Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AK Parti İnfaz Yasası’ndaki ceza indirimlerine ilişkin paketle ilgili muhalefeti ayrım yapmaksızın ziyaret edip düşüncelerini aktardı.

        Dikkat çeken ise uzun yıllar sonra iktidar partisinin HDP dahil ayrım yapmaksızın muhalefeti ziyaret etmesi ve “İnfaz düzenlemesini mutabakatla çıkarmak istiyoruz” düşüncesini aktarması.

        Şunu baştan belirteyim, konuştuğum muhalefet temsilcilerinin hepsi infaz düzenlemesini uygun buluyor, ancak denetimli serbestlikte getirilen istisnalar konusunda ise itirazını koyuyor.

        Yani, bir defaya mahsus olmak üzere 1 Mart 2020 tarihinden önceki kesinleşmiş cezalardan ½ indirim ve 3 yıl denetimli serbestliği bir defaya mahsus uygulamak.

        1 Mart 2020 sonrasındaki hükümlerde ise infaz kurumunda geçirmesi gereken süreden ½ oranında indirim yapılıp, 2/3 olan denetimli serbestliğin 1/5 oranında uygulamak.

        Muhalefet buna olumlu bakıyor.

        Karşı çıktığı ise “uyuşturucu ve cinsel taciz suçlarının istisna kapsamı dışında” tutulmasına…

        İktidar ise bu itirazları da görerek infaz indiriminin yükünü tek başına almaktan kaçıyor, muhalefetin desteğini bulmadan adım atmak istemiyor.

        Bu kapsamda AK Parti önceki gün ziyaret ettiği muhalefetten bu sabaha kadar yazılı olarak önerilerini iletmesini istedi.

        Ancak iktidarı bu noktaya getiren Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin “uyuşturucu baronu ile torbacıyı ayırın” talebinden çok bu suçlardan hapis yatan sayısının yüksekliği...

        UYUŞTURUCUDAN YATAN 82 BİN KİŞİ

        Nitekim AK Parti heyeti önceki gün muhalefeti ziyaretinde de cezaevinde bulunan 300 bin mahkumun terör ve devlete karşı işlenen suçlar hariç, üçte birinin uyuşturucu ve cinsel taciz suçlardan yatmakta olduğunu belirterek rakamlar vermiş.

        Aktardıklarına göre uyuşturucu satmak ve bulundurmaktan mahkum olanların sayısı 60- 65 bin civarındaymış.

        Bunun 18 bini de uyuşturucu kullanmaktan dolayı daha önce mahkumiyet alıp kısa süre yattıktan sonra çıkan, ikinci kez yakalanıp mükerrer suçtan mahkum olanlarmış.

        Bu kapsamda uyuşturucudan hapis yatan sayısının 82 bin civarında olduğu bildirilmiş.

        Cinsel tacizden hapiste olanların sayısı da 20 bin civarı diye açıklanmış.

        İkisinin toplamı 100 bini aşıyormuş.

        MUVAFFAKİYET ARIYOR

        Bunlar katalog suçlar, yani ceza indirimi daha az olan istisna suçlar olduğu için hapiste kalma süreleri de uzun oluyor.

        Çünkü diğerlerinde denetimli serbestlik, istisna dışında olanlarda 2/3 uygulanırken, bu suçlarda ¾ uygulanıyor.

        Yani istisna kapsamındaki suçtan 12 yıl ceza alan kişi 8 yıl hapis yatarken, uyuşturucu gibi istisna suçlardan 12 yıl alan 9 yıl kalıyor. Dolayısıyla iktidar kapasitesinin üç katı mahkum bulunan cezaevlerindeki boşalmanın ancak bu suçlara ilişkin düzenleme ile yapılabileceğine inanıyor.

        Burada dikkat çektikleri “uyuşturucu satan baron ile gram ile dağıtan torbacının aynı kategoride ele alınıp ikisinin birden istisna kapsamında” tutulması.

        İktidar bunlarda düzenlemeye gitmeyi isterken, yoğun tepki olacağını düşünerek sadece MHP desteği ile paketi çıkarmak istemiyor.

        Muhalefetin “tam muvaffakiyetini” yani, onanmış mutabakatını arıyor.

        EŞİT İNDİRİME TAM DESTEK

        Muhalefet de iktidarın yaklaşımını anlayışla karşılıyor.

        Ancak torbacı uyuşturucu satıcısına indirim yapılırken, tweet yazdığı veya örgüt üyesi olmamakla birlikte yasal kuruma üye olduğu için cezaevine girmiş mahkumların da kapsama alınmasını istiyor.

        Nitekim CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da dünkü sohbetimizde “Sadece uyuşturucu ve cinsel tacizde denetimli serbestlikte oran yükselir, diğerleri aynı kalırsa adil olmaz. Akademisyen ve gazetecilerin düşünce suçundan yattığı dönemde uyuşturucu satıcısını ele almak toplum vicdanı yaralar” dedi.

        AHLAKİ VE SİYASİ YÜKÜNÜ PAYLAŞIRIZ

        Görüşme heyetinde yer alan CHP’nin hukukçu milletvekili Bülent Tezcan da aynı noktaya işaret etti, “Bu düzenleme Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı” dedi.

        Örgüt üyesi olmamakla birlikte destek verdiği iddiası ile birçok kişinin hapis yatmakta olduğunu da belirten Tezcan, bunların da kapsama alınması gerektiğini belirtip devam etti:

        “Suç ayrımı olmaksızın indirimler eşit uygulanır. Bunun ahlaki ve siyasi sorumluluğunu hep birlikte üstlenir, paylaşırız. Eğer istisna havuzu yaratılacaksa devlet kendine karşı suçları bu havuzdan çıkarmalı.”

        MHP, İYİ PARTİ VE HDP’NİN BAKIŞI

        MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay “Terör örgütü PKK ve 15 Temmuz bizim için kırmızı çizgidir” dedi.

        HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da bütün cezaların eşit şekilde indirimden yararlanması gerektiğini belirtti.

        İYİ Parti Grup Başkanvekili Musavvat Dervişoğlu da “Biri insanları uyuşturucu ile zehirlemiş, diğeri düşüncesini açıklamış ikisini aynı kefeye koyamazsınız. Birine indirim, diğerine yapılmazsa adil olmaz” tepkisini gösterdi. Terör örgütü liderleri ve yöneticilerinin de kırmızı çizgileri olduğunun altını çizdi.

        AK PARTİ’NİN KIRMIZI ÇİZGİSİ

        Muhalefetin görüşünü alan AK Parti dün de paket üzerindeki çalışmasını sürdürdü.

        Muhalefete giden heyette yer alan AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan dünkü sohbetimizde cinsel taciz suçunu istisna dışına çıkarma gibi bir niyetlerinin olmadığını belirtti.

        Uyuşturucuda ise sadece “uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişileri” istisna kapsamında tutacaklarını bildirdi.

        “Torbacı” diye nitelenen kişilerin aldığı hükümlerde ve bunların mükerreri cezaların istisna dışına alınacağını, indirimden yararlandırılacağını belirtip devam etti:

        “Şunu açık söyleyeyim ki, şahsa karşı işlenmiş hiçbir suçta infaz düzenlemesi adımı atmadık. Bu prensipte hareket edeceğiz. Cinsel istismar, kasten adam öldürme, terör örgütü lideri ve üyeleri gibi suçlarda tavizimiz olmaz. Devlet şahsa değil, kendine karşı suçları affeder ilkemizi koruyoruz.”

        Özkan, “infaz düzenlemesinin tüm ahlaki ve siyasi sorumluluğunun bütün siyasi partilere ait olması gerektiğine” de vurgu yaptı.

        İŞTE HAZIRLANAN ALTERNATİF PAKET

        Bu hafta sonuna kadar çalışmaların tamamlanıp, gelecek haftadan itibaren ele alınması planlanan paketle ilgili iktidar içinde de farklı görüş var.

        Paketin muhalefet ile uzlaşarak çıkarılması taraftarı olduğuna dikkat çeken iktidar çevreleri, “karşılıklı tavizlere açık olunmalı” görüşünü dile getirdi.

        İki tarafın da talepleri ve tavizlerinin bir noktada buluşacağına inanılıyor.

        Üzerinde durulan ise bugün ele alınandan bir nebze farklı.

        İnfaz hukuk matematiğine uygun şekilde önce kalıcı olması düzenliyor.

        ŞARTLI SALIVERMEYE YENİ DÜZEN

        Öncelikle şartlı salıvermeyi otomatik olmaktan çıkarıyor.

        Bunun yerine İdare ve Gözlem Kurulu’nun yapısını değiştiriyor, cezaevi yönetimi ile birlikte cumhuriyet savcısı, infaz hakimi ve Adalet Bakanlığı temsilcisinin de içinde bulunduğu yepyeni bir infaz kurumu oluşturuyor.

        Bu kurumun tespit edeceği iyi hale göre denetimli serbestliğin uygulanması hedefleniyor.

        Başta da belirttiğim gibi kafadan bir yıl indirimi uygulamasından çıkılıyor; cezaevindeki iyi halin belirleyici olduğu rapora dayalı denetimli serbestlik geliyor.

        İnfaz rejiminin ileride de kalıcı hale ancak bu yolla geleceğine inanılıyor.

        TERÖR ÖRGÜTÜ LİDER ÜYELERİ HARİÇ, HEPSİ

        Bu kapsamda kalıcı infaz yapılanması hedeflenen düzenleme şu şekilde:

        -Terör örgütü kurucusu, lideri ve üyeleri için infaz kurumunda geçirmesi gereken süreden indirim oranı ¾’te kalacak, örgüt üyesi olmamakla birlikte destek veren, propagandasını yapanlarda bu oran 2/3 olarak uygulanacak.

        - Yine kasten adam öldürme, uyuşturucu ticareti ve ithalini yapma, işkence, çocuğa, zorla hamile bırakma, cinsel istismar, kadına şiddet ve taciz gibi katalog suçların ağırlıklı bölümünde de indirim oranı 2/3 olarak uygulanacak.

        - Bunların dışında kalan suçlarda ise indirim oranı ½ olacak.

        - Bu kapsamda 1 Mart 2020’den önce hüküm altına alınmış suçlarda, bu kalıcı uygulamaya ilaveten bir defaya mahsus olmak üzere terör örgütü kurucusu, lideri ve üyeleri hariç olmak üzere 3 yıllık denetimli serbestlik uygulanır.

        Yani kalıcı düzenlemenin ilkesi, geçici düzenlemenin de ana ilkesi olacak, terör örgütü ile örgütlü suçlar birbirinden ayrılacak.

        Bu kapsamda bir defaya mahsus olmak üzere terör örgütü kurucusu, lideri ve üyeleri hariç yapılan indirim de herkesi kapsayacak, Anayasa’nın kanun önünde eşitlik ilkesi de ihlal edilmemiş olacak.

        REFORM NİTELİĞİNDE DÜZENLEME

        Alternatif pakette, şu an TBMM’de tartışılan İnfaz Kanunu’nda de yer bulan reform niteliğindeki düzenlemeler de korunuyor.

        Bu kapsamda evde hapis gibi yeni bir düzen geliyor.

        Hamilelere ve yaşlılara evde hapis uygulaması, cezası az kalanlara gece hapsi gibi yeni düzenlemeler de paketin içinde yer alıyor.

        Örgüt kurucusu ve lideri olmamak kaydıyla, 60 yaş üzerindeki hastalığı bulunanlara evde hapis, 65 yaş üzerinde 1 yıl, 70 yaşında 2 yıl ve 75 yaş sonrası da 4 yıl kalan cezaların evde çekilmesi de yine paketin en önemli ayrıntılarını oluşturuyor.

        İnfaz hukuku matematiğine de uygun bir yapı kuruluyor.

        Bu iki paketten hangisinin gelecek hafta komisyona sunulacağı ise hafta sonuna kadar yapılacak görüşmelerin seyrine göre şekillenecek.

        İkinci paket, terör örgütü kurucusu, lideri ve üyesi dışındaki örgütlü suçları da kapsadığı için muhalefetin desteğini kolaylaştıracağına dikkat çekiliyor.

        Anayasa Mahkemesi’nde iptal olup Rahşan Affı riskini doğurmayacağı ve kalıcı hale geleceğine de vurgu yapılıyor.

        Diğer Yazılar