Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BASINIMIZ, haber ve yorum başlıklarında kalıplaşmış sloganlar kullanmaya pek bir meraklıdır...

        "Şok oldu" -doğrusu "şoke oldu"-, "kahreden gerçek", "büyük gizem", "korkutan gelişme" yahut "sürpriz buluşma" gibisinden artık gına getiren ifadelerin sayfalarda yeralmadığı gün artık hemen hiç yoktur. Hele "şok" yahut "şoke" sözünün, bazı gazetelerin internet sayfalarındaki başlıklarda aynı anda üç defa geçtiğini bile görürsünüz.

        İfadedeki bu savrukluğun sebebi kalıplara saplanıp kalan editörlerin yaratıcılıktan uzaklaşmaları ve esprili başlık düşünmeye üşenip bıktıran ifadeleri tekrar tekrar kullanmakta beis görmemeleridir...

        Bu gına getiren başlıkların arasına, son zamanlarda bir başka slogan daha ilâve edildi: "Kapak olsun" yahut "Kapak oldu" diyorlar...

        Birisi başka birinin ettiği söze yahut ortaya attığı iddiaya okkalı bir karşılık mı verdi? Cevabın tutarlılığı, doğru olup olmadığı ve yerini bulması falan önemli değil; slogan-başlık hazır: "Kapak olsun!"...

        MANŞETTEN EDİLEN KÜFÜR

        Gazetelerin yazıişlerinde editörlük yapan arkadaşlar, internetteki sözlüklerde birbirinden kıymetli görüşlerini binbir türlü hakaretle cilâladıktan sonra hiç bıkmadan sıralayıp duran beyler, hemen her gün karaladıklarını "Bugünkü köşe yazım" diyerek bulabildikleri yüzlerce ve binlerce mail adresine mesaj bombardımanı halinde gönderen beyefendiler ve hanımefendiler: Son zamanlarda pek bir meraklısı olduğunuz, aşkla ve şevkle kullandığınız "Kapak olsun" sözü aslında ayıp, hem de çok ayıp bir ifadedir; İstanbul'a mahsus eski bir küfrün kısaltılmış şeklidir. Kavgada bile söylenemeyecek derecede galiz olan bu ifade değil gazete sayfalarına, temel maksadı etrafı ve hemen herkesi karalamaya yönelik olan internetteki sözlüklere, Twitter'a ve tartışma forumlarına bile yakışmaz.

        Zira, ifadede geçen "kapak" kelimesi tencere yahut tava kapağı falan değil, hanımlarda bulunan bir organın mecazıdır, üstelik sözkonusu olan hanımlar da annelerdir!

        İstanbul'da gayrımüslim vatandaş nüfusunun şimdiki gibi parmakla gösterilecek kadar az sayıda olmadığı günleri ve özellikle de ilk yahut ortaokul sıralarını bu gayrımüslim ailelerin çocukları ile paylaşmış, hattâ onlarla samimi arkadaşlıklar tesis etmiş olan İstanbullu yaşıtlarım hatırlarlar: Ermeni ve özellikle de Rum arkadaşlarımızdan kendi dillerindeki küfürleri öğrenmeye pek bir meraklı idik, sanki ilk sınavda karşımıza çıkacakmış gibi ânında ezberlerdik ve küfürlerde öncelik Rumca olanlarda idi.

        TÂÂÂ BİZANS'TAN BUYANA...

        İşte, şimdilerde haber başlıklarında bile yer bulan "Kapak olsun" sözü, Rumca ağız dolusu bir küfrün tercümesi idi. "Mama sta..." yani "Ananın..." diye başlar, sonra burada yazmama imkân olmayan bir kelime gelir ve mazisi büyük ihtimalle tâââ Bizans'a kadar uzanan bu fasih kalıp "kosta kapaki!" yani "kapak olsun" diye biterdi. İfadede geçen "kapak" sözü Türkçe idi ve o zamanlarda "Ellenika" denen İstanbul Rumcası'nda yer almasının sebebi de asırlar boyu devam etmiş beraberliğimizin cilvesi...

        İşte bu yüzden siz siz olun, birşeyler yazıp çiziktirdikten sonra slogan başlık bulma hevesine düştüğünüz takdirde "kapak olsun" kalıbını kullanmaya kalkışmayın; zira bilen birilerinin kalkıp "Ulan, sen benim anamdan ne istiyorsun?" diye üzerinize çullanma ihtimali vardır ve haklıdırlar!

        Diğer Yazılar