Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HER gün Afrin’i konuşuyoruz, Suriye iç savaşı başladığından beri Suriyeli göçmen haberleri yapıyoruz. Rakamlar veriyor, sorunlardan bahsediyoruz. Peki bu savaşın mağdurlarını kâğıt üzerinde bir istatistik olmalarının ötesinde tanıyor muyuz? Kimdir son 7 yılda yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda kalanlar? İstanbul’da, Antep’te, Kilis’te yeni bir hayat kuranlar? Kamplardakileri az çok gördük ama ya hayatın içine karışanlar?

        6-7 yıl az zaman değil, acaba buraya alışabildiler mi? Vatanları olarak geldikleri yerleri mi görüyorlar yoksa Türkiye de vatan oldu mu?

        Bu soruların hiçbirinin cevabını bilmediğimi salı akşamı katıldığım bir yemekte büyük bir utanç içinde fark ettim. İstanbul’da, son 7 yıldır yerleşen ve yeşeren bir Arap diasporası var. Bu insanlarla yan yana yaşıyoruz ama birbirimizi sanki hep teğet geçiyoruz...

        *************

        TÜRKİYE'DE KURULAN 14 TELEVİZYON KANALI

        BİRÇOK başka meslek dalı dışında yüzlerce medya mensubu da Arap Baharı’nın türbülansıyla birlikte farklı Arap ülkelerinden Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldı. Gelenlerin önemli bir kısmı Suriye’den ama 3 Temmuz darbesinden sonra Mısır’dan kaçan da, Irak’taki bitmeyen kaos dolayısıyla buraya sığınan da var.

        Suriye, Mısır, Libya ve Irak’tan gelenler burada 14 ayrı televizyon kanalı kurmuşlar ve 12’si kendi aralarında “Arap Medya Birliği” oluşturmuş. Türkiyeli meslektaşlarıyla diyalog içinde olmak istiyorlar. Salı günü işte bu oluşumun toplantısına katıldım.

        Suriyeli kanallar PYD, DEAŞ ve rejimin kontrolünün dışındaki bölgelere yayın yapıyorlar. Savaşı adım adım takip ediyorlar, ancak sınır ötesine çıkmak için izin alamıyorlarmış. Antep merkezli bir kanalın yöneticisi, “Prosedürler kolaylaşsın istiyoruz, biz sorunun göbeğinden geldiğimiz halde son gelişmeleri Batılı gazetecilerin gözünden takip etmek istemiyoruz” dedi.

        Burada çalışan Arap televizyoncuların diğer bir sıkıntısı ise akreditasyon. Basın kartları olmadığı için buradaki hiçbir toplantıyı takip edememekten yakınıyorlar.

        ESKİ CUMHURBAŞKANI ADAYI DA İSTANBUL’DA TELEVİZYONCULUK YAPIYOR

        Suriye’nin yanı sıra Mısır’daki askeri rejimin zulmünden kaçan çok sayıda isim de var. Bir kısmı Müslüman Kardeşler destekçisi, hatta üyesi, diğer bir kısmı ise laik muhalefet.

        Toplantıda daha önce Mısır’da cumhurbaşkanlığına adaylığını koyan ve suikastlar atlatan muhalif lider Eyman Nur da vardı. Nur 4 yıldır İstanbul’da yaşıyor ve El Müstakbel adlı bir televizyon kanalını yönetiyor.

        ************

        ARAP MEDYASININ BAŞKENTİ İSTANBUL

        İSTANBUL’un Arap dünyasındaki rolü arttıkça Arap medyasının merkezi de buraya doğru kaymaya başladı. TRT Arapça bir süredir yeniden yapılandırılıyor ve El Cezire, El Arabiya ve Sky News Arapça’nın rakibi olarak ortaya çıkacak şekilde hazırlanıyor.

        TRT ARAPÇA YENİDEN DOĞUYOR

        Daha önce TRT World’de Programlar Koordinatörlüğü yapan Rıfat Serdar Ataş şimdi de TRT Arapça’nın yayın ve program koordinatörlüğünü üslendi. Salı günkü toplantının organizatörlüğünü de yapan Ataş, Arapça konuşan gazeteci ve televizyoncuların koordinasyon halinde olması için kolları sıvamış.

        Doha merkezli El Cezire, Dubai merkezli El Arabiya ve Abu Dabi merkezli Sky News Arapça bugüne kadar Arap dünyasının temel haber kaynaklarıydı. Ancak son 4-5 yıldır merkez değişiyor. İstanbul, Arap entelijansiyasının toplanma üssü haline geldi. Buna paralel olarak medyanın da yeni merkezinin Türkiye’ye kayması son derece akla uygun. O nedenle TRT Arapça mayıstan itibaren haber ağırlıklı formatıyla yayına geçecek ve eylülde büyük lansman yapacak. Ben bunun bizim için çok önemli bir soft power olacağına inanıyorum.

        ***************

        EN ÇOK DİNLENEN RADYO

        İSTANBUL’a yerleşen Araplar kendi ritüellerini, kendi dünyalarını ve iletişim ağlarını da beraberlerinde getirdiler. Biz yanı başımızdaki bu dünyalardan çoğunlukla habersiziz.

        Örneğin, Türkiye’de yaşayan ve araba kullanan Arapların büyük bir bölümünde aynı radyo kanalı açık olurmuş: MİSK FM. 94.5’ten yayın yapan bu radyo frekansı size tanıdık gelebilir, zira daha önce burada Rock FM vardı. Daha sonra Arap bir işadamına satıldı ve genellikle dini yayın yapıyor.

        **************

        DARBEDEN KAÇAN 15 BİN MISIRLI

        3 Temmuz darbesinden İstanbul’a yaklaşık 5000 kişi kaçtı. Bunlar daha sonra ailelerini de getirmişler ve bugün siyasi görüşleri nedeniyle vatanını terk etmek zorunda kalan yaklaşık 15 bin Mısırlı İstanbul’da yaşıyor.

        Çoğunlukla İkitelli, Büyükçekmece ve Mahmutbey tarafında ikamet ediyorlar. Müslüman Kardeşler üyesi de, askeri rejime karşı ama laik muhalefet taraftarı da hatırı sayılır bir kesim var.

        *************

        BURASI BEŞİKTAŞ

        SAYILARI milyonları bulan Suriyelilerin ve yukarıda bahsettiğim Mısırlıların yanı sıra birçok Libyalı ve Iraklı da buraya yerleşmeyi seçti. Ancak çoğunun ortak derdi lisan. Arapça konuşan bulmakta zorlanıyorlar, kendileri Türkçe öğrenmeye çalışıyorlar ama bu hemen olmayacağı için çoğunlukla kendi aralarında kalmayı tercih ediyorlar. Bugün İstanbul’da mönüsü sadece Arapça olan onlarca restoran var. Mesela bu fotoğrafı dün Barbaros Bulvarı’nda çektim. Önümdeki otobüsün üzerindeki ilan da gösteriyor ki sadece Arapça konuşan dünyaya yönelik bir pazar giderek genişliyor...

        Diğer Yazılar