Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Devlet, personeline kendi penceresinden bakar.

        Sadakatinden şüphe duyduğu kişiyle çalışmama hakkına sahip olduğuna inanır.

        Örneğin, ailesi uyuşturucu kaçakçısı olan kişiyi güvenlik personeli yapmaz.

        Bu durumun o kişinin suç işleme kapasitesine sahip olduğu anlamına gelmediğini belirtir, kendisine has “devlet refleksi” olarak değerlendirir.

        Bunu da örgütlenmiş toplumda devletin yönetim biçimi ve kurallarını tayin eden anayasasındaki “suçların bireyselliği” ilkesine aykırı olduğunu bilerek yapar.

        Demokratik ülkeler de bunu yapar ama uygulamasını kanunları kapsamında gerçekleştirir.

        Birinci derece yakını, kan bağı olsa bile anne veya babanın suçunu evladına yüklemekten genelde uzak durur; yine de şüphesinin yarattığı reflekse kapıldığında da kanunlar kapsamında yerine getirir.

        Bünyesinde çalıştırmaz, ama başka yerde iş bulmasının önünü de kesmez.

        Devlet refleksini, toplumsal sözleşmesinin yarattığı kurallarının esnekliği içinde gerçekleştirir.

        Suçunu sabit bulduğunu da kanunlar içinde cezalandırır.

        MİT BAŞARISI

        Hukukun en temel ilkelerini ve devlet davranışını yazmamın nedeni son dönemde yaşananlar.

        Bir de tutuklamalara gelen eleştiriyi ortadan kaldıran MİT başarısını anlatmak için...

        Çünkü MİT, ByLock yazışmalarını çözerek devlet refleksini kanunla örtüştürdü.

        ByLock’un Litvanya’daki ana sunucusuna ulaşıp oradaki verileri alarak gözaltına aldığı veya tutukladığı kişilerle ilgili kanuni gerekçesini oluşturdu.

        İster bir zamanlar bölgeye hâkim istihbarat birimlerinin de el atması; ister ana sunucuya sızma başarısıyla olsun; MİT ByLock’u çözerek devletin ileride karşılaşması muhtemel sorunlarının giderilmesinde katkı yaptı.

        Gözaltına alınan veya tutuklananların örgüt bağını gösteren delile ulaştı.

        Çünkü ByLock kullanıcının iznine bağlı olarak dışarıdan yüklenip örgütün 2 elemanının şifre paylaşımına gereksinim duyduğu için bu yazılımı kullanan “İlgim yok” diyemez.

        Aynı durum 5 şifreli diğer yazılım “Eagle” için de söz konusu.

        Dolayısıyla gözaltına alma veya tutuklamaların ağırlıklı bölümü, ulaşılan 215 bin 92 hesaba ait 18 milyon yazışma ve 3.5 milyon e-postanın sonucu.

        Özellikle de ByLock’u cep telefonlarına indirmiş olanlar için örgüt bağı kanaati tam; GSM hatlarıyla bağlandığından cep telefonlarının IPN’si (internet protokol numarası) anında tespit edilmiş.

        Ancak, wi-fi ağıyla bağlananlarda sorunun yaşandığını güvenlik güçleri de kabul ediyor.

        GERİYE TARAMA

        Çünkü wi-fi’ye kimin girdiğini, o hattın kullanıcısının bunu gerçekten kullanıp kullanmadığını belirlemek zor.

        Hiç ilgisi olmayacak yapıda kişilerin wi-fi hattına girerek ByLock kullanıldığına tanıklık edilmiş.

        Yasa gereği şirketler kimin girdiğini belirleyen izleri gösteren ve LOG diye tanımlanan verileri 6 ay tuttuğu için buralardan girenler rahat belirlenmiş.

        Ancak ev wi-fi sisteminde bu olmadığından tespit zorlaşmış, onlar şüpheli sıfatıyla mavi ve turuncu listeye alınmış.

        Litvanya’daki sunucudan derlenen veriler doğrultusunda geriye doğru ikinci bir taramaya tabi tutulmuş.

        Hatlara hangi saatte girildiği ve kiminle mesajlaştığından yola çıkılarak ikinci çalışma yapılmış.

        Kaynağım, bir çalışmanın da WPN diye bilinen, yön kaybettirici uygulamalara dönük olduğunu bildirdi.

        Özetle, kimse sanal âlemde sanal kalınacağını sanmasın...

        Diğer Yazılar