Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Uçaktan iner inmez bir sıcak hava dalgasıyla karşıladı Tayland’ın başkenti Bangkok. Önce şikâyet ettiğim sıcaklık, konforun simgesi olan aşırı soğuk klimalar yüzünden tercih ettiğim bir şey haline geldi, o ayrı. Dünyanın en büyük takı üreticilerinden Pandora’nın ana fabrikasında her bir ürünün sıfırdan yapılışını görmek heyecan verici olacaktı. Fabrikayla ilgili ilk izlenimim de şehre adım attığım anda yaşadığım bu sıcak-soğuk meselesiyle ilgili...

        CENNET GİBİ FABRİKA

        On binlerce takıyı henüz kimse görmeden incelemek için tabii ki can atıyordum. Gel gör ki öncesinde sunumlar vardı. Sunumu yapan Claus Teilmann Petersen’in kurumsal sorumluluk sözcüsü gibi bir görevi var şirkette. Aslında markanın kalbi. Değerli taşın çıkarılışından son rötuşların yapıldığı ana kadar insanca atılan her adımdan o sorumlu. Sunum ilerledikçe olaya bakışım değişti. Işıl ışıl bileklikler hâlâ ilgimi çekiyordu ama bu konu çok önemliydi. Aklıma tam Leonardo DiCaprio’nun oynadığı Blood Diamond (Kanlı Elmas) filmi geldi, Petersen, filmin vermek istediği mesajı anlatan bir kolaj gösteriyordu. Filmin konusu Afrika’daki savaş bölgelerinde çıkarılan ve savaş düzenini finanse etmekte kullanılan “kanlı” elmaslardı. Petersen, kolumuza taktığımız bilekliklerde hiçbir işçinin kanının olmadığına emin olduklarını, bu konuda ciddi bir noktada olduklarının altını çizdi.

        1982 yılında kuyumcu Per ve eşi Winnie Enevoldsen tarafından Danimarka’da kurulan şirketin misyonu dünyanın her yerinde kadınlara modern ve ulaşılabilir fiyatlarda takılar sunmak. Üretim aşamasında 30 çift elin değdiği mücevherler var. Claus Teilmann Petersen Fabrikada çalışanlar böyle aranıyor.

        HAMİLELERE ÖZEL KIYAFET

        Fabrikada üretim yapılırken enerji ve su tüketiminin en az seviyede olmasına da dikkat ediliyor. Geri dönüşümü olan maddelerin kullanılmasına özen gösteriliyor. Murano camlarının kırık parçaları inşaat sektöründe kullanılması için veriliyor. Lastiklerinin yüzde 29’u çimento sanayiinde kullanıyor. Bu arada gezdikçe şu insana saygı meselesiyle ilgili detaylar da bir bir karşıma çıkıyor. En hoşuma gideni hamilelerin mavi kıyafetle, diğer bordo kıyafetli işçilerden ayrılması. Bu şekilde kadının hamile olduğunu anlayıp daha özenli davranıyorsunuz. İkinci hoşuma giden detay da üstleri arayan güvenlik görevlisinin önündeki yüksek platform. Malum milyon dolarlık değerli taş sirkülasyonu olan bir fabrika ve giriş -çıkışlar ciddi şekilde kontrol ediliyor. Arama yapan kişinin her seferinde eğilip kalktığını düşünün. Ne acı verici bir durum. Bel ağrısından ölür insan. Yetkililer de tam olarak böyle düşünmüş ve aranacak kişinin üstüne çıkacağı, arayanın her seferinde iki büklüm olmasını engelleyecek bir platform kurmuşlar.

        Türkiye hedefi

        Kazançlarının bir bölümünü o ülkenin önemli bir sorununun çözülmesine katkıda bulunmak için kullanan Pandora, Türkiye’de de “aile içinde kadına şiddet” alanını seçmiş. Öte yandan Türk tüketicisinin genç olması, Pandora’nın da ulaşılabilir fiyatlarla ürün sunması önemli bir detay.

        Diğer Yazılar