Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BAŞKANLIK sistemine geçişle ilgili Anayasa değişikliği referanduma sunulurken en önemli referans “Koalisyonlara son verecek” iddiasıydı.

        1 yıl geçmeden uygulanan ilk seçiminde ittifaklara, yani sandık koalisyonlarına olanak tanıdı.

        Seçim sonrası parlamentoda işlerin yürümesi için de yürütme iktidarı koalisyonlarına hazır olalım.

        Bunun ilk sinyalini de Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün şu cümleyle verdi:

        “İttifakların içerisinde de koalisyonlar oluşmaz diye bir şey yok. Mesela Cumhur İttifakı’nda böyle bir şey oluşur mu, göreceğiz. 300’ün altına kalırsa o zaman bir koalisyon arayışına gidilebilir, o da ayrı konu.”

        Erdoğan aslında olacağı bugünden açık ve net ortaya koydu...

        İster bu seçim, ister daha sonrasında yapılacaklar olsun, ittifaklara ihtiyaç duyulduğu sürece koalisyonlar kaçınılmazdır.

        ÇOKLU OYNAK KOALİSYON

        Hatta o derecede ki bu koalisyonlar geçmişte yaşandığı gibi öyle en fazla 3 partinin bir araya gelmesiyle de oluşmayacak...

        Çok daha kalabalık koalisyonlara tanıklık edilecek.

        Nitekim Erdoğan, “Cumhur İttifakı’nda böyle bir şey oluşur mu?” diyerek zaten üçlü koalisyona kapı araladı.

        Adaylardan Muharrem İnce’nin açıklaması aynı yöndeydi.

        Seçimi kazanması halinde Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu’na cumhurbaşkanlığı yardımcılığı önereceğini, Bakanlar Kurulu’nda da her partinin temsil edileceğini bildirdi.

        Toplumsal uzlaşı kabinesi kuracağını açıkladı.

        Millet İttifakı Tutum Belgesi ile de bunun ilk adımı atıldı.

        Buradan bakıldığında dahi ittifakı oluşturan CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin katılımıyla sınırlı kalsa bile 4’lü olur.

        HDP’yi de temsil edecek bakan eklendiğinde 5’li koalisyona dönüşür. Bu, ABD’deki gibi iki güçlü partinin kaldığı yapıya ulaşana kadar da devam eder.

        UZLAŞI KÜLTÜRÜ

        Çünkü Meclis’e ne kadar çok parti girerse, parlamento iktidarına sahip olma oranı, yürütme iktidarındaki temsil gücüyle ölçülür.

        Kabinede bakan ile temsil edilip edilmemesi parlamentodaki oyunun yönünü de tayin eder.

        Milletvekillerinin partilerinin ötesindeki bireysel karar almasını da kolaylaştırır.

        Çünkü yeni sistemde güvenoyu yok, cumhurbaşkanının tercihine göre bakanlar kolaylıkla atanıp görevden alınacağı için koalisyonların oluşumu o kadar kolay ve rahat gerçekleşir.

        Hatta parlamentoda partilerin milletvekili sayılarındaki oynamaya göre dönemsel koalisyonlara da tanıklık edilebilecek.

        Anayasa değişikliği çalışmalarından bu yana altını çizdiğim gibi, yürütme iktidarını, parlamento iktidarı tayin edecek.

        Parlamentoda gücü elinde tutan, yürütme iktidarının dümenini de çeviren olacak.

        Unutulmasın ki cumhurbaşkanı kararnamelerinin ömrü 3 ay olup kanunlar da sadece milletvekilleri tarafından teklif edilebilecek.

        Milletvekili de bugün olduğu gibi cumhurbaşkanına danışmanlık dahi yapamayacak.

        Meclis’te genel kurulun toplanması için 200, karar yeter için 150 milletvekilinin salonda bulunması yetecek.

        Kanunlaşması için de salonda olanların yarısından bir fazlasının oyu kâfi olacak.

        O nedenle 3 gün sonra 8 partinin temsil edileceği parlamentoda öncelikle uzlaşı kültürü hâkim olacak...

        Diğer Yazılar