Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BaşbakanYardımcısı Numan Kurtulmuş’un “MHP ile bazı maddeler üzerinde farklılıklar var” sözünden sonra soruşturdum.

        Anladım ki MHP ile yürüyen Anayasa değişikli- ğinin gerçekleşmesi için bir mutabakat var ama maddeler üzerindeki pürüz tam anlamıyla giderilmiş değil.

        Buna rağmen AK Parti bugün veya yarın kendi teklifi olarak getirir mi?

        Başbakan’a yakın kaynaklar, dün geç saatlerde “Bugün veya en geç yarın akşama kadar bir noktada buluşup AK Partili milletvekillerinin imzası ile Meclis’e sunmaya yakınız” demekle yetindi.

        Peki MHP cephesinde de böyle mi görünüyor?

        Örneğin, mevcut Anayasa’daki “Cumhurbaşkanı’nın varsa partisiyle ilişkisi kesilir” cümlesinin metinden çıkarılmasını öneriyor.

        MHP, metin bu hale çevrilirse “görüşme zeminindeki paradigmaların tamamen değişeceğini ve yeni parametrelere ihtiyaç duyulacağını” vurguluyor.

        Gerekçeleri de açık: “Cumhurbaşkanı parti başkanı da olacaksa, diğer partiler kendisini nasıl eleştirecek? Çünkü Cumhurbaşkanı’na ağır eleştiri suç...”

        Veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı partiyi denetlediğinde muhatabı Cumhurbaşkanı mı olacak?

        Ya da partisinin kapanmasına neden olan genel başkan, siyasi yasaklı olursa, Cumhurbaşkanı da siyasi yasaklı hale mi gelecek?

        EŞİK SORUNU

        Cumhurbaşkanı ve bakanların “sadece vatana ihanetten yargılanması” konusuna gelirsek...

        AK Parti, 330 milletvekilinin önerisi, 367’sinin kabulüyle soruşturmanın açılmasını, 413 ile de Yüce Divan’a gönderilmesini önerdi; MHP oranları yüksek buldu.

        MHP ayrıca yedek milletvekilliği maddesine de soğuk bakıyor, “milletvekilinin ölümü, düşmesi veya düşürülmesi hallerinde” geçerli olmasını istiyor.

        Milletvekili pazarına yol açacağından, “milletin iradesini satılır hale getirileceğinden” kaygı duyuyor.

        Görüşmeye 12 ile başlanılıp 13-14’e çıkan, Anayasa’dan ayıklanı- lacaklar da (ilga) eklendiğinde 30-35 maddeye ulaşan pakette, iki taraf da dün akşam “Müzakere tamamlandı” noktasına henüz ulaşılmadığını söylemekle yetindi.

        İsmet Abi

        Cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle DYP Kongresi hazırlıkları sırasında Güniz Sokak’ta merhum Demirel’in evinin önünde karşılaştım.

        Koluma girdi, sormadan söyledi:

        “Kasıma kadar genel başkanlık görevini deruhte etmem isteniyor...”

        Gazetecilik ağır bastı, yazının başlığı o an çıktı:

        “Kasıma kadar İsmet Abi...”

        Ertesi gün karşılaştığımda yine yanağımı iki eliyle sıktı, bu kez biraz daha uzun tuttu:

        Sessizce, “Ne o manşet öyle?” deyip bıraktı...

        Bir gün olsun kızmadı, hakaret etmedi, gönül kırmadı, eleştirdi ama ses tonunu yükseltmedi.

        Ötekini hep dinledi, yanlışsa düzeltti, inandığı yoldan da dönmedi.

        Belki de bundan dolayı, 27 yaşında Aydın Belediye Başkanı olarak üstlendiği devlet adamlığı görevini önceki güne kadar sürdürdü.

        O bizim için de İsmet Abi idi...

        3 hafta önce TED’in burslu öğrencileri için düzenlediği konserde karşılaştım.

        “Solist Murat Karahan’ın yeğenim olduğunu biliyor musun?” diye sordu, mutluydu.

        Yeğenine oturduğu yerden eşlik etti, “Nazende Sevdiğim” kadar, “La TraviataBrindisi”ni de severek mırıldandı.

        Önümdeki sandalyede devlet adamının kültürel birikiminin ne olduğunu sergiledi, yine sessizce öğretti.

        Konser sonrası, buluşmak üzere sözleşip ayrıldık.

        Önceki akşam Hak yoluna yürüdüğünü öğrendiğimde, yıllar önce imzalayıp verdiği “Bir Uzun Soluktu Yaşam” kitabında 1949’da kaybettiği kardeşi Rafet Sezgin için yazdığı şiirini anımsadım:

        “Sizin dünyanız nasıl kardeşim? / Yarı aç, yarı tok mudur insanlar? / Kazarlar mı birbirlerinin kuyularını? / Dökerler mi kanlarını? / Dolar taşar mı ırgat pazarları? / Sokaklar işsiz gençlerle mi dolu? / Açlık kol gezer mi günler boyu? / Sıtmadan ölür mü her yıl binlercesi? / Topraklar çatlar mı susuzluktan? / Barış, dostluk, kardeş- lik düşleri / Hapislerde mi çürür? / Sevgiden böylesine yoksun mu insanlar? / Böyle değildir değil mi kardeşim?/ Rahat uyu! / Sen mutluluklar ülkesindesin.”

        İnanıyorum ki şimdi sen de mutluluklar ülkesindesin.

        Ruhun revan, hak yolun açık, devrin daim olsun İsmet Abi...

        Diğer Yazılar