Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun verdiği talimat kapsamında, torba kanun olarak nitelenen çok maddeli yasaları artık Meclis’e getirmeyeceğiz...”

        Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bundan böyle sadece konusuyla ilgili tasarıları getirmeye çalıştıklarını da sözlerine eklemişti.

        Aradan çok geçmedi, bugün gelinen noktada torba yasalar dışında Meclis’e hiçbir yasa gelmedi.

        Komisyonlar da iktidar milletvekilleri dahil, hiçbir kanun teklifini gündemine alıp görüşmedi; ihtisas komisyonları 3 aydır iş yapmaz hale geldi.

        Muhalefetin son dönem yoğun eleştirisine de neden olan bu durum, Afyonkarahisar toplantısında AK Parti milletvekillerinin de en önemli eleştiri konusuydu.

        Çünkü bürokrat ve teknokratların hazırlayıp getirdiği, çıkarmak için üzerinde gece yarılarına kadar uğraş verilen yasaların Anayasa Mahkemesi’nden çok sayıda geri dönüşüne geçen dönem tanıklık edildi.

        Veya getirilen düzenlemenin yarattığı sorunu gidermek için üzerinde çift, hatta üç, dört dikiş yapılan yasa sayısı oldukça yükseldi.

        Oysa bu dönem de TBMM’ye gönderilen 6 tasarıdan 5’i torba yasa; biri de Bütçe Tasarısı, zaten kanunen onun da torba olma imkânı yok.

        MECLİS TOPLANAMIYOR

        Yöntemin tercih edilmesinin nedeni ise ihtisas komisyonlarını devre dışı bırakarak tek aşamada Plan Bütçe Komisyonu’ndan yasaları süratle geçirmek, üzerinde uğraş vermemek.

        Oysa üzerinde düşünülmeden, kanun tekniği açısından uygunluğu denetlenmeden çıkarılan yasaların sonrasında açtığı zararlar da oldukça büyük oldu; ihtisas komisyonlarından geçmeyen kanunların çoğu Meclis’e düzeltilmek üzere tekrar gönderildi.

        Bilinmesi gereken, kalp ameliyatı gibi, kanunlar için de defalarca by-pass yönteminin geçerli olmadığıdır.

        Çünkü başka komplikasyonlara yol açar, nitekim açmaya da başladı.

        Milletvekillerini asıl işleri olan yasama görevini yerine getirmekten uzaklaştırdı, el kaldır-indir makinesine çevirdi, Meclis’i ziyaretçiye boğan yürütme işine odaklı hale getirdi.

        Sonuçta Meclis Genel Kurulu çalışmaya başlayabilmek için gerekli olan 184 milletvekilini dahi sağlayıp çalışmaya başlayamıyor; bazen de karar yeter için gerekli 139 üyeyi salonda tutamıyor.

        Daha yeni yola çıkalı 3 ay olmasına karşın, dönem sonuna gelmiş parlamento görüntüsü sergiliyor, birkaç kez ara vermek veya aç-kapa yapmak zorunda kalıyor.

        UZLAŞIYA ENGEL

        Kanun yapma tekniğinin bilimselliğini ortadan kaldıran, Kıta Avrupa hukuklarının ana pınarını (mehazını) oluşturan Roma Hukuku’nun “kanun koymada tek konu kuralı”na aykırılık içeren torba kanun uygulaması ile Türkiye ne acıdır ki ona ulaşmak istediği AB yasaları döneminde tanıştı.

        O dönem AB yasalarının süratle çıkarılması amacıyla yola çıkıldı, alışkanlık haline geldi.

        Milletvekillerini görevini yapamaz hale getirdi, ihtisas komisyonlarını işsiz bıraktı.

        Meclis’te bu dönem Anayasa çalışmaları dolayısıyla çok daha yüksek oranlı ihtiyaç duyulan uzlaşıyı yok etmeye başladı.

        Şunu da belirtmeliyim ki, AK Parti’nin akil isimleri de yaşanan bu durumdan hiç hoşnut değil.

        Diğer Yazılar