Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÇANKAYA Köşkü'ne gelecek olan yabancı devlet adamlarını bundan böyle muhafız alayının atlı askerleri karşılayacak...

        Geçen gün yapılan ilk uygulamada acemilikler ve şanssızlıklar birarada yaşandı ve atlı birliğin görüntüsü gazetelerde de bir hayli eleştirildi...

        Estetikten uzak uçuk mavi üniformaların ve beyaz kaskların hoş bir görüntü vermediği görüşüne sonuna kadar katılıyorum ama karşılamada süvarilerin görev almasının bence daha önemli bir tarafı var:

        Türkler'in eski asırlardan gelen at merakının hatırlanarak protokolde uygulamaya konmuş olması sadece bir başlangıçtır, doğru yolda atılmış bir adımdır ve günün birinde herhalde bu işin gerisi de gelecektir...

        Karşılama törenlerinde görev alan askere geleneksel giysiler giydirilmesini yani tören birliklerinin yeniçeri, levend ve benzeri kıyafetler içerisinde olmalarını kastediyorum...

        TANTANALI ÜNİFORMALAR

        Daha önceleri defalarca yazdım ve söyledim: Tarihi yüzyılların gerisine giden Türk Devleti, binlerce senelik geçmişini memlekete gelen yabancılara en azından protokol törenlerinde hissettirmek zorundadır. Bu geçmişi aksettirecek görüntü amatörce dizayn edilmiş firuze renkli ve ibrişim ilikli üniformalar içerisindeki beyaz kasklı askerler değil, eski devirlerin tantanalı giysileridir!

        Geleneklerine düşkün yabancı memleketlerdeki karşılama merasimlerini düşünün... İngiltere, İspanya, İsveç, Norveç ve Danimarka devletlerinin protokol törenlerinde asırlar öncesinin üniformalarını giymiş askerlerin yeralmalarını bir tarafa bırakalım... Zira bu memleketler gerçi modern demokrasi olmuşlardır ama devlet biçimleri resmen anayasal monarşi, yani krallıktır ve tarihî kostümlerin krallıklarda hâlâ kullanılması da normaldir.

        Dolayısı ile Avrupa'daki cumhuriyetleri, meselâ Fransa'yı, İtalya'yı, Bulgaristan'ı ve hattâ Yunanistan'ı hatırlayın...

        Protokol birlikleri, tarihleri ile ilgili olarak hiçbir kompleks hissetmeyen bu devletlerde geleneksel üniformalar içerisindedir ve sadece karşılama törenlerinde değil, nöbet tuttukları önemli yerlerde de aynı tarihî elbiseleri giyerler. Paris'teki cumhurbaşkanlığı sarayı Elysee'nin, başbakanlık binası Hotel Matignon'un, senatonun, meclisin ve adalet sarayının önünde Napolyon devrinin üniformaları içerisindeki miğferli ve kılıçlı muhafızlar nöbet tutarlar. İtalyan cumhurbaşkanlığı sarayı olan Roma'daki Quirinale'nin muhafızlarının üzerinde, geçmişi tâââ 14. asra uzanan ve Savoy Prensliği'ne mahsus olan "Corazzieri" yani "Haçlı" üniforması vardır. Bulgarlar'ın protokol birliklerinde Osmanlı'ya karşı mücadele etmiş olan ve bizim "çeteci" dediğimiz ayrılıkçıların üniformaları vardır. Kremlin'deki Rus tören birliği de aynı şekilde Çarlık döneminin, 18. yüzyılın üniformalarını kullanırlar.

        Ve, Yunanistan'daki "efzun"lar; yani Atina'da Meçhul Asker Anıtı'nın, meclisin ve başkanlık sarayının önünde nöbet bekleyen eteklikli ve ponponlu ayakkabılı Yunan merasim birliği... Yunanistan'ın hem tarihini aksettirir, hem de Perikles Anıtı'nın önünde yaptıkları nöbet değişimlerine bir "bale" havası verirler...

        16 DEVLET VAR, BİRİNİ SEÇİN!

        Çankaya Köşkü'ndeki karşılama törenlerinde ilk defa geçen gün görev alan atlı birliğin ileride yeniçerilere, levendlere ve hattâ mehtere dönüşmesi, gelen yabancıya geçmişimizi tam olarak hissettirecek en doğru uygulama olacaktır ve merasim birliklerinin böyle tarihî giysilere bürünmesi Türkiye'nin görüntüsüne zarar değil, aksine fayda verir ve tanıtım alanında da büyük bir fırsat getirir...

        Yeniçeriyi ve mehteri çok "Osmanlı" bulup malûm ama gereksiz endişelere mi kapılıyorsunuz? Cumhurbaşkanlığı forsundaki geçmişte hüküm sürmüş tam on altı adet Türk Devleti var; birinin sembollerini ve giysilerini seçip kullanırsınız, olur, biter...

        Diğer Yazılar