Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BÜTÇE görüşmeleri siyasetin turnusol kâğıdı gibidir...

        Seçim dönemleri uzaklaştıkça önemi düşer, yaklaştıkça da tartışması, çekişmesi, sataşması artar.

        Bütçe görüşmelerinin dünkü oturumu, seçim iklimine girildiğini tüm verileriyle ortaya serdi.

        Her zaman olduğu gibi gelecek yılın tartışmasının hangi zeminde ilerleyeceğini de sergiledi.

        Buna göre siyasetin gündeminde uzun süredir bir kenara bırakılan yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet sandığın rotasını belirleyecek...

        Anamuhalefet son bir aydır gündeme getirdiği Man Adası ve Reza Zarrab odaklı iddialarını sürdürecek; bunlara yenilerini ekleyecek.

        İktidar da CHP’li Ataşehir Belediyesi’nde başlattığı soruşturma ve açığa alma işlemini diğerlerine de yansıtacak; 1990’lı yılları kamuoyunun hafızasında canlandıracak.

        Bunların bütün yansımalarını dünkü bütçe görüşmesinde görmek olasıydı.

        KADİFE ELDİVENLİ

        Konuşma sırasından gidersek...

        MHP’nin bütçe görüşmelerinde konuşan ekonomi kökenli iki grup başkanvekili de iktidarı eleştirmez göründü.

        Ancak planlama ve maliye kökenli olmalarından kaynaklanan üslupla ustaca cümleler kurarak en ağır yüklenmeyi yaptı.

        Büyüme rakamını obez gösterirken, tarım, sanayi kesiminin krizde olduğunu açık açık dile getirdi; ekonominin gelecekteki durumunun iyi olmayacağı iddiasında bulundu.

        İki grup başkanvekilinin konuşması da kadife eldivenli demir yumruk gibiydi...

        GÜNDEM TAYİNİ

        CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu iyi hazırlanmıştı.

        Şunu belirteyim, CHP geçmişte iktidarın belirlediği gündemin peşine takılır ve kendini anlatmak için patinaj yapardı.

        Son dönem ise gündem oluşturan, açıkladığı belgeler üzerinde tartışma yaratan bir siyaset izliyor.

        Kılıçdaroğlu’nun dünkü bütçe konuşması da bu yöndeydi.

        Ataşehir’in CHP’li Belediye Başkanı’nın görevden alınmasını eleştirirken, Sayıştay, Danıştay, İçişleri Bakanı ve mahkemelerin aklama kararlarını sıraladı.

        “Boğazından haram lokma geçen belediye başkanını yaşatmam” dedi.

        CHP milletvekillerine, kendisi, ailesi, damadı, dünürü için mal varlığını araştırmak üzere soruşturma önergesi vermelerini istedi.

        Reza Zarrab konusunda bir adım daha attı, “Doğal taş adı altında Türkiye’ye getirdiği 1.5 ton altından 292 kilosunu kim çaldı?” diye sordu.

        BAŞLADIĞI GİBİ GİDER

        AK Parti sözcüleri tartışmanın odağını Ataşehir’e taşıdı; gerilim de bu aşamada tavan yaptı.

        Ardından kürsüye gelen Başbakan Binali Yıldırım da iyi hazırlanmıştı, Kılıçdaroğlu’nu köprü ve yol geçiş ücretini bilmemekle eleştirdi.

        Siyasetin güler yüzünü sergiledi, “O yolu ücret ödemeden yürüdünüz, onun için bilmezsiniz” esprisini yaptı.

        Man Adası iddialarına karşılık, “yurtdışına ne paranın çıktığını ne de girdiğini, böyle bir şirketin de olmadığını” belirtti.

        Ataşehir Belediyesi konusunda ise “davaları bitmiş değil” demekle yetindi.

        Seviyeli, esprili, karşılıklı belge ve bilgi sunumlu, bol tartışmalı bir bütçe maratonu, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet temelli başladı.

        Sonuna kadar da başladığı gibi gideceği ortada...

        En olumlu tarafı, liderlerin hepsinin baştan sona görüşmeleri izlemesi ve birbirine saygılı üslubuydu.

        Diğer Yazılar