Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AK Parti toplumsal tabanının referandum sürecinde kararsızlığının sahada görülen bir nedeni var.

        Halk, bugüne kadar verdiği oyun karşılığını aldığı için tekrar oy verdi.

        Yani 2002’de verdiği oyun karşılığını hemen gördüğü için 2004 yerel seçiminde, ardından 2007 milletvekili seçiminde olmak üzere desteğini bugüne kadar devam ettirdi.

        AK Parti toplumsal tabanı, hızla deği- şen yeni taleplerine yanıt bulmakta zorlansa da sosyal yardımlar ve büyük yatırımlarda karşılık bulabiliyordu.

        Bir sonraki adımı da geriye doğru bakarak oyunu kullanıyordu.

        Bugün ise referandumda kendisinden ileriye doğru bakarak oy vermesi isteniyor.

        Hem de bugüne kadar hiç tanıklık etmediği bir sistem için oy talep ediliyor.

        Böyle olunca da ileriye dönük projeksiyon yapmakta zorlandığı gibi oyunu verdikten sonra 5 yıl bekleyecek olması, kaygısını yükseltiyor.

        Kararsızlığı artıyor, sandıktan uzaklaşıyor.

        KİTAPLI ANLATIM

        AK Parti yönetimlerinin hemen her röportajında dile getirdiği, kararsızları ikna sürecinin sıkıntısı da bu noktada karşısına çıkıyor.

        AK Parti yönetimi de bunu gördüğü için bir süredir, iyi anlatıcıların yanında kitapçıklarla sistem hakkında toplumu bilgilendiriyor.

        Son olarak da bu amaçla Memur-Sen’in bastırdığı kitap, AK Parti tarafından dağıtılmaya başlandı.

        “Sorularla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” başlığını taşıyan kitap, Anayasa değişikliğini yazan ve hepsi de profesör olan şu 5 isim tarafından hazırlanmış.

        “Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe, Stratejik Düşünce Enstitüsü’nden Haluk Alkan, Başbakanlık Bilgi Edindirme Kurulu üyesi Yavuz Atar, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Yılmaz Bingöl ile Gazi Üniversitesi’nden Gonca Bayraktar Durgun...”

        EMREDİCİ VEKÂLET

        Kitabın 117. sayfasında “Yolsuzlukla Mücadelede Hangi Hükümet Sistemi Daha Etkilidir?” başlığı altında yer alan bölüm de AK Partili olanlar da dahil milletvekillerinin gelecek projeksiyonları açısından önemli.

        Bölümün son paragrafında başkanlıkla yönetilen bazı sistemlerde “emredici vekâlet” gibi usullerle milletvekillerinin doğrudan halk tarafından denetime tabi tutulduğu sistemden söz edilip ekleniyor:

        “Emredici vekâlet, belirli bir seçim bölgesindeki seçmenlerin kendi vekillerini yeniden oylama suretiyle vekillikten azledebilmesini öngörür. ‘Emredici vekâlet’in bu özelliğine ‘geri çağırma hakkı’ da denir. Yani başkanlık sistemlerinde hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan bir milletvekilinin vekilliğinin kendi seçmenleri tarafından iptal edilmesini mümkün kılan uygulamalara rastlamak mümkündür.”

        Sonunda da “Türkiye’de de önümüzdeki dönemlerde ‘emredici vekâlet’ veya benzeri uygulamalar kamuoyunda tartışılarak hükümet sistemimize eklemlenebilir” deniyor.

        AK Parti kitabı dağıtmakla birlikte buna katılıyor mu?

        Partinin üst düzey yöneticilerine soruyu yönelttim, katılanına rastlamadım.

        Kitapçıkta bu yönde bir ifadenin olduğundan da bilgi sahibi değillerdi.

        Daha önemlisi, bazıları da bunun yaratacağı problemlere işaret edip sert tepki gösterdi.

        Diğer Yazılar