Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Onunla tanışıklığımız eskiden... Tabii ki sebep herkes gibi benim de bir Barış Manço hayranı olmam ve onu andığımız günlerde bir araya gelmemiz... Onu daha iyi tanıyıp sevmemin nedeniyse geçen sene oğlu Doğukan’la birlikte Survivor yarışmasına katılmamız ve sonrasında ailecek sağlamlaşan dostluğumuzdu. O tepelerden atlayan, çukurlarda sürünen, okyanusta saatlerce bize akşam yemeği avlayan Doğukan’ın da macera genlerini nereden aldığı belli oldu. Sosyal medyada sürekli deniz ve yelken fotoğrafları paylaşan Lale Abla şimdi de halatları kadınlar için eline aldı. 5. Uluslararası Kadınlar Yelken Haftası kapsamında Rusya, Belçika, Almanya, Avusturya, İngiltere, Hollanda ve Türkiye’den toplam 8 tekne ve 50 amatör kadın yelkencinin katılımıyla gerçekleşen organizasyonda “Sail Pink” sloganıyla meme kanserinin erken teşhisinin önemiyle ilgili duyarlılık yaratmak için yelkenlerini açtılar.

        ■ Modern Türk kadınının sembollerinden birisiniz. Kendinizi kadınlarımızın ufkunu açma adına sorumlu hissediyor musunuz?

        Güzel düşüncelerin için çok teşekkürler. Türkiye’de sembol olacak çok değerli kadınlar var, yanlarına varamayız bile. Ben kendi adıma yaşadıklarımı, deneyimlerimi, anılarımı paylaşmaktan mutlu olurum. Bilgimize, hizmetimize ihtiyaç duyulan her yerde olmak isteriz.

        ■ Teklif nasıl geldi?

        Teklif demeyelim, ben hep bu organizasyonun içinde oldum. Maceram 2006’da belki dünyada bile benzeri olmayan “Uluslararası Kadınlar Kupası”yla başladı. Tabii daha önce yelken hakemliğim ve eğitimim var. Kadınlar Kupası, Türkiye’de doğal olan “sponsor eksikliği” yüzünden son buldu. Ertesi sene yarış yerine bugün 5.’si yapılan “Uluslararası Kadın Yelken Haftası” başladı. İkisine katıldım. Bu sene meme kanserine karşı farkındalık yaratmak üzere destek vermek istedik. Sporun kadın bedenine katkılarından öte, kişinin vücuduyla daha yakın temas kurmak gibi bir işlevi olduğuna inanıyorum.

        ■ Kabul etmenizde oğullarınızın payı var mı?

        Doğukan iyi gaz verir... Doğukan bu aktif tarafımı sever, destekler ve gurur duyar. Ne de olsa gecenin yarısında o ve arkadaşlarıyla otocross yapmışlığımız var. Onlara sürpriz yapıp Babadağ’dan yamaç paraşütüyle atlamışlığım var. Bunlar onu şaşırtmaz.

        ‘EVET BİZ BİRBİRİMİZİ DESTEKLİYORUZ’

        ■ “Deniz ve yelkenle sınırları kaldırıp sevgi ve dostlukla çoğalacağız” sloganıyla çıktınız yola... Kadın isterse her şeyi yapabilir değil mi?

        Kadına her zaman eşitlik çerçevesinde baktım. Bu yüzyılda kadın bilgi, eğitim ve donanım olarak çok gelişti. Erkeklere ayrılmış dünyanın sınırlarını zorladılar. Denizlerin dibinden dağların zirvesine kadar her alanda imzaları var. Bizde de, bu kararlılıkta çok başarılı yöneticiler, bilim kadınları, sanatçılar, başarılarıyla erkekleri yaya bırakan kızlarımız var. Serbest dalışta dünya rekoru kıranları, tek başına Atlantik’i geçenleri unutmayalım. Evet biz birbirimizi destekliyoruz, başarılarımızla gurur duyuyoruz.

        ■ Meme kanserine yakalanan kadınlara ne söylerdiniz?

        En önemlisi bilinç. Benim şöyle bir sloganım var; “Farkındalık, bilgilenme ve kendini izleme” özellikle meme kanserinin üç savaşçısıdır. Tıbbın bugün geldiği noktada erken teşhis zaferle sonuçlanıyor. Bu etkinliğimizin ses getireceğine inanıyorum. Bunun ötesinde her bireyin karşı karşıya kalabileceği bu beter hastalıkla mücadele çok erken yaşlarda başlamalı. Sağlıklı yaşam reçetelerinin çok etkili olacağına inanıyorum. Doğru beslenme, spor, strese karşı güçlü kişilik gibi öğretiler genç yaşta insanın hayatına girebilmeli.

        ‘Yelken zor bir spor değil’

        ■ Deniz tutkunu olduğunuzu biliyorum. Denizde olmak size ne kattı?

        Deniz bebekliğimden beri hayatımda ama denizde yaşam ve yelken 50 yaşımdan sonra hayatıma girdi. İyi ki de girmiş. Denizi seven insanlar tıpkı hayvanları seven insanlar gibi doğayla, birbiriyle, hayatla barışık kişilerdir. Deniz barış dünyasıdır. Doğanın, sizin de sahibiniz olduğunu anlamaktır. Sevmek yetmez, saygı da duymanız gerekir. Yazın hayatımın 3’te 2’si teknede geçer.

        ■ Herkes spora yatkın mıydı takımda?

        Yelken sanıldığı gibi zor bir spor değil. Ekip olarak yapılıyor. İlla yarışmak da gerekmiyor. Ailece yapılabilecek mükemmel bir hobi. Tekneniz varsa her yerde yazlık eviniz var demektir. Denizdeki komşularınızla değişik koylarda karşılaşırsınız. Denizde yaşamak ayrıcalıktır. Aramızda çok iyi yelkenciler de var, merak sarıp denemek isteyenler de... Ama bir arada çok eğlendiğimiz kesin.

        Diğer Yazılar