Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bugün 8 Mart, Dünya Kadınlar Günü...

        Bu yazıyı yazmak için özellikle bugünü bekledim.

        Geçtiğimiz Cuma hayat hikayesi vizyona giren Bergen'in memleketi Adana Kozan’dı.

        Gazeteci Candaş Tolga Işık birkaç gün önce Bergen’in hayatını konu alan filmin Kozan'da gösterilmediğini yazmasa katili Halis Serbest’in beni isyan ettiren açıklamalarını belki de görmeyecek, erkek şiddetinin kurbanı talihsiz şarkıcının 30 yıldır mezarında bile rahat edemediğini, katil kocanın ise yüzsüzce ortalıkta gezdiğini öğrenemeyecektim.

        Açık söyleyeyim kendi adıma utandım. Ülke adına utandım. Hepimiz adına utandım.

        ‘Kadına karşı şiddetle mücadele’ başlığını toptan rafa kaldıralım bu ülkede.

        Karısını önce kezzap atarak kör etmiş, sonra da kurşunlayarak öldürmüş bir adam bir yıl bile hapiste yatmadan çıkmış.

        Hadi bu hadise 90’larda yaşanmış deyip geçebiliriz ama o katil bu gün göğsünü gere gere "Pişman değilim" diyebiliyor, utanmazca "Sonradan 5 kere daha evlendim, diğerleri yaşıyor" diyerek hala öldürdüğü kadına çamur atmaya kalkıyor ve elini kolunu sallaya sallaya geziyor!

        BU AÇIKLAMALAR SUÇ DEĞİL Mİ?

        Halis Serbest adlı katilin bu açıklamalarının bir bedeli olmayacak mı? Gerekli gereksiz her söz hakkında suç duyurusunda bulunulurken bu apaçık suç olan açıklamalarla ilgili kimse şikayette bulunmayacak mı? Dava açılmayacak mı?

        REKLAM

        Şayet kadına karşı şiddet konusunda samimi bir mücadele varsa Bergen’in katili Halis Serbest’in açıklamalarının yargıyı muhakkak harekete geçirmesi gerekir. Bakalım geçirecek mi?

        Serbest’in Sabah Gazetesi’ne yaptığı “Ben cani değilim. Olayın yaşandığı tarihe dönecek olursak yaptıklarımdan pişman değilim. Bergen’e Adana’nın en lüks semtinde saray gibi ev aldım. Bütün ihtiyaçlarını en üst seviyede karşıladım, kendisini de defalarca uyardım…” açıklaması yargıyı harekete geçirmezse Bergen’in öldürüldüğü günden beri bir arpa boyu yol alamamışız demektir.

        ELEŞTİRİLERİN ODAĞINDAKİ KOZAN BELEDİYE BAŞKANI'NA SORDUM...

        Bergen’in memleketi Kozan’ın Belediye Başkanı Kazım Özgan sinemada filmi şiddet içerdiği gerekçesi ile ilçede hiç oynatmayacağını söylediği için kıyamet koptu.

        Özgan’a Halis Serbest’in telkinde bulunduğu ileri sürüldü, Belediye Başkanı, Serbest’i korumakla, suçu hafifletmekle itham edildi. Filmin başrol oyuncusu Farah Zeynep Abdullah Özgan’a IQ testi gönderdi. Kısacası Kozan Belediye Başkanı bir anda gündemin ortasına oturdu.

        Candaş Tolga, Özgan’a “1 ay önce rezervasyonu yapılan film neden gösterime girdiği gün vizyondan kaldırıldı” diye sordu. Özgan sadece “Öyle uygun görüldü” dedi.

        KOZAN’DA KAÇ SİNEMA VAR? NEDEN FİLMLERİ BELEDİYE BAŞKANI SEÇİYOR?

        Ben de bunun üzerine Saadet Partili Kazım Özgan’ı aradım ve öncelikle neden sinemada hangi filmin oynayacağına Kozan’da belediye başkanının karar verdiğini ve Bergen’in katilini koruyup korumadığını sordum.

        “Nagehan Hanım ben 2004’ten beri Kozan Belediye Başkanıyım. Arada bir tek 2014-2019 döneminde yoktum. Bu sinemayı biz kurduk, bizim iştirakimiz olan şirkete ait. 2014-2019 arası benim olmadığım dönemde sinemanın altyapısı mahvoldu, 2019’da yeniden gelince tekrar toparladık ancak bu kez de pandemi vurdu, son birkaç aydır insanlar yine gelmeye başladılar. Sonuçta burayı yalnızca sinema olarak düşünmeyin. Bir kültür merkezi olarak kullanıyoruz” dedi.

        REKLAM

        Özgan’a Kozan’da kaç sinema olduğunu sordum.

        “Tek sinema ve tek salon” diyerek ekledi: “Sonuçta burada her film oynatılamaz ki. Biz gençlere yönelik, şiddet içermeyen filmler seçiyoruz. Bazen de İlber Hoca gibi isimleri ağırlıyoruz ya da rahmetli Nejat Uygur gibi sanatçılar geliyorlardı, hem sinema hem sahne işlevi görüyor.”

        “Ama sonuçta Bergen için önceden rezervasyon yapılmış, gösterime girdiği gün neden kaldırdınız?” diye ekledim.

        “Nagehan Hanım bunlar doğru değil, bu film için konuşulmuştu ama hiçbir şey netleştirilmedi. Kaparo filan yatırılmış değildi, gösterime girip kaldırılmadı, hiç gösterime girmedi. Uygun görmedik.”

        Belediye Başkanı'na “Katil Halis Serbest’i tanır mısınız? O size telkinde bulundu mu?” sorusunu da yönelttim.

        “Çok iyi tanımam ama yıllardır burada, herhangi vurdulu kırdılı bir olayına rastlamadım. Mafya filan diyorlar, bu doğru değil, öyle olsa burada göz açtırmayız.”

        Bunun üzerine ben “Ama Sayın Başkan bir kadına kezzap atıp kurşunlayan bir adamdan bahsediyorsunuz. Onu aklıyor olmuyor musunuz?” deyince:

        “Ne münasebet! Bergen olayını eskiden bilirim, tasvip etmem mümkün değil. Korkunç bir hadiseydi, hatırlıyorum. Ama Halis Serbest’in benim tanık olduğum bir taşkınlığı ya da verdiği rahatsızlık yok, onu söylüyorum. Allah şahit bana bir telkinde bulunacak olsa bırakın oynatmamayı, inadına 1 ay oynatırım o filmi.”

        Son olarak Kozan Belediye Başkanı'na bunca tepkiye cevap olarak filmi şimdi gösterime sokmayı düşünüp düşünmeyeceğini sordum.

        “Yok” dedi, beni reklam olarak kullanıyorlar, IQ vs gibi yakışıksız göndermeler yapıyorlar bunları kabul etmem mümkün değil.”

        Diğer Yazılar