Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TÜRKİYE'de bundan senelerce önce varolan ama faaliyetleri daha sonra durdurulan devlet müesseselerinden bazılarına özellikle son senelerde tuhaf, sadece suçlayan ve aslı ile alâkası bulunmayan mânâlar verilmesi ve bu resmî müesseselerin eli kanlı birer cinayet örgütü şeklinde tanıtılması pek bir moda oldu...

        Bu şekilde bambaşka bir kimliğe büründürülen, isminin etrafına bir esrar bulutu iliştirilen ve cinayet şebekesi şeklinde gösterilen devlet kuruluşlarının başında "Umûr-ı Şarkıyye Dairesi" yahut daha çok bilinen ismi ile "Teşkilât-ı Mahsusa" gelir.

        Teşkilât-ı Mahsusa hakkında bugüne kadar neler neler yazılıp söylenmedi ki! İttihad ve Terakki'nin muhaliflerini teşkilâtın eli ile ortadan kaldırıldığından tutun, 1915 tehcirinde öncelikle teşkilâtçıların görev aldıklarına ve tehcir sırasında hayatını kaybeden Ermeniler'in yine teşkilât tarafından katledildiğine dair dünya kadar şey...

        NEFRET TARİHİNİN KAYNAĞI

        Böyle aslı-astarı olmayan iddiaların ve dedikoduların ortaya atılması bir yerde zaten olağan bir işti, zira Teşkilât-ı Mahsusa konusunda ortada hiçbir bilgi ve belge yoktu. Bilinenler, sadece vakti zamanında teşkilâtta görev aldıklarını iddia edenlerin sonraki senelerde yayınladıkları hatıralarda geçen ama kaynağı olmayan iddia kırıntılarından ibaretti. Memlekete son senelerde musallat olan nefret tarihçileri ile diasporanın gönüllü mensupları da böyle yayınları kaynak alıp senelerce "Zavallıları işte böyle kesmiştik, bu işin sorumlusu da sadece bir katiller örgütü olan Teşkilât-ı Mahsusa idi. Zaten bir bilseniz, biz nasıl eli kanlı bir milletiz!" diyerek ortalıkta dolaşıp durdular.

        Teşkilât-ı Mahsusa'nın çevresindeki yoğun esrar, ATASE'de, yani Genelkurmay Arşivi'nde şube müdürlüğü yapmış olan emekli tarihçi albay Dr. Ahmet Tetik'in ilk cildi bir-iki gün önce yayınlanan eseri ile ortadan kalkmaya başladı. Dr. Tetik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan ve üç veya dört cilt olması plânlanan eserinde Teşkilât-ı Mahsusa hakkında Genelkurmay Arşivi'ndeki belgeleri yayınlıyor ve teşkilâtın ne olup ne olmadığını akademik şekilde değerlendiriyor.

        HER İŞİ HÜSRANLA BİTTİ

        Enver Paşa'nın 1914'te kurduğu Teşkilât-ı Mahsusa ne idi ve ne işe yaradı? Bana sorarsanız İspanya'dan Rusya içlerine kadar uzanan çok geniş bir alanda birşeyler yapılabilmesi için kurulup hayata geçirilmiş ama hayalleri hakikate dönüştürememiş ve Avrupa devletlerinde, özellikle de İngiltere'de benzer alanlarda faaliyetler gösteren birimlerin yanında amatör kalmış bir örgüt! Teşkilât, meselâ Birinci Dünya Savaşı yıllarında Ortadoğu'daki petrol bölgelerinin İngilizler'in eline geçmesi üzerine Almanya'nın teşviki ile Kafkasya'da, özellikle de Bakü petrollerinde söz sahibi olabilmek için girişilen harekâtlarda önemli görevler almıştı ama bu şekildeki bütün faaliyetlerin neticesi hüsrandan ibaret olmuştu.

        Dr. Ahmet Tetik'in yayınladığı belgeler hep böyle hayaller, düşünceler, projeler ve ardarda verilen emirler ile doludur ama elde edilen netice maalesef bir hiçten ibarettir.

        İlk cildi yayınlanan "Teşkilât-ı Mahsusa (Umûr-ı Şarkıyye Dairesi) Tarihi" isimli eser, hepimize bu gerçekleri öğrettiği için bence yakın tarihimiz konusunda son senelerde yapılmış en önemli çalışmalardan biridir.

        Diğer Yazılar