Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Muhalefetin olağanüstü kurultay toplanması için yaptığı çağrının 15. günü bugün doldu.

        Beş 15 daha geçse genel merkezin kurultay çağrısı söz konusu olmayacak.

        Nitekim genel merkez dün süreci özetleyen bir basın açıklaması yaptı, ancak bu kesinlikle muhaliflere yanıt şeklinde olmadı.

        Zaten hem Siyasi Partiler, hem de ona dayanak oluşturan Dernekler Yasası gereği genel merkezin, muhaliflerin başvurusuna cevap verme gibi zorunluluğu yok.

        Ya kurultay çağrısının yapılmasını veya sulh mahkemesine başvurma yolunu açıyor.

        Nitekim, MHP Lideri Bahçeli de son Kızılcahamam toplantısında muhalefete ikinci yolu göstermiş, mahkemeye gitmelerini istemişti.

        MHP Genel Merkezi’nde yeni bir şey yok.

        BAHÇELİ’NİN SAĞLIĞI

        Sürecin devamına geçmeden MHP Lideri Bahçeli’nin sağlık durumunu özetlersem.

        Bahçeli, Bilkent Oteli’ndeki istirahatini sürdürüyor; ancak bir an önce de normal yaşamına dönmek istiyor.

        Yoğun grip salgınını da dikkate alan, kalp kapakçığı ameliyatını gerçekleştiren doktorlar ise bir süre daha dışarı çıkmayıp dinlenmesini öneriyor.

        Gelip giden partililerle temasını engelliyor, Bahçeli de bu çerçevede bazı arkadaşlarıyla telefonla görüşüyor.

        Talimatlarını da genelde özel kalem müdürü aracılığıyla veriyor.

        Olağanüstü kurultay sürecine gelirsem...

        Bazı imzalar sorunlu olsa da 544 imzanın ağırlıklı bölümü olağanüstü kurultay talebi için yeterli ve geçerli, ancak muhalifler de 15 gün doldu diye hemen mahkemeye gitme kararlılığında değil.

        En az 1 hafta daha bekleme eğiliminde.

        İmza verenlerin kurultay delegelikleri de yenisi seçilene kadar sürer, il teşkilatının kapatılması veya feshiyle düşmez.

        Bir önemli durum da Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarıyla imzalarını çekmiş olsalar bile, teslim edilen imzalar geçerli ise kurultay isteğini ortadan kaldırmaz; yeni kurultay süreci de talebi engellemez.

        Bununla birlikte imzalar verildikten sonra olağanüstü kurultayın ne kadar sürede toplanacağına yönelik Siyasi Partiler Yasası’nda bir hüküm yok.

        O nedenle bu tür durumlarda hep Dernekler Yasası ve Yönetmeliği’ne bakıldı.

        Dernekler Yönetmeliği’nin 13/b maddesi de “üyelerin beşte birinin yazılı isteği üzerine 30 gün içinde olağanüstü toplantının yapılmasını” zorunlu kılıyor.

        ÇAĞRI HEYETİ

        Toplantı için de 15 gün önceden çağrı yapılma zorunluluğu olduğundan, “Süre doldu, genel merkez çağrı yapmalı” beklentisinin ardında bu yasal zorunluluk duruyor.

        Ancak Genel Sekreter İsmet Büyükataman ve Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, dünkü sohbetimizde çağrı yapmayacaklarını bir daha açıkladı.

        Bu durumda muhalefet konuyu mahkemeye taşımakta kararlı.

        Ancak bu konuda da Siyasi Partiler Yasası’nda hüküm bulunmadığı için Medeni Kanun’un 75. maddesindeki, “Beşte birinin yazılı başvurusu üzerine yönetim kurulu toplantıya çağırmazsa, üyelerden birinin yazılı talebi üzerine sulh hâkimi 3 üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir” hükmüne başvuruluyor.

        Sulh hukuk mahkemesi, başvuru halinde genel merkeze 2 hafta tanıyor, akabinde üyelerden 3 kişiyi kurultay “çağrı heyeti” olarak atıyor.

        “Çağrı heyeti” kayyum görevi üstlenmiyor, sadece çağrıda bulunma, salon tutma gibi görevleri yerine getiriyor.

        Nitekim en son Saadet Partisi’nin 2010’daki olağanüstü kurultayı da bu kapsamda yapıldı.

        MHP’de durum bundan ibaret...

        Diğer Yazılar