Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TÜRKİYE bu sene Eurovision’a katılmayacak, onun yerine Asyavizyon’a iştirak edecekmiş.

        Bu yarışmalarda ülkeleri resmî yayın kuruluşları temsil eder ve dolayısı ile Türkiye adına da müsabakaları TRT düzenler ama TRT şartnameden doğan bir anlaşmazlık sebebi ile bu sene Eurovision’a katılmama ve onun yerine Asyavizyon’a gitme kararı verdi.

        Bu karar önümüzdeki günlerde eminim siyasî bakımdan yorumlanacak, “Bakın, Türkiye’nin yön ve hedef değiştirmesinin yeni bir örneği... Eskiden Avrupa ülkeleri arasındaki yarışmalara katılırdık ama şimdi doğulu olduk, Asyalılaştık ve neticede Asyavizyon’a gidiyoruz” diyenler çıkacak.

        Aslında “Böyle yorumlanacak...” yahut “Bu şekilde konuşulacak...” demem gereksiz, zira kararın açıklanmasından hemen sonra bu meâlde sözlerin edilmesine başlandı bile... Üstelik bazı TV yazarları ve uzmanları arasında Asyavizyon’a ilk defa katılacağımızı söyleyenler bile çıktı.

        EROL SAYAN’IN ŞARKISI

        Hatırlatayım: Türkiye’de henüz böyle tartışmaların değil yapılmadığı, hatırlara bile gelmediği zamanlarda, 1985’te Turgut Özal’ın Avrupa ve Gümrük Birliği macerasına girişip memleketin bu yolda en hızlı adımları atmaya başladığı günlerde Asyavizyon’a katılmıştık. Yarışmaya TRT’yi, yani Türkiye’yi temsilen Ahmet Özhan gitmiş, Erol Sayan’ın bestelediği, orkestra uyarlamasını da Esin Engin’in yaptığı “Ömrümüzün Baharı Birlikte Geçsin” sözleri ile başlayan Aşkefzâ makamındaki şarkıyı okuyup ikinci olmuştu.

        Dolayısı ile o senelerde Avrupa Yayın Birliği “EBU”nun organize ettiği Eurovision ile Asya Yayın Birliği “ABU”nun düzenlediği Asyavizyon’a katılmamız arasında şimdiki siyasi hava bakımından kurulacak bir bağlantının pek sağlam ve tutar tarafı yoktur.

        Asıl mesele bu yarışmaların özelliği ve ciddî bir müsabaka olup olmadığıdır ve sözü hiç uzatmadan söylemek gerekirse, Eurovision da, Asyavizyon da aslında fazla önemsenmemesi gereken ve bugünün dünya musikisinin oldukça gerisinde kalmış organizasyonlardır. Ortak özellikleri “sanatçı” yahut “grup” değil, sadece “şarkı”, yani “eser” yarışması olmalarıdır ama eserlerle ilgili yarışma şartnamesinin üzerinde arada bir bazı değişiklikler yapılmış ise de “Eurovision formatı” aslında tâââ 70’li senelerden kalmadır ve o yılların zevkine, eskimiş ritm ve düzenleme tekniklerine göre hazırlanmışlardır.

        SMS YARIŞMASI OLDU!

        Yarışmalara katılan eserler bu yüzden birbirlerine benzerler ve dikkat ederseniz son senelerde yahut Asyavizyon’da birincilik kazanıp da dünya listelerine girebilmiş bir şarkının bulunmadığını görürsünüz.

        Meselâ, ABBA’nın bir zamanlar Eurovision birincisi olduktan sonra dünyayı ayağa kaldıran “Waterloo”su gibi eserler artık yoktur. Üstelik, sözkonusu yarışmalar son senelerde “şarkı yarışması” özelliğini de bir tarafa bırakmış ve “SMS yarışması” hâlini almıştır. Yani, en iyi telefon mesajı gönderme düzenlemesini yapabilen memleket, birinciliği rahatça alabilmektedir.

        Bu sene Asyavizyon’a katılıyoruz ama bu yarışmayı da Eurovision maceralarını yaşadığımız senelerde olduğu gibi bir çeşit millî mesele haline getirmeyelim fakat ille de kazanmak istiyorsak, Sertab Erener’e 2003’teki birinciliği getiren SMS organizasyonunun bir benzerini yeniden yapalım, kâfi...

        Diğer Yazılar