CHP'de ertesi gün hesabı
CHP için bu ay sonu bir milat olarak adlandırılabilir.
Sözünü ettiğim, 26 Şubat'ta Genel Merkez'in, 1 Mart'tada muhaliflerin çağrısıyla yapılacak olağanüstü tüzük kurultayları...
Aslında 26 Şubat kurultayı sonrası bir yenisi olur mu bilinmez.
CHP olduğu için yarını kestirmek zordur ama bugün görünen o ki toplansa dahi etki yapmayacak.
Neden iki kurultaya ihtiyaç olduğuna gelirsek...
İlk neden, tüzüğün 54. maddesindeki, "Olağanüstü toplantının gündemi isteyen-lerce düzenlenir; toplantıda yalnız gündemdeki konular görüşülür" hükmü.
Yani, muhaliflerin 10 maddelik değişikliğine bir madde daha eklenmesi olası değil.
Genel Merkez ise çok daha kapsamlı tüzük değişikliği hedefliyor.
Ancak bütün bunların ötesindeki asıl neden ise yıl sonuna kadar yapılması hedeflenen olağan genel kurultay...
ZOR DÖNEM
Dolayısıyla 26 Şubat'ta yapılacak tüzük kurultayı, yeni CHP'nin veya yeni zeminin ilk adımı, Genel Başkan Kılıçdaroğlu açısından da zor bir sürecin başlangıcı olacak.
Çünkü yeni tüzük ile partideki yönetim mekanizması daralırken, zorunlu seçileceklerin oranı artacak.
Şöyle ki...
Parti Meclisi (PM) 80 kişiden muhtemelen 40'a inecek, b unun da (% 25'i) 10'u kadın, (% 15) 6'sı gençlikten olmak üzere 16 kişi kotadan gelecek.
Geri kalan 24 koltuk için milletvekilleri ve dışarıdan ciddi bir yarış gerçekleşecek.
Anlaşılan o ki Kılıçdaroğlu, tutumunu sürdürüp milletvekillerini ağırlıklı olarak PM dışında tutacak.
Bu da işini zora sokacak.
Partide ağırlığını Meclis'e veren parlamenterler yerine, önceliği teşkilat olan milletvekilleri süreci başlayacak.
Ortaya çıkabilecek sıkıntı bugünden öngörülmüş olacak ki, PM'nin 40 yerine 50 veya 60 olması tartışması başlamış bulunuyor.
İSKANDİNAV MODELİ...
Hazırlanan tüzüğün temel taşlarının ne olacağına gelirsek...
Şu ana kadar kaba bir tarifi yapıldı; çok detaya girilmedi.
Aktarıldığına göre tüzük ile Ecevit CHP'sine dönüş hedefleniyor.
Bunun için Ecevit'in de hep örnek gösterdiği İskandinav ülkelerinin sosyal demokrat partilerin tüzükleri incelenmiş ve alıntılar yapılmış.
Hedef ise emekçilerin CHP'ye yeniden dönüşünü sağlamak, Tony Blair'in İngiliz İşçi Partisi'ne patlama yaptırdığı değişime benzer bir süreci bu kez CHP'de hayata geçirmek.
Bu yeni yapılanmada partinin daha çok emekçilere yönelmesi, klasik model parti yapılanmasından çıkıp daha aktif politika üretecek yapılanmanın getirilmesi hedefleniyor.
Baykal döneminde de öykünülen, ancak hizipleşme dolayısıyla askıya alınan üçüncü yol arayışında ne kadar başarılı olunur süreç gösterecek.
YENİ EKİP
Görünen o ki parti yönetiminde de yeni yapılanmaya gidiliyor.
Kılıçdaroğlu ile yerel seçim sürecinden bu yana kopmayan Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin bir süredir tarafsızları oynuyor.
Kendisi de 2014 yerel seçimlerine hazırlık yaptığını zaten gizlemiyor.
Görünen o ki tüzük kurultayı sonrası yaptığı patinaj dolayısıyla durduğu zemini çukurlaştıran CHP'nin hedefi yeni bir zemine zıplamak.
Bakalım kurultaylar bunun için tramplen olacak mı?
