Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir yerlerden her nasılsa işittiğimiz kavramları ânında benimseyip aslında ne ifade ettiğine ve mânâsının sonradan değişip değişmediğine bakmadan paldır küldür kullanmaya bayılırız.

        Senelerdir dilimizden düşürmediğimiz “McCarthy’cilik” gibi...

        İsmi yetmiş küsur seneden buyana “cadı avı” mânâsında kullanılan Joseph McCarthy, Birleşik Amerika’nın Wisconsin Senatörü idi, Cumhuriyetçi Parti’ye mensuptu ve 1908 ile 1957 arasında yaşadı. Başlattığı komünizm karşıtı kampanyalar ve ardından binlerce Amerikalıyı “komünist”, “kızıl” yahut “Sovyet ajanı” diye suçlaması üzerine Amerikan politikasının en tanınan siması oldu. Katolikler ile Amerika’nın güçlü ailelerinin de desteğiyle 1950’den itibaren Kongre’de başkanlığını kendisinin yaptığı bir soruşturma komisyonunu faaliyete geçirdi.

        Komünistlik ile itham edilerek komisyona ifade için çağırılanlar arasında her sınıftan Amerikalı ama özellikle de memleketin önde gelen entellektüelleri vardı...

        Soğuk savaşın en şiddetli günlerinde yaşanan korkular Julius ve Ethel Rosenberg çiftinin atom sırlarını Sovyetler’e vermekle suçlanıp bu yüzden idam edilmelerinin ardından daha da arttı, Amerika’da bir “Sovyet korkusu” başladı ve korku, McCarthy’yi daha da güçlendirdi.

        MİLLETİ PERİŞAN ETTİ AMA...

        Senato, dört sene boyunca devam eden ve zamanla şiddetini arttırarak paranoya hâlini alan faaliyetlere 1954 Aralık’ında aldığı bir kararla son verdi ama ifadelerin ve soruşturmaların neticesinde binlerce kişi “gizli kızıl” damgası yemiş, işinden olmuş, aileleri perişan düşmüş ve insan içine çıkamaz hâle gelmişlerdi!

        McCarthy’nin ismi o zamandan buyana cadı avı, toplumsal paranoya ve suçlunun yanında masumun canının da yanmasını ifade eden siyasî bir kavram olarak kullanılıyor ve bizde de 15 Temmuz’daki menhus teşebbüsün ardından başlayan temizlik sırasında artık sık sık telâffuz ediliyor.

        Joseph McCarthy dangıl-dungul davranışları ile gerçi çok masumun günahını almış ve seneler boyu lânetle yâdedilmişti ama, son dönemdeki bazı Amerikalı tarihçiler onun hakkında artık başka türlü düşünüyor, suçlamıyor, aksine “Söylediklerinin çoğu doğruydu fakat haşin üslûbu yüzünden yolunda devam edip bütün komünistleri ortaya çıkartamadı” diyorlar.

        Wisconsin’li haşin senatörün iddialarından birçoğunun doğruluğu, Amerikan ordusunun 1940’ların ortalarında başlatıp 1980’e kadar devam ettirdiği “Venona Projesi”nde elde edilen sonuçların açıklanması ile ortaya çıktı...

        Proje, Sovyet gizli servislerinin Amerika’daki ajanlarına ve komünist sempatizanlara gönderdiği gizli mesajları çözme maksadıyla başlatılmıştı. Uzmanlar şifreleri kırabilmek için tam 37 sene boyunca uğraştılar, tamamını olmasa bile önemli bir kısmını çözebildiler ve 1980’de yayınlanan nihaî rapor, Amerikan kamuoyu ile tarihçileri geçmişteki bazı önemli hadiselerin artık başka türlü değerlendirilmesi gerektiği konusunda ikna etti...

        BİRÇOK İDDİASI DOĞRU ÇIKTI

        Meselâ, 19 Haziran 1953’teki idamlarına kadar masum olduklarını iddia eden ve idamlarının ardından ikon haline getirilen Rosenberg çiftinin masum olmadıkları anlaşıldı. Julius Rosenberg aslî suçlu idi, Sovyetler’e zannedildiği gibi çok önemli atom sırlarını vermemiş ama bazı yeni silâhlar ile jet uçaklarının bilgilerini göndermişti. Julius ile beraber elektrikli sandalyeye gönderilen karısı Ethel işin içerisinde tam olarak bulunmamasına rağmen kocasının faaliyetlerinden haberdardı ve teknik şekilde olmasa bile, daha başka konularda Julius’a yardımcı olmuştu!

        Bazı Amerikalı tarihçiler, Venona raporlarının ve daha başka belgelerin yayınlanmasının ardından McCarthy’yi şimdi başka türlü değerlendiriyorlar. Meselâ, McCarthy’nin Amerikan Dışişleri’ne “sızdıklarını” ve “isimlerini bildiğini” söylediği ama açıklamaya vakit bulamadığı “250 kadar komünist” iddiasının doğru çıktığı anlatılıyor. Son yayınlanan McCarthy biyografilerinde de Sovyet istihbaratının o günlerin Amerika’sındaki faaliyetlerinin zannedilenden daha etkili olduğu ve Amerikan Komünist Partisi ile komünist sempatizanlığının memleket için tehlikeli hâl almasının önüne McCarthy’nin sayesinde geçilebildiği yazılıyor.

        McCarthy’den siyasî çevrelerde ve basınımızda artık daha sık bahsedilmeye başlandığını görünce, sizleri bir zamanların bu çok meşhur siyasetçisi ile ilgili son değerlendirmelerden haberdar edeyim dedim...

        Diğer Yazılar