Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Neyse ki büyük bir yanlıştan dönüldü ve dün o komedyen tutuklu bulunduğu Maltepe Cezaevi’nden serbest bırakıldı.

        Böylece gençlerin saçma da bulsanız yaptıkları espri yüzünden kriminalize edilip demir parmaklıklar arkasına atıldığı bir ülke olma utancından şimdilik kurtulduk.

        Ama genel yargısal zihniyet değişmedikçe bir kişi kurtuluyor, sıra diğerine geliyor maalesef…

        Geçen hafta yazdığım ‘Umutsuzluk’ başlıklı yazım çok okundu ve çok paylaşıldı. Üzerine çok konuşuldu.

        O yazıda hem o komedyenin tutukluluğuna hem de genç Alevi komedyen Pınar Fidan’ın gözaltına alınmasına ve birçok kişi tarafından linç edilmesine isyan etmiştim.

        Tutuklanan komedyenin babası beni aradı. Uzun uzun konuştuk.

        Ben de oğlunu hapse götüren süreci, nasıl bir aile olduklarını ve hislerini sordum.

        Bu vesileyle çağdaş Batı dünyası ile entegre ve son derece renkli bir aileyle tanışmış oldum.

        96 doğumlu genç bir komedyen. Eğitimli-kentli ve Avrupalı yaşam tarzına sahip bir çevreye doğmuş.

        Babası Sarper Günsal Eurosport’ta uluslararası bisiklet yarışlarının yorumcusu.

        Bu spor sahasına çok hakim bir insan. Takipçileri hatırlayacaktır, hatta sonradan girip baktım, tiryakileri var.

        Sarper Bey Galatasaray Lisesi mezunu. Boğaziçi Üniversitesi’nde kimya mühendisliği okuyup büyük şirketlerde uzun yıllar yöneticilik yaptıktan sonra emekli olmuş ve kendini en büyük hobisi olan bisiklete vermiş.

        Hem dünyayı geziyor hem de televizyonda bisiklet şampiyonaları üzerine yorumculuk yapıyor.

        “BİZİ GÖSTERİSİNDE İSTEMEZ”

        Annesi de Boğaziçi Üniversitesi mezunu bir İngilizce öğretmeni.

        Ayrılmışlar ancak çocuklarının eğitimine hep çok önem vermişler.

        Saint Joseph’te okuduktan sonra babasına gelip “Ben komedyen olmak istiyorum, avukat, mühendis, işletmeci olmamı, üniversitede bu yönde bir bölüm okumamı beklemeyin” demiş ve Bilgi Üniversitesi’nde sahne sanatları eğitimi almaya karar vermiş.

        “Gösterisini izliyor musunuz? Destekliyor musunuz?” diye sorduğumda “Anne baba olarak yasaklıyız, bizi görünce stand-up yapamıyormuş” yanıtını aldım.

        “BU YILIN REPERTUARINDA YOKTU”

        “Dava konusu olan Atatürk ve Mevlana ile ilgili espriler hakkında ne düşünüyorsunuz” deyince de “Aslında o esprilere son vermiş ve bunu da açıklamıştı. Onlar 2019’un esprileri idi ve 2020 başında artık bunları yapmayacağım demişti gösterisinde” diye hatırlattı Sarper Günsal.

        Ben şahsen tutuklanma korkusuyla bu şekilde bir vazgeçişin gençlerimize dayatılmasını da kabul etmiyorum. Özgür olmalılar ama yaptıkları esprileri kötü ya da sığ bulmaya başlarlarsa kendileri vazgeçmeliler.

        “O ESPRİLERLE İLGİLİ UYARMIŞTIM AMA MAHKEMEYE İNTİKAL EDECEĞİNİ DÜŞÜNMEDİM”

        Sarper Bey’e soruşturma konusu olan espriler ile ilgili görüşünü de sordum. “Nagehan Hanım biz son derece laik ve Batılı bir aileyiz. Ben onun Mevlana ve Atatürk ile ilgili söylediklerini

        duyduğumda ‘Oğlum bunlar kimi kesimleri rahatsız eder, seni gösteri çıkışında sıkıştırırlar’ diye uyarmıştım. Ancak tabii aklımda bunun bir soruşturma konusu olacağı yoktu…”

        DEVAM EDEN SORUŞTURMA VARKEN TELEFONLA İFADESİ ALINIP TUTUKLANMIŞ

        İşin tuhafı genç komedyen tutuklanmadan önce zaten söz konusu ifadeler başka bir soruşturmanın konusu olmuş. Anadolu Adliyesinde Aralık 2019’da bir soruşturma açılmış ve “İfadeye gelmenize şimdilik gerek yok, biz 20 Nisan’dan sonrası için gün veririz” dendikten sonra sosyal medyaya düşen görüntüler üzerine Konya Adliyesinde apar topar yeni bir soruşturma başlatılmış. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı komedyenin telefonla ifadesini alıp tutuklanmasına karar vermiş.

        Sonuçta neyse ki yanlışta ısrar edilmedi ve dün serbest bırakıldı ancak 10 gün boyunca Maltepe karantina koğuşunda kalan bu genç kronik astım hastası.

        GENÇLERİ ZİNCİRLEMEYEN BİR ÜLKE

        Doğrudan solunum yollarını tehdit eden Covid 19 salgını etrafı kasıp kavururken her yeni gelenin korona şüphelisi olarak gözetim altında tutulduğu bir cezaevinde kaldı.

        Sonunda çıktı ancak biz bu ülkede 20’li yaşlarındaki gençleri tabulara dokundu diye kriminalize ederek hayati risk altında cezaevine atıp nasıl ‘aydınlık yarınlara’ kavuşabiliriz?

        Maske karmaşası devam ediyor

        Maskenin kime hangi sıra ile verildiğini anlayan varsa lütfen bana anlatsın. Zira ben çözemedim…

        Devlet maske satışını yasakladığından beri önceki uyarıları dinleyip stok yapmayan birçok kişide şuan maske yok. Mesela ben de PTT üzerinden başvuru yaptığım halde halen hiçbir mesaj almadım.

        Yaşı benden küçük olan ve üstelik başvuru da yapmayan ama maskesini alanlar var.

        Burada önemli olan ben değilim. Ben sıkışınca elbette maske bulurum. Ama basın mensubu olmayan ve her gün dışarı çıkmak zorunda kalan benim gibi vatandaş ne yapsın?

        Buradan Sayın Sağlık Bakanı’na sesleniyorum: Maske işindeki bu aksaklıklar başından itibaren yürüttüğünüz sürece zarar veriyor. Bu işi hem hızlandırın hem de maske satışını yeniden başlatın. Üretimi konusunda bir sıkıntı yok ki, stoklar tükensin… Bırakın isteyen satın alsın, isteyen devletten beklesin.

        Fatmanur Altun'un haklı çığlığı

        Fatmanur Altun’un dün gece twitter’daki mesajını görünce içim parçalandı.

        “Ben bir anneyim. Her anne gibi çocuklarımın ve ailemin güvende olduğunu hissederek yaşamak istiyorum. Evimin ve ailemin mahremine girerek, çocuklarımın en temel güven duygusunu paramparça ederek ne elde edeceksiniz? Elde ettiklerinizin hayrını görecek misiniz?! Tarifsiz üzgünüm” diyor.

        Hangi siyasi görüşten olursanız olsun fark etmez… Bir annenin ailesini korumak isteyen çığlığı kadar insani bir şey olabilir mi?

        Diğer Yazılar