege’nin bütünü özetlendiğinde her parti 7 Haziran öncesi olduğu gibi bu seçimde de buçuk hesabı yapıyor. 3 parti, bölgede birinci parti olması nedeniyle ağırlıklı olarak CHP’nin çıkardığı son vekilliği gözüne kestiriyor. Bazı seçim bölgelerindeyse MHP ve HDP, ikinci durumda olan AK Parti’nin bir vekilliğini kapma yarışı veriyor. Kırılma beklenmeyen Ege’de, 1 Kasım seçiminin ana arterini bu kez ‘başkanlık sistemi tartışması’ değil ‘terör’ oluşturuyor

        Geçen seçimde gezdiğim illere yenilerini ekleyip dolaştığım efeler diyarında, bu seçim de büyük bir değişiklik görünmüyor. Yıllardır işleyen seçmen davranışı bu seçimde de benzerlik gösterecek. Yine ovada yaşayanlar sola, dağ köylerindekiler sağa çalışacak; kıyıda hayat bulanlar da sol kimliğinden bir nebze olsun ödün vermeyecek.

        Seçime kadar büyük bir olay veya siyasi gelişme söz konusu olmazsa, Ege’de ne dağ ovaya akacak, ne ova dağa taşınacak, ne de kıyıdakiler kararlılığından vazgeçecek. Bütün bunlara karşın, geçen seçim iki partinin bir milletvekilliğini kıl payı kaybettiği Aydın ile yarışın kızıştığı Muğla’da sandık sürprizlere açık olacak. Bürokrasi de önceden koalisyonu satın aldığı için geçen seçimde yaşandığı gibi AK Parti lehine bütün varını yoğunu dökmeyecek; daha temkinli bir tavır içinde hareket edecek. Bürokrasinin temkinliliği nedeniyle AK Parti uzun yıllar sonra Erdoğan’ın ardından önemli bir motor gücünü daha kaybedecek. Bunun nedenlerini ve detaylarını 2 gün daha sürecek izlenimlerimde aktaracağım.

        BENZERLERİN MÜCADELESİ

        Ege’de geçen seçim ile bu seçim arasındaki en önemli fark partiler arasındaki mücadelenin yönü. Geçen seçim AK Parti, MHP ve HDP, bölgede oy potansiyeli yüksek CHP’den oy kapmak için propaganda yaparken, bu seçimde mücadeleyi birbirlerine yöneltmişler.

        AK Parti, MHP’den oy koparmak için yoğun milliyetçiliğe yönelirken; HDP, AK Parti seçmeninin ilgisini kazanmak için mücadele ediyor. MHP ise geçmişte AK Parti’ye giden oylarını yeniden yuvaya çekebilmenin hesabı içinde. Karşıt saldırılardan uzak CHP ise daha yumuşak, uzlaştırıcı politikasıyla puan topluyor.

        ANA ARTERİ TERÖR

        Şurası kesin ki Türkiye gibi Ege’de de seçimin ana arteri terör... Hangi kahvehane, pazaryeri veya tarlaya gitseniz, sohbetin ilk konusu terör oluyor. Geçen seçimse aynı bölgelerde ana arter Cumhurbaşkanı’nın konumu ve başkanlık sistemi üzerineydi. O dönem Menderes Ovası’nı sel basması nedeniyle ekonomi ve HDP’nin barajı aşıp aşamayacağı konuları da Ege’deki genel atmosferi tamamlayan diğer başlıklardı.

        Ege seçmeni geçen seçimin mücadele alanlarını çoktan unutmuş; HDP’nin barajı geçmesi mesele olmaktan çıkmış, hatta milletvekili çıkaracak duruma getirmiş.

        HDP EGE’DE BASTIRIYOR

        Bölgedeki çatışmalar nedeniyle bu yıl birçoğu doğdukları topraklara gidememiş, Türkiye’nin bir alanında yaşananlar yurdun öteki ucundaki seçmeni doğrudan etkilemiş. HDP, bu etkilenmeyi sandıkta lehine çevirmek için kolları sıvamış.

        Örneğin, Aydın’da 3 bin kadar oyla kaybettiği bir milletvekilliğini almak için partinin kamuoyu oluşturma konusundaki iyi isimlerini sahaya sürmüş. Göçün yoğun yaşandığı Bitlis, Muş, Siirt’ten kanaat önderlerini getirip propaganda çalışmalarına katmış.

        KOALİSYON SAVAŞI

        CHP dışındaki partilerin listelerinde değişimine gittiği Ege’de en sert mücadele, AK Parti ile MHP arasında yaşanıyor. MHP’nin öteden beri etkinliği güçlü olan Afyonkarahisar, Manisa, Denizli’de AK Parti, politikasını MHP Lideri Devlet Bahçeli karşıtlığı üzerine kuruyor.

        Kahvehanelerde, esnaf lokantalarında veya arastalardaki dükkân önü muhabbetlerde AK Parti, “Bahçeli koalisyon ortaklığını kabul etmedi; hükümet boşluğu doğdu, bu nedenle de terör yükseldi, döviz patladı” propagandası yapıyor. Yaşanan tüm olumsuzlukları, “Bahçeli her şeye ‘Hayır’ diyen adam; Mr. No...” diyerek MHP Lideri’ne yüklüyor. Bu propagandasında etkili de oluyor.

        Çünkü, geçmişte MHP’ye oy verdiğini söyleyen, bu seçimde kararını değiştirdiğini belirten seçmen gerekçesini MHP Lideri’ne dayandırıyor. “AK Parti’nin her zorluğa rağmen hükümeti terk etmediğini, terörle mücadele etmek için iktidarda kalmaya devam ettiğini” de sözlerine eklemekten geri durmuyor.

        Ancak kararını değiştirmesinin nedenlerini biraz daha açması istendiğinde kafası karışıyor, tavrını bir anda “Sandığa gitmem olur” söylemiyle değiştiriyor. Geçen seçim MHP’ye oy verdiğini söyleyen seçmende sayısı çok az olmakla birlikte CHP’ye kayanlara da rastlanıyor.

        ‘REİS’ YERİNE ‘HOCA’ İFADESİ

        AK Parti teşkilatı propagandasında bir değişiklik daha yapmış. Bu seçim, “Usta, Reis” diye hitap ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan yerine, “Hoca” hitabını kullandığı Başbakan Davutoğlu’nu öne çıkarmış. Erdoğan’a yine bağlılık duyuyor, ancak geçen seçim Cumhurbaşkanı’nın sahaya çıkmasının kendilerine oy kaybettirdiğine inandığı için adını öne koymaktan kaçınıyor. Davutoğlu üzerinden politika yapıyor.

        Ancak bu da MHP’nin, “Bırakın milletvekili listesini parti yönetim listesini bile Erdoğan yapıyor. Yarın iktidar olunca da Erdoğan’ın gölgesinden kurtulamayacak” propagandasıyla karşılaşmasına neden oluyor. MHP’nin, “17/25 Aralık yolsuzluklarının hesabını soracağız” söylemlerinin etkisinden de AK Parti kurtulamıyor.

        AK Parti teşkilatının en önemli açmazı ise neredeyse hemen her ilde özel sohbetlerde dile getirmekten kaçınmadıkları teşkilat içi çekişmeler. Dağlıca gibi büyük bir terör olayı, ekonomide yaşanacak kırılma sonucu bölgedeki tesislerden bazılarının kapanıp ya da çok sayıda işçi çıkarılması kaygısı da AK Parti teşkilatlarını düşündürüyor.

        YAĞIŞ, İNCİRİ VURDU

        Tarımsal bölgelerdeyse zamansız yağış ve nemin yüksek olması nedeniyle incirin kalitesinin düşmesi sonucu, geçen sene fiyatı 10 lirayken bu yıl 6 liraya kadar inmesi sıkıntı yaratıyor. Benzer sıkıntı pancar, kestanede de yaşanıyor; sucuk ve mermer piyasasının yüzü gülüyor. AK Parti’nin bölgedeki bir diğer handikabı ise geçen seçimde büyük destek bulduğu bürokratlar.

        Geçen seçim gibi bu kez de sandıktan koalisyonun çıkma ihtimalini gören bürokrat kesim, AK Parti yöneticilerinin ifadesine göre geçmişteki cevvaliyeti göstermekten kaçınıyor. Bazı illerde AK Parti il yöneticilerinin, bakanlardan bile zor ulaşılır hale gelmesi de seçmeni soğutuyor. Buna karşın, “seçim tekrarı” isteyen teşkilat, talep kendilerinden geldiği için geçen seçime göre daha iyi çalışıyor.

        BUÇUK HESABI

        Ege’nin bütünü özetlendiğinde her parti 7 Haziran öncesi olduğu gibi bu seçimde de buçuk hesabı yapıyor. Hemen hepsi de bölgede birinci parti olması dolayısıyla ağırlıklı olarak CHP’nin çıkardığı son vekilliğe gözünü dikiyor. Bazı seçim bölgelerinde de MHP ve HDP, ikinci durumda olan AK Parti’nin bir vekilliğini kapma yarışı yapıyor. Adayların sahaya daha yeni çıkmaya başladığı Ege’de büyük bir kırılma beklenmiyor. Seçimin kaderini ve ana arterini bu kez “başkanlık sistemi” tartışması yerine “terör” işgal etmiş bulunuyor.

        AYDIN VE MUĞLA’DA BELEDİYENİN GÜCÜ

        AK Parti’nin kendi teşkilatından daha çok bürokratik kadrodan yararlanmasına benzer bir durum, CHP’de de belediyeler için geçerli. Özellikle de Aydın ve Muğla’da... Nasıl ki Ankara veya İstanbul’daki CHP’liler, Melih Gökçek ve Kadir Topbaş’ı “Kömür, gıda yardımıyla oy topluyor” diye suçluyorsa, bu illerde de AK Partililer kelimeleri dahi benzer suçlamaları CHP’li belediyeler için yapıyor.

        Ancak CHP’nin belediye hizmetlerinden ayrım gözetmeden yararlanmaları nedeniyle AK Partili seçmen tepkiyi yüksek seviyeden göstermiyor. CHP’nin bir diğer avantajıysa bölgede bütün partiler aday listelerinde değişiklik yapmış olmalarına karşın, aynı listeyle sahaya çıkması. Adayların 7 Haziran öncesi yaptıkları hataları, eksiklikleri bilerek sahaya çıkıyor olması. Bu CHP açısından bir avantaj getirmiş, hatta bazı illerde yükselme de sağlamış. Ancak CHP’deki yükselme de beklenildiği gibi diğerlerinde büyük kırılma yaratacak kadar olmamış.

        YARIN: AFYON, UŞAK, MANİSA’DA SUCUK PARTİSİNİ KİM VERECEK?

        Diğer Yazılar