Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Rio’da ilk madalyamız oyunların 5. gününde geldi. Türkmen asıllı Daniyar İsmayilov, elde ettiği gümüşle hem Türkiye’nin gün geçtikçe yükselen madalya tansiyonunu düşürdü, hem de ülkenin oyunlarda kürsü geleneği olan halter branşındaki doping yarasına bir nebze merhem oldu.

        Olimpiyat tarihinde güreşten sonra en fazla madalya kazandığımız halterde -Sibel Özkan’ın da doping nedeniyle gümüşünü kaybetmesiyle- son iki olimpiyatta sıfır çekmiştik. Daniyar’ın 2012 Londra’da Türkmenistan adına yarıştıktan sonra Türkiye’ye geliş hikayesini, bu sayfalarda zaten okuyacaksınız. Gerçekten çarpıcı ve hayranlık uyandırıcı bir azim öyküsü. Ne kadar inatçı olduğunu dünkü yarışmada bir kez daha gördük. Koparmadaki son hakkında az kalsın barı kaçırıyordu ama müthiş bir hamleyle kendisine madalyayı getirecek o kaldırışı başardı. Türkiye’de sabaha karşı olduğu için izleyemeyenlere şunu söyleyebilirim, 24 yaşındaki bu delikanlı bize daha çok sevinçler yaşatır. Londra’da Türkmenistan adına yine 69 kiloda podyuma çıktığında toplam 310 kiloyla 13. olabilen Daniyar, aradan geçen 4 yılda derecesini tam 41 kilo geliştirdi ve 351 kiloya yükseltti. Bunda kendi yeteneği ve başarı hırsının yanında Türkiye’de kendisine tanınan imkanların da büyük payı var. Emeği geçenleri tebrik etmek gerekir. Yarışmada 6’da 6 başarılı kaldırış yapan tek halterci olan Daniyar, eğer zaman zaman antrenör ve idarecilerine sorun çıkardığı hırçın tavırları da dizginlenirse, yeni nesilin halter idolü haline gelebilir. Türkiye’de saatler gece üçü geçerken biten yarışmayı TV’den canlı seyredip, Daniyar’ı telefonla ilk kutlayanın Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç olduğu notunu da iletelim.

        İlk madalya çok önemliydi. Zira geçmişte de madalyalar Naim’ler, Halil’ler, Taner’ler ile başlar, güreş ve diğer dallarla sürerdi. Daniyar bu baskıyı diğer sporcuların üzerinden kaldırdı. Şimdi gözlerimizi önce Viktorya Zeynep Güneş için yüzmede 200 metre kurbağalama finallerine, ardından güreş, tekvando ve atletizmden gelecek güzel haberlere çevireceğiz. Türkiye için bundan sonrası daha verimli geçecek...

        Rio’da gün geçmiyor ki yeni bir olay, kriz patlak vermesin. Son aksiyon, medya otobüsüne yapılan saldırı oldu. Basketbol salonundan medya merkezine dönen araca dışarıdan taşla (veya silahla) yapılan saldırıda camlar indi, birkaç kişi hafif yaralandı. O akşam çoğu Türk basın mensubu Potanın Perileri yerine Daniyar’ı izlemeye gittiğimiz için o otobüste değildik. Yoksa belki bu satırları hastaneden de yazıyor olabilirdim!

        Rio’da hiç mi güzel birşey olmuyor diyenlere yüzme yarışmalarını izlemelerini tavsiye ediyorum. Tribünlerin dolu olduğu ender yarışmalardan yüzmede her gece rekor, her gece kahramanlık hikayeleri var. Tüm zamanların en büyük yüzücüsü -belki de sporcusu- Michael Phelps, alkol, uyuşturucu ve trafik cezaları sarmalının ardından iyi aile babası figürü olarak geldiği son olimpiyatından yaşayan efsane olarak ayrılabilmek için elinden geleni yapıyor. Olimpiyat tarihini yeniden yazan Amerikalı’nın şimdiden 20 altını oldu ve devam edecek. Böyle bir kariyeri bir daha dünya sporu ne zaman görebilir? Belki de hiçbir zaman... Onun için kendi kendime diyorum ki: “Aç gözünü seyret, tekrarı yok bunun!..”

        Diğer Yazılar