Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SURİYE’deki iki süper güç de benzer sözü verdi.

        Münbiç’in PKK güçlerinden arındırılıp “PYD’nin Fırat’ın batısında kesinlikle yer almayacağı” garantisini, hem Obama hem de Trump verdi.

        Rusya ise Tel Rifat bölgesinin PYD’den arındırılıp bu bölgeye Şam güçlerinin yerleşmesinin sağlanması konusundaki plana sıcak baktı.

        Türkiye de bu olumlu yaklaşım karşılığında bazı adımları attı...

        Ancak 2015’ten bu yana verilen sözlerde küçük bir ilerleme sağlanamadığı gibi, tam tersi gelişmelerle karşılaştı.

        Örneğin, Washington’dan bugün aksi yönde sözler gelse de Defense Post’a “Türkiye-Irak sınırına 30 bin kişilik sınır gücü oluşturacaklarını, bunun için 230 yeni savaşçının eğitimine başladıklarını” açıklayan Koalisyon Sözcüsü Thomas F.Veale’den başkası değildi.

        Daha ilerisi, sahada Veale’in açıklamasını doğrulayan gelişmelere tanıklık edildi.

        Türkiye gelinen noktada kendisine verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyor.

        Bunu yaparken de Afrin’i hedefine koymuş bulunuyor.

        Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun da dün net bir şekilde ifade ettiği gibi, Türkiye Afrin operasyonundan vazgeçme niyetinde değil...

        Bunu yaparken de bölgede olan Rusya, İran ve ABD güçlerinin zarar görmesini istemiyor.

        ‘NOTA’ SOĞUKLUĞU

        Ancak Suriye zemininde Türkiye’yle ilişkisi bugüne kadar “al-ver” üzerine kurulu Rusya, gözetimi altında tuttuğu Afrin operasyonuna baştan sıcak bakmadı.

        Türkiye de bunun üzerine PKK’nın silahlı unsurlarının Afrin’den çıkması, Şam güçlerinin hâkim olması önerisini getirdi.

        Bu öneriye başlangıçta sıcak bakıldı, ancak ilerleme sağlanamadı.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Devlet Başkanı Putin’le geçen hafta yaptığı konuşmada da görüşmelerin devamı kararlaştırıldı.

        Şam rejimi güçlerinin İdlib’de ateşkesi ihlalle birlikte güneyden ilerlemeye başlaması nedeniyle Rusya’nın Ankara Büyükelçisi’nin Dışişleri Bakanlığı’na çağrılıp nota verilmesi de bu döneme denk düştü.

        Sonrasında Başbakan Yıldırım planlı görüşmesini gerçekleştirip Büyükelçi Yerhov’a sıcak mesajlar verse de Moskova “nota”dan duyduğu hoşnutsuzluğu açıkça dile getirdi.

        Rusya’nın Afrin’de konuşlu güçlerinin operasyondan zarar görmesini önlemek için koordinasyon yapmak ve oluşan bu soğukluğu gidermek için Genelkurmay Başkanı Org. Akar ile MİT Müsteşarı Fidan dün Moskova’ya gitti.

        Tel Rifat’ın altında bulunan Şii nüfusun yaşadığı Zaraa bölgesindeki hassasiyeti konusunda da İran’la temasa geçildi.

        TEL RİFAT-CİNDERES

        Türkiye, Afrin bölgesine operasyonda üç ana hedefe odaklanmış durumda.

        İlki, Afrin-Kobani bağlantısını koparmak ve Azez ile İdlib geçişini sağlamak için Tel Rifat dilini koparmak.

        İkincisi, kritik öneme sahip Minak Havaalanı’nı ele geçirmek.

        Üçüncü önemli nokta da batıda Reyhanlı’nın kuzeyinde, Hatay Havaalanı’nın tam karşısında yer alan ve bir süredir top atışına tutulan PKK’nın Türkiye’ye geçişlerde üs bölgesi olarak kullandığı Cinderes...

        Şam ve Moskova, İdlib ile Türkiye’nin kontrolündeki güçlerin elinde bulunan Azez bölgesinin Tel Rifat üzerinden birleşmesine soğuk.

        Çünkü bölgenin PYD’nin elinde olmasını daha evla görüyor; ÖSO’nun bölgeyi alırsa ileride Halep’e tehdit oluşturacağından kaygılanıyor.

        Görüşmeler bu konudaki güvencelerle devam ediyor olsa da sonuçta Türkiye Afrin’e girecek...

        Sonrası ise bölgedeki direnişe göre şekillenecek...

        Diğer Yazılar