Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İstanbul Valisi’nin ilde yaşayan Suriyelilerden 2 bin kişiye vatandaşlık hakkı verileceğini açıklaması, süregelen bir gerçeği de ortaya çıkardı.

        O da önceki yılbaşından bu yana, neredeyse 14 aydır devam eden uygulama...

        Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın da dünkü sohbetimizde vurguladığı gibi, “İçişleri Bakanlığı, valilerden Suriyelilerden vatandaşlığa uygun olanları bildirmesini istedi. Birçok vilayet bildirdi. İstanbul çalışmasını yeni tamamladı”...

        Başbakan Yardımcısı Kaynak, vilayetlerden vatandaşlık verilmek için önerilenlerin 22 bin aileyi kapsadığını bildirdi.

        Aile sayısı Türkmen, Arap, Kürt etnisitesine göre fark ediyor.

        En düşük ortalaması 4 kişi olarak hesaplandığında 90 bini aşkın Suriyeli, vatandaşlık için bekliyor.

        Kaynak, sohbetimizde, spekülasyona meydan vermemek için bu kişilerle ilgili çalışmanın 16 Nisan referandumu sonrasına bırakılacağını da söyledi.

        Öteden beri yapılan çalışmalar, valiliklerin hepsinin bildirimi esas alındığında ilk aşamada 150 bin kişinin vatandaşlığını öngörüyor.

        Toplamda ise bu sayının 300 bin civarında olması hedefleniyor.

        YENİ VATANDAŞLAR

        Bu kapsamda valiliklerden gelen ve İçişleri Bakanlığı’nın da tekrardan yeni bir denetime tabi tuttuğu kapsamda resmi verilere göre bugüne kadar vatandaşlık hakkını elde eden aile sayısı 3 bini geçti.

        Yani, 10 ila 12 bin kişiye “istisnai vatandaşlık” hakkı verildi.

        Hatta kayıttaki sorunlar bazı aileleri de parçaladı; çocuklarından vatandaşlık hakkı alamayanlarla karşılaşıldı.

        Mağduriyetin giderilmesi için de yeni bir çalışma başlatılması kararı alındı ancak işlemler vatandaşlığa alınmanın kolay, çıkarılmanın zor olması nedeniyle titizlik gerektirdiği için ağır işliyor.

        Yaşanan bazı olaylar da bunu zorunlu kılıyor.

        Buna gösterilen en iyi örnek de Suriye’den göç başladığında yapılan kayıt hatasının Ankara Merasim Sokak’taki bombalı terör eylemi sırasında ortaya çıkması.

        Anımsanırsa, kısa süre içinde dönemin Başbakan’ı Davutoğlu, canlı bomba teröristin kimliğini açıklamış, terör örgütü ise başka bir ismin gerçekleştirdiğini ilan etmişti.

        Araştırmalar, kaçak yolla Suriye’ye geçen bazı Türk vatandaşlarının sığınmacıların arasına karışıp geçici sığınmacı kimliği aldığını ortaya çıkarmıştı.

        Bu nedenle İçişleri, geçici koruma kimliklerinin 6 ay içinde güncellenmesi için çağrı yaptı.

        Ancak şu ana kadar 329 bin kişi önkayıt yaptırabildi, Göç İdaresi Başkanlığı ise önkayıt için 7 ay sonrasına randevu verebiliyor.

        Aktarıldığına göre, 3 milyon 200 bin sayısına ulaşan sığınmacıların 2.5 milyonunun kaydının sağlıklı olup olmadığı hakkında net veri yok.

        Kayıt yenilemeyenler hakkında da BM sınırdışı engellemesi dahil birçok kısıt getirdiği için işlem yapılamıyor.

        OY HAKKI

        Tartışılan bir diğer konu ise vatandaşlık hakkını kazananların oy hakkının olup olmayacağına yönelik.

        Vatandaşlık Kanunu’nun 12. maddesine göre “istisnai vatandaşlık” hakkını kazanan Suriyelilere bu yasa engel getirmiyor.

        Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun da kısıtlılar arasında saymıyor.

        Dolayısıyla vatandaşlık hakkını kazanmış bir kişi, seçmen kütüğüne kaydını yaptırması halinde oy verme ve aday olma hakkını doğrudan kazanmış oluyor.

        Son dönem vatandaşlık hakkını kazananların hangi oranda seçmen kütüklerine gidip kayıtlarını yaptırdıkları ise bu aşamada bilinmiyor.

        Kaydını yaptıranların sandık sonuçlarını etkileyecek sayıda olamayacağına vurgu yapılıyor.

        Diğer Yazılar