Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Nazenin TOKUŞOĞLU / HT PAZAR

        ntokusoglu@htgazete.com.tr

        Küba... Kristof Kolomb’un ilk yolculuğunda keşfettiği, Meksika Körfezi, Karayip Denizi ve Atlantik Okyanusu’nun kesiştiği yerde bulunan, İspanyol sömürgeciliğinin ardından Amerikan mandasının içine sıkışmış bir tutsak toprak. Bu kadar kendi içinde sıkışmış kalmış bir ada ülkesinden beklenmeyecek değerlere sahip. Latin dansının vatanı olan Küba’da dans ve müzik belki de esarete karşı bir tepki...

        Hasta la victoria siempre... Daima zafere doğru... Kafanızı kaldırdığınızda her yerde bu cümleyi görüyorsanız doğru yerdesiniz. Caddelerde sağa sola döndüğünüzde birbirinden şahane 52 model Corvette’ler, 57 model Chevrolet’ler görüyorsanız da doğru yerdesiniz. Son göreceğiniz model 59, devrimden sonra Amerikan arabaları giremediği gibi çıkamamış da. İyi olmuş... Çoğunun motoru yenilenmiş, sadece klasik araba tutkunuysanız bile gidebilirsiniz Küba’ya. Binalar eski, çoğu bakımlı, bakımsız olanlar da sanat eseri tadında. Reklam panoları 70’lerin renk ve karakterleriyle yazılmış. Müzik her yerde tanıdık. “Guantanamera”yı dinlemediğiniz gün yok. Hasta Siempre ve Chan Chan takipte. Sanki Geleceğe Dönüş filmi yeniden çekiliyor. Her şey o kadar eski ama sağlıklı ki, olsa olsa ışınlanmışımdır. Antonina Turizm’in sahibi Atilla Tuna ve 12 kişilik bir ekip eşliğinde hayatımın en unutulmaz gezilerinden biri başlıyor... Böyle bir yer yok, sizi temin ederim. Burası Küba... ‘Devrim’in son kalesi...

        CHE...

        Arjantin’de doğup 39’unuzda Bolivya’da öldürülüyorsunuz. Ama Küba’da evlerin duvarları, meydanlar, ressamların tuvalleri, tişörtler, bardaklar, sınıfların duvarları, puro kutuları, yüzükler, şapkalar sizsiniz. Asıl adınız Ernesto ama herkes size “Che” diyor, yani dost... Hayatı boyunca eşitsizlik, kapitalizm, diktatörlük, görgüsüzlük ve sömürge düzeniyle mücadele eden savaşçı bunları görse ne düşünürdü acaba? Nefret ederdi ya da halk onun sayesinde kimseye el açmadan para kazandığı için mutlu olurdu, ki bence ikincisi... İstanbul’a dönünce o gazla evin duvarına Atatürk kabartması yapmadıysam gece gece malzeme bulamadığımdan. Bu fakir ama gururlu halkın 47 yıl önce kaybettiği yakışıklı devrimciyi nasıl bağrına bastığına şahit oldum.

        CHE CASTRO’YU YANLIŞ ANLAYINCA...

        Castro, çok sevilse de, belki de hayatta olduğu için sevgi gösterisi anlamında Che’nin gölgesinde kalmış. Bir de üçüncü kahraman var Camilio Cienfuegos, adı az anılıyor, biz burada analım. Devrimi başlatan, bir ülkenin kaderini değiştiren, Küba’nın Atatürk’ü aslında Castro ama halkın Atatürk’ü Che, bu net... Bu arada Havana’daki Puerto Caddesi’nde bir parkta Ata’mızın büstü var, “Hiçbir şey tesadüf değildir” türünden bir bilgi...

        Sabun çaldım

        Yaşlı bir kadın yaklaştı yanıma... “Çattık” dedim, yine para isteyecek. Meğer istediği sabunmuş. Hâlâ karne sisteminin uygulandığı Küba’da şeker, tuz, pirinç, bulgur, süt gibi belli başlı gıdaları içeren 1 aylık paket veriliyor ama temizlik malzemeleri yetersiz. Para kazanamayan, dilenmeyi de gururuna yediremeyen Kübalılar sabun istiyor. Üçüncü gün durumu kavrayan ben, lüks otellerden sokağa sabun-şampuan transferine koyuldum. Zamanında Castro’nun yaptığını yaptım, zenginden fakire verdim. Sonra işi biraz abarttım tabii, bavulda ne varsa gaza gelip dağıttım. Oje, makyaj temizleyici, pamuk, rimel, ruj... Küba’ya gidecekseniz temizlik malzemelerini valize doldurun.

        GÖRÜN GÖRÜN GÖRÜN...

        Antonina Turizm’in sahibi Atilla Tuna uzun yıllar Küba’da yaşamış bir sanat tarihçisi... Bir yere turla gidecekseniz o bölgeyi iyi bilen rehber önemliymiş, yaşayarak öğrendim.

        Devrim Müzesi’nde Castro’nun toplantı yaptığı masa... Castro “Aranızda ekonomist var mı?” diye sorar. Tıp okuyan Ernesto Guevara el kaldırır. Castro onu maliye bakanı yapar. Ernesto şaşırır ama çaktırmaz. Sonradan anlaşılacaktır, Ernesto “Aranızda komünist var mı?” anlamıştır... Ve bu yanlış anlama darbeci bir liderin değil de masum bir köylünün paraların üzerine resminin basılmasına vesile olacaktır. Çünkü Che Merkez Bankası Başkanı da olmuştur. Fakir köylü hep kazanır, zengin ise kızgın ama sakindir çünkü herkes mutludur. Uzun lafın kısası her işte bir hayır vardır. Santa Clara’daki Che Guevara anıt mezarını mutlaka görün. Öldürüldüğü Bolivya’dan özel bitkiler getirilmiş, kemiklerinin bir kısmı altında gömülü.

        Küba’da güneşlenmek vakit kaybı, Maldivler’e gidin bunun için. Ha diyelim ki deniz ve kumsuz yapamıyorsunuz, gideceğiniz yer Varadero değil. Bodrum Gümbet’teki İngilizlerden farkınız kalmaz söyleyeyim. Biz Trinidad’da denize girdik.

        Son müziğini dinleyip salsa yapmak için Santiago’daki Casa De La Trova’yı not edin.

        Vinales’te 1961’de Meksikalı ressam Diego Morales’in (Frida Kahlo’nun kocası) öğrencisi Leo Ganzales Morillo tarafından kayaya yapılan ve evrim sürecini anlatan “El Murad de la Historia”ya bayıldım.

        San Francisco de Paula’da Nobel ödüllü Hemingway’in son 10 yılını geçirdiği ev ve “İhtiyar Balıkçı ve Deniz” romanını yazdığı Cojimar Köyü’ne gittim. Sürekli gittiği La Terazza’da yemek yedim. Romandaki ihtiyarla tanışmaya pek bir heveslendim ama yakınlarda rahmetli olmuş.

        Bunları biliyor muydunuz?

        Erkekler puro yüklenip geliyorlar ya sokakta satılanların sahte olduğunu hatırlatayım. Fabrikadan, etiket yapıştırılmadan yerlilerden alın.

        Jose Küba’nın en eski ve yaşlısı, 2001’den 2011’e kadar aralıklarla en uzun puroyu yaparak Guinness rekoru kırmış. Havana La Triada’da tanışabilirsiniz. Benito’nun Vinales’te çiftliği var. Üretilen tütünden taze puro alabilirsiniz. Yerlilerinin en beğendiği marka...

        Kadınlar için de çok sağlam istihbaratım var. Küba’da üretilen bir krem var, Alicia... 6 Euro, içeriği plasenta ve aloe. Ekipten Belma Muratoğlu 20 kutu falan aldı, kendisi emekli öğretmen... Özellikle sporla, meditasyonla ilgilenenler sipariş etmiş. Filiz Yolaçan, yine ekipten, üst düzey banka yöneticisi, süper zekâ; kuzen, anne, kanka derken gönlü razı gelmediği için 4 kere gitti dükkâna. Türkiye’de plasenta krem fırtınası hızla yayılıyor, benden duymuş olun. Ben de kobay olarak anneme aldım, inşallah okumaz.

        Daha neler...

        Küba’ya uyguladığı ambargo sebebiyle ABD her sene 1.18 milyar dolardan oluyormuş.

        BM raporuna göre Küba’da bin kişiden sadece 1’i cep telefonu abonesiyken doğumların tamamı profesyonel sağlık ekiplerince gerçekleştiriliyor.

        Dünyada 400 milyon kadın okuma-yazma bilmiyor ama bunların hiçbiri Kübalı değil.

        Küba profesyonel sporun yapılmadığı tek ülke.

        Küba’da ekmek yok. Pancar, pirinç, patates yeniliyor. Congri denilen siyah fasulyeli pilav en sevdikleri.

        Devlet evlenen gençlere ev ve içindeki tüm eşyaları veriyor 20 yılda geri ödüyorlar.

        Bir öğretmenin aylık geliri 20 dolar.

        Diğer Yazılar