Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu köşede defalarca objektif haberlerle subjektif yorumları birbirinden ayırmanın gazeteciliğin zorunlu ilk şartı olduğunu ifade ettim ama Türkiye’nin anormal ortamında bu temel ayrım bile yapılamıyor.

        CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın YSK üyelerine yönelik “Bakın sizi Kızılay’da yürütmezler. Çocuklarınızın yüzüne bakamazsınız. Sizlerin yüzüne tükürürler” açıklamasının YSK’nın 11 üyesinde birden müthiş rahatsızlık uyandırdığı olgusu objektif bir haber. Son derece somut bir bilgi.

        İsteyen gazeteci Ekrem İmamoğlu lehine karar veren ve bir tekrar seçimin açık hukuksuzluk olacağını söyleyen 4 YSK üyesi yüksek hakime ulaşsın.

        O zaman benim dün yazdıklarımın nasıl yüzde 100 doğru olduğunu anlarlar.

        Engin Altay bu objektif haberden bile rahatsız olup benim hakkımda çok sert ifadeler kullanmış.

        Dediğim gibi ortak dostlarımız hatırına kendisine darılmıyorum. Canı sağ olsun.

        Fakat ben şimdi Engin Bey’e soruyorum…

        23 Haziran İstanbul tekrar seçiminin bir hukuksuzluk olacağına hükmeden ama kullandığınız tehdit dilinden de rahatsız olan ve sizin sayenizde kurul içinde elleri zayıflayan 4 YSK üyesi de iktidara yaranmak derdinde mi?

        Bunu söyleyecek kadar da insaf ve izan duygunuzu mu kaybettiniz?

        Bu 4 YSK üyesine karşı da ciddi bir özür borcunuz olduğunu düşünmüyor musunuz?

        6 Mayıs YSK kararı öncesi yaptığınız aşırı sert ve şahin açıklamalar partiniz CHP’ye ve Ekrem İmamoğlu’na çok açık zarar verdi Sayın Engin Altay.

        Lütfen bu hakikati kabul edin…

        Hatırlatayım, Engin Altay parti içinde birçok ortamda yaptığı konuşmalarda 16 Nisan 2017 öncesi Hüsnü Bozkurt’un fanatizminin CHP’ye çok büyük zarar verdiğini ve Evet cephesinin ekmeğine yağ sürdüğünü haklı olarak ifade etmiş bir siyasetçi.

        Ancak 6 Mayıs YSK kararı öncesi sayın Engin Altay bu sefer kendi Hüsnü Bozkurtluk yaptı ve tekrar seçim isteyen Cumhur İttifakı cephesinin ekmeğine yağ sürdü.

        Yeniden söylüyorum. 6 Mayıs sabahı YSK’da durum 6’ya 5 tekrar seçimin yapılmaması ve İmamoğlu’nun 5 sene başkanlığa devam etmesi yönündeydi.

        Bütün tablo o gün değişti. Psikolojik olarak aşırı hassas dengelerin olduğu ve üzerine daha çok şey yazılacak bir gündü 6 Mayıs 2019.

        Çıkan neticeyi de asla Engin Altay’a bağlamıyorum. Öyle bir haksızlık kesinlikle yapmıyorum.

        Benim böyle bir yorumum yok. Dünkü yazımda da bunu belirttim.

        Ben sadece YSK içinden somut bilgi verdim. Buna rağmen çarpıtarak yazdığımı haber yapan internet siteleri ayıp ediyorlar.

        Fakat sonuçta Altay’ın bu sert tehdit açıklamaları kurul arkadaşlarını tekrar seçimin hukuken doğru karar olmayacağı yönünde ikna etmeye çalışan YSK üyelerinin elini zayıflatmıştır.

        Diğer yandan İstanbul’da tekrar seçim olması konusunda bastıranların ise elini güçlendirmiştir Engin Bey.

        Çünkü YSK içinde bu konuda çok uzun süredir içten içe kıyasıya bir çekişme vardı. Hadisenin özeti bu.

        Diğer Yazılar