Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki konsolosluğunda katledilmesinin üzerinden iki aydan fazla zaman geçti ama Riyad’dan soruşturma konusunda henüz hem tatmin edici bir açıklama, hem de katillerin ortaya çıkartılması için ciddî çaba gösterildiğine dair bir haber gelmedi…

        Tek açıklama bir buçuk ay kadar önce yapıldı, Kaşıkçı’nın konsoloslukta yaşaan bir arbede neticesinde öldüğüden ve bununla alâkalı olarak 18 Suudi vaandaşının tutuklandığından ibaret kaldı, o kadar…

        Şimdi, İslâmiyet’in en saygın hadis kaynaklarından, bundan on dört asır önce yaşanmış benzer bir hadiseyi, yani toplu halde işlenmiş bir cinayeti ve katiller hakkında verilip uygulanan hükmü nakledeceğim…

        Hadise, Sünnî dünyasının en önemli hadis kaynağı olan Sahih-i Buharî’nin İbn Hacer tarafından yapılmış “Fethu’l- Bârî” isimli şerhinde yazılıdır…

        Yemen’in San’a taraflarında yaşayan bir kadının kocası ölmüş yahut kaybolmuş ve kadın sonradan bir başkası ile evlenmiştir… İlk kocasından henüz küçük yaşta olan bir çocuğu vardır ama çocuğu yeni hayatında engel olarak görmekte ve kocasına devamlı şekilde bu çocuğu ortadan kaldırmasını, yani öldürmesini telkin etmektedir!

        Anaya bakın anaya!..

        Adamın bitmek tükenmek bitmeyen bu cinayet talebini yerine getireceği tutar, yanına birkaç kişiyi daha alıp çocuğu öldürür, cesedini de götürüp bir kuyuya atar!

        Ama gel zaman git zaman cinayet ortaya çıkar, katillerin beş veya yedi kişi oldukları amlaşılır, dâvâ zamanın halifesi Hazreti Ömer’e akseder ve Halife’den katiller hakkında hüküm vermesi istenir.

        Ortada bir “ammden katl”, yani “bile bile, tasarlayarak öldürme” meselesi mevcuttur ve Hazreti Muhammed bir hadisinde “Cinayet ve yaralama gibi bir cürüme maruz kalan kişi yahut velîsi şu üç şeyden birini seçer: Ya kısas ister, ya affeder veya diyet alır. Dördüncü bir şey isterse onu engelleyin. Kim ki bunda onra sınırı aşarsa onun için acı verici bir azap vardır” demektedir.

        HADİSE DAYANAN HÜKÜM

        Hazreti Ömer, katiller hakkındaki hükmünü bu hadise dayanarak verir. “Bu suça eğer bütün San’a halkı iştirak etmiş olsaydı hepsine aynı cezayı verirdim” der ve çocuğu katledip cesedini bir kuyuya atan beş ilâ yedi kişiye ayrı ayrı kısas uygulanmasını, yani idamlarını emreder…

        Hazreti Muhammed’in kısas konusunda yukarıda naklettiğim hadisinin Türkçesi, Diyanet’in yayınladığı “Hadislerle İslâm” isimli eserin beşinci cildinin 489. sayfasında yazılıdır. San’alı kadının teşvik ettiği cinayet İbn Hacer’in “Fethu’l-Bârî”sinde, Hazreti Ömer’in katiller hakkında söylediği “Bu suça bütün San’a halkı iştirak etmiş olsaydı…” diye başlayan ifadesi de, İmam Mâlik’in sahih rivayetlerden derlediği hadisleri biraraya getirdiği meşhur “El Muvattâ”ında geçer…

        Herhalde dikkatinizi çekmiştir: Ortada bir cinayet var, bu cinayet bir grup tarafondan önceden plânlanarak, yani taammüden işleniyor, yaptıkları iş “ammden katl” oluyor, sonra katlettikleri çocuğun cesedini kuyuya atıp ortadan kaldırmaya çalışıyorlar ama cinayet ortaya çıkıyor ve zamanın halifesi, hükmünü Hazreti Muhammed’in hadisine dayanarak veriyor…

        İslâmiyette, Hazreti Muhammed ile aynı devirde yaşamış, ona iman etmiş ve onunla beraber bulunmuş kişilerin yani “sahabe”nin verdiği fetvaların önemli bir yeri vardır. Sahabenin içtihad alanında bilinmeyen ve başka örneği bulunmayan konulardaki sözleri “sünnet” kabul edilir, yani bu söz ve fetva uygulamada bağlayıcıdır; Hazreti Ömer’in San’alı katiller hakında verdiği fetva da, Sünni İslâma göre işte bu şekilde bağlayıcı sayılır.

        Mesele, zaten burada: Ortada on dört asır ara ile işlenmiş benzer bir cinayet ve aynı şekilde bir katil güruhu mevcut, üstelik her iki cinayette de cesedi ortadan kaldırmak için bir kuyudan medet umulmuş…

        Hazreti Ömer’in katiller hakkında verdiği hüküm böyle, Suudiler derseniz kanunlarının şeriata dayandığı iddiasındalar ama netice, mâfiiiiş!

        Hazreti Ömer’in San’alı katiller hakkında hadis kitaplarında yeralan fetvası.

        Diğer Yazılar