'AB samimi davranmıyor'
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugüne kadarki grup konuşmalarının birkaçında bu kadar öfkeli olmuştu.
Kılıçdaroğlu dünkü grup konuşmasında öfkelendikçe salondaki milletvekili ve seçmen coştu, dakikalarca ayakta alkışladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sert sözler de coşkuyu katladı.
Konuşması sonrası bir grup gazeteciyle birlikte odasında sohbet fırsatı bulduk.
“Çok serttiniz” dedim, “Evet, artık gerçekleri konuşma zamanı” yanıtını verdi.
“Son cemre düştü, seçim iklimine girildi mi?” soruma ise yanıtı şöyle oldu:
“Seçimi düşünerek konuşmadım. Yani Türkiye’ye bu kadar zarar veren bir terör örgütünün siyasi ayağının ortaya çıkmaması ve bunun özel olarak hükümet tarafından korunması içime sinmiyor?”
Geçmişte 120 ile 180 arası milletvekilinin ByLock kullandığı iddiasında bulunduğunu anımsattık.
“Kapalı bir toplantıda duyum olarak söylediğini; duyumun güçlü yerden geldiğini; yeri zamanı gelince başka şeylerin de olacağını” söyledi.
YERELDE İTTİFAK YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen AB toplantısına konuyu getirdiğimizde, Kılıçdaroğlu’nun AB’ye tepkisi sert oldu:
“Gümrük Birliği yenilenmesi dediler olmadı, vize hakkımız verilmedi. Türkiye’ye yönelik kaygılar dile getirildi. Ortada bir şey yok yani, sadece bir fotoğraf çektirildi. Avrupalıların tek hoşuna giden mülteci ayağının kesilmesi... AB, Türkiye’ye karşı çifte standart uyguladı. Bundan rahatsızız. AB üyeleriyle yaptığım toplantıda da ifade ettim. Tamam, eksiğimiz de olabilir ama Türkiye’ye yönelik davranışlarda samimi davranmadılar.”
Buna örnek olarak Annan referandumu sonrası KKTC’ye verilen sözlerin tutulmamasını gösterdi.
Hürriyet’in satışını “Büyük tehlike” olarak değerlendirdi, “Bir medya grubunun, bu kadar yoğunluklu olarak sermaye grubuna verilmesini asla doğru bulmuyorum” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayını henüz belirlemediklerini, birden fazla aday adayları olduğunu ifade etti.
Yerel seçimde ittifakın kesinlikle söz konusu olmayacağını da kayda geçirdi.
‘YAPACAĞI 10 DAKİKA KONUŞMA’
Genel seçim için ittifak görüşmelerinin sürdüğünü ancak bilgi veremeyeceğini belirtti.
AK Parti ile MHP ittifakının oy oranını da “gelen kamuoyu yoklamalarında % 48, % 45, % 43.5 diye sıralandığını” bildirip ekledi:
“Yani, % 51 yok görünen tabloda. Zaten öyle bir şey görünse hemen süratle seçime giderler; yok öyle bir şey. Ama önümüzdeki süreç de bunu göstermiyor. Afrin’i biraz kullanmak istediler ama etkisi de çok düşük, % 0.5 gibi bir rakam telaffuz ediliyor.”
İttifak yasasının barajla ilgili bölümünü Anayasa Mahkemesi’ne götürmek için çalıştıklarını açıklayıp devam etti:
“Askerin getirdiği % 10 barajını kaldırırsınız, mesele bitmiş olur. İsteyen ittifak yaparak, isteyen bağımsız olarak girer seçime. Bana sorarsanız % 1 oy alan partinin genel başkanı da parlamentoya gelmeli. Gelsin parlamentoya, onu dışarıda niye bırakıyoruz ki? Bir siyasi görüştür, Türkiye’nin zenginliğidir aslında. Bir kişinin yapacağı ne olacak? Çok önemli günlerde siyasi partilerin genel başkanlarına söz veriyorlar 23 Nisan, 29 Ekim’de. Çıkıp 10 dakikalık bir konuşma yapacak. Onun dışında bir grubu yok vesaire; ama kendi tabanı TBMM’de temsil edildiğini hissetsin; bir hak teslim edilsin.”
Afrin’in ardından Tel Rifat’a operasyona Silahlı Kuvvetler’in karar vereceğini, “Türkiye’nin kendi çıkarını bölgede korumak zorunda olduğunu” da vurguladı.
Kılıçdaroğlu, geçen haftaya nazaran çok daha zinde görünüyordu.
