Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Memleket büyük bir belâyı son anda atlattı, darbe elbirliği ile önlendi, millet günlerden buyana sokaklarda, siviller her ihtimale karşı gün boyu heryerde nöbet tutuyorlar, darbe teşebbüsüne karşı protesto mitingleri yapılıyor ve halk meydanlara davet ediliyor... Bütün bu mitinglerin, protesto toplantılarının ve yollarda sabahlamaların partiler ve ideolojiler üstü bir mesajı var: Darbeye kalkışanlara “Çıkmaz yoldasınız, artık memleketin yakasından düşün, milleti rahat bırakın!” demek...

        Ama o da ne? Halkın dün yapılması plânlanan bir mitinge katılmasını sağlamak maksadıyla mitingden üç gün önce gönderilen davet mektubunda öyle sözler ediliyor ki, Türkiye’de son bir hafta-on gün içerisinde yaşananların aslını meğerse hiç anlamamışız ve herşeyin gerisinde başka işler varmış!

        Önce sözünü ettiğim davet mektubunun metninden birkaç cümleyi büyük-küçük harf kullanımındaki savrukluğuna dokunmadan aynen nakledeyim:

        Metin, “15 Temmuz 2016 günü askerî darbe girişiminin doğurduğu Sivil Darbe, OHAL uygulaması ile nihai amacına ulaşmıştır” diye başlıyor ve şöyle devam ediyor:

        “Devlet yeniden dizayn ediliyor, değişiyor, değiştiriliyor. Faşizan uygulamaların ön adımı olan OHAL’e geçiliyor. Parlamento devre dışı bırakılacak. Kanun hükmünde kararnameler dönemi başlıyor. Bu tehlikeli gidişe DUR demek, Demokrasiye, Laik Hukuk Devletine, Kanla, İrfanla kurulan ‘Tam Bağımsız Türkiye’ye sahip çıkmak her ilerici Yurtsever ve Atatürkçünün görevidir...”.

        BAYRAM MI İLÂN EDİLECEKTİ?

        Davet metni CHP’nin dün Taksim Meydanı’nda düzenlediği “Cumhuriyetine, Demokrasine Sahip Çık” mitingine partililerin katılımını sağlamak için CHP Bakırköy İlçe teşkilâtı tarafından hazırlanıp etrafa gönderilmiş, altında da avukat olduğu vurgulanan İlçe Başkanı’nın imzası var!

        Dün bu yazıyı yazdığım sırada miting henüz başlamamıştı ama açık söyleyeyim, davet mektubunu görüp okuduğumda tüylerim diken diken oldu!

        Sivillere tanklarla, makineli tüfeklerle ve daha her çeşit silâhla ateş açılıyor, milletin Meclis’i tarihinde ilk defa savaş uçaklarının hedefi oluyor, yüzlerce masum hayatını kaybediyor, sistem ve kurumlar altüst oluyor, memleket eşi-emsâli görülmemiş bir badire atlatıyor ve ana muhalefet partisinin İstanbul’daki önemli bir ilçesi “darbe girişiminin sivil darbeye yolaçıp OHAL ilânı ile nihai amacına ulaştığını” söyleyebiliyor!

        Memleket için neredeyse bir ölüm-kalım meselesi olan ve her türlü imkân kullanılarak son anda savuşturulan böyle bir teşebbüsün ardından sanki ne yapılması lâzımdı? Olağanüstü hal değil de “millî bayram” mı ilân edilecekti?

        KEŞKE GERÇEK OLMASA!

        Fransa’da aylardan buyana olağanüstü hal var, adamların “Birkaç gün sonra kaldırıyoruz” demelerinden hemen sonra Nice’de yapılan katliamın ardından üç ay daha uzatıldı, Münih’te geçen günkü vicdansızca saldırıdan sonra Almanlar da aynını yaptılar, yani olağanüstü hal ilân ettiler, Amerika ise mâlûm, tabanca patlasa hemen acil durum ve olağanüstü hal getiriyorlar...

        Ama bu davet mektubunu yazanlara sorarsanız Türkiye’de son yaşananlardan sonra alınan aynı karar, “sivil darbe” demek oluyor!

        Hazırlıkları birkaç gün öncesinden duyurulan Taksim mitingine milleti bu ifadelerle davet etmek ve alınması şart olan OHAL kararını “faşizan uygulamaların ilk adımı” diye nitelemek en azından ayıptır, insafsızlıktır, siyasî partiler arasında senelerden buyana ilk defa şahit olduğumuz müspet diyaloğa saplanmak için kaldırılmış bir hançer gibidir ve bu ifadeler memleketin ana muhalefet partisinin bir örgütüne hiç mi hiç yakışmaz.

        Amatörün de amatörü genç devrim heveslilerinin acemice hazırladıkları bildirilerden daha da düşüncesizce yazılmış olan bu davet mektubunun gerçek olduğuna hâlâ inanmak istemiyorum. Ama metin hakikaten Bakırköy İlçe Teşkilâtı tarafından kaleme alınıp orayaburaya gönderilmiş ise, CHP yönetimi metnin altındaki imzanın sahibine en azından “Aklını başına topla ve kendine gel” demek zorundadır!

        Diğer Yazılar