Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İKİ dakikalığına evden dışarıya çıktınız, posta kutusundaki zarfları aldınız, tam içeriye gireceksiniz, kapı bam diye kapandı. Eyvah anahtar yok! Üstelik fırında yemek pişiyor, bebek de uyanmak üzere. Cep telefonu içeride. Hemen komşuya geçip eşinizi aradınız, telefonu kapalı. Toplantıya girmiş olmalı.

        Yardım rica etmek için arayacağınız insanlar var ama ne telefon numaralarını ne de soyisimlerini tam olarak hatırlıyorsunuz. Hatırladıklarınız ise telefon sorgulama sistemine kayıtlı değil.

        Onca abuk sabuk şarkı sözlerini hatırlıyorsunuz ama çok önemli telefon numaralarını ezberlemediğiniz için kendi kendinize kızıyorsunuz. Ama sorun değil! Bir çilingir çağrılır ve sorun halledilir.

        Basit bir olay, kolay bir çözüm. Yine de bir anda yaşanan çaresizlik, hiç akla gelmeyen bir değişimle olabilecek daha ciddi problemleri düşündürüyor. Ya cep telefonunuz kaybolsa, içindeki bilgiler bilgisayarınıza kayıtlı mı? Peki bilgisayar sistemleri ciddi bir virüs problemiyle zarar görse önemli bilgiler, ek belleklerde ve dosyalarda arşivli mi?

        Bir su baskını, deprem gibi doğal afetle karşılaşsanız, eviniz yerle bir olsa bir anda ulaşmanız gereken bilgileri yedek sakladığınız başka bir adres var mı? "Her şey de bu kadar üst üste gelmez ki" iyimserliğinden sıyrılıp olabilecek her türlü negatif etkenlere karşı önlem almakta fayda var.

        Son 20 yıl içerisinde geliştirdiğimiz, hepimizin esiri olduğu robotik yaşam bizleri iş alanımız dışındaki herkesten izole etti. Yaşadıklarımızı, duygularımızı ve kaygılarımızı telefon, Facebook ya da Twitter yoluyla paylaşır olduk.

        Arayamasak da, görüşemesek de sevdiklerimizle bir şekilde komünikasyon kurabildik. Yaklaşık 6 ay önce ortaya atılan "Facebook sona erecek" söylentisini duyduğumda ilk üzüntüm, yıllardır göremediğim dostlarımla kurulan bağlantımın tekrar yok olabilme gerçeğiydi. İşte tam bu söylentinin ardından meydana gelen panik, bilim ve teknoloji dünyasında da tartışıldı.

        Bir sistemin çöküşüyle bireylerin yaşayacağı sıkıntı kimbilir topluma hizmet veren banka, hastane, havayolları gibi sektörlerin bilgisayar sistemlerinin sekteye uğramasıyla kaça katlanırdı? Singapur'daki Star Enstitüsü Mühendislik Bölümü bilim insanları geçen hafta yaptıkları basın toplantısıyla artık fotoğraflar dahil tüm bilgileri mikrometre boyutlarına kadar küçülterek bir bellek oluşturmanın adımını attıklarını, bilgisayarların bir sebepten dolayı işlevlerini kaybettikleri anda bu kayıt sistemlerinin derhal kullanıma geçebileceğini açıkladılar.

        "Mikro patterning" teknikle çalışan bu sistemde, görüntüler mikroskopla seçildikten sonra istenilen bilgiler normal boyutlarda kâğıda dökülebilecek. Sistemin bulucusu Joel Yang, geçen seneki uluslararası elektron, iyon ve foton teknikleri ve nanofabrikasyon konferansında bir fotoğrafı 4000 kez küçülterek en büyük ödülü almıştı.

        Bilim ve teknoloji uzmanları bu tür ilginç buluşlarla olabilecek bilgi kayıplarını engellemeye çalışadursun, bizler evimizde ne yapabiliriz? Naçizane benden tavsiye:

        1- Bilgisayar kullanıyorsanız kendinize, hiç kimseyle paylaşmayacağınız bir e-mail adresi oluşturun. Oraya aşağıda listesini verdiğim bütün önemli bilgilerinizi anahtar kelimeyle oluşturduğunuz bir dosyayla gönderin. Ayda bir kendi kendinize e-mail gönderin ki hesabınız kapanmasın.

        2- Bilgisayar kullanıyor ya da kullanmıyorsanız hemen bugün bir defter alıp (en azından) aşağıda listesini verdiğim bilgileri kaydedin. Fotokopisini alıp bir örneğini de başka bir yerde yaşayan, telefon numarasını ezbere bildiğiniz, güvenilir bir aile bireyinize gönderin.

        Bilgi paketinizde olması gerekenlere örnekler:

        1. Bütün arkadaş, akraba ve gerekli işyeri telefonları, e-mailleri, varsa ev adresleri.

        2. TC kimlik, vergi, ehliyet ve pasaport numaralarınız.

        3. Sağlık sigortanızla ilgili tüm bilgiler.

        4. Banka hesap numaralarınız.

        5. Nüfus cüzdanı, evlilik ve askerlik belgelerinin kopyaları

        6. Sizin için değer taşıyan diğer bütün belgelerinizin varsa resmi numaraları ve alış tarihleri.

        Unutmayın ki bu önlemi alırken kaybedeceğiniz zamanla kazanacağınız bir hayatınız olabilir.

        Japonya'daki tsunami 'artıkları' Amerika'da

        AMERİKA'nın batı kıyısında yaşayanlar geçen hafta sahile gittiklerinde garip bir görüntüyle karşılaştılar. Kıyıyı büyük ağaç ve paslanmış araba parçaları ve egzotik balık ölüleriyle kaplı gören çevre sakinleri polise haber verdiler.

        Yapılan inceleme sonucunda geçen sene Japonya'da meydana gelen büyük tsunamiyle yıkıntı parçalarının denizle Amerika'ya kadar ulaştığı anlaşıldı. Çevreyi incelemeye gelen bilim insanlarının kaygısı diğer insanlardan çok daha farklı.

        Çünkü bu yüzen parçacıklara takılarak gelen bazı deniz canlıları var ki Amerika kıyılarında yaşayan ve birçok kişinin satarak hayatını kazandığı balık türlerini yok edecek özelliğe sahip. Doğanın doğal bir bariyerle birbirinden ayırdığı deniz canlılarının bir araya gelmeleri biyolojik bir dengesizliğe sebep oluyor. Böylece önceden orada yaşayan canlılar kurdukları düzeni kaybediyorlar.

        Oregon Üniversitesi Deniz Ürünleri Bölümü araştırmacılarından John Chapman'a göre, bu felaketle sadece Amerika kıyılarına has balık türlerinin sonunun gelmesi işten bile değil. Özellikle Japonya'dan gelen bazı yosun türlerinin ve kabuklu deniz ürünlerinin son derece agresif olarak ürediği söyleniyor.

        Çare olarak biyolojik savaş düşünülüyor. Bunu da gelen canlı türlerini yemeyi seven balıkları kıyıya bolca bırakarak yapacakları söyleniyor. Fakat kıyıların çoktan larva ve sporlarla dolmuş olması bu planın başarı ihtimalini düşürüyor.

        Milyonlarca dolarlık bir gidere sebep olacak bu gelişme, şu sıralar televizyonlarda, panellerde tartışılıyor.

        Diğer Yazılar