Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CUMHURBAŞKANI Erdoğan ile patlamaların, tehlike ve tedirginliğin de eşlik ettiği Afrika seyahatinin dönüşünde yaptığımız röportaj dün Habertürk Gazetesi’nde yayınlandı. Daha uzun versiyonu ise haberturk.com’da yer aldı. Ancak ağırlıklı olarak Türkiye meselelerinin ve Türkiye’de öne çıkan başlıkların arasında görünmez hale gelmesin diye, gezinin Afrika eksenli bölümlerinin bir kısmını köşeme taşımayı uygun gördüm.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika ile ilişkiler konusunda ayrıca “şunları da” dedi:

        -Afrika ülkeleri ile kurulan ilişkilerde şu an neredeyiz?

        Afrika bizim aslında 2005 itibarıyla “Afrika yılı” olarak ilan ettiğimiz bir süreçti. O başlayan süreci artık bir Afrika ortaklığı sürecine dönüştürdük. Göreve geldiğimizde Afrika’da 12 büyükelçiliğimiz vardı, bugün itibarıyla 39 büyükelçiliğimiz var. Afrika’dan ülkemizde neredeyse büyükelçilik yoktu, şimdi ise 31 Afrika ülkesinin büyükelçiliği de Türkiye’de var. Önemli olan bir konuda da şu: Göreve geldiğimizde Afrika ülkeleri ile aramızdaki toplam ticaret hacmi 3 milyar dolar iken, bugün ticaret hacmi 36 milyar dolara ulaşmış vaziyette. Bu da tabii Afrika ile Türkiye arasındaki münasebetlerin ne kadar olumlu istikamette geliştiğinin ifadesidir. Şu anda Türk Hava Yolları, Afrika’nın 30 ülkesinde 40 merkeze seyahat ediyor. Bugün Somali’ye haftalık sefer sayısını 7’ye çıkaracağımızı açıklayınca, Somalili basın mensuplarının nasıl olumlu bir tepki ortaya koyduklarını gördünüz. Aynı şey Cibuti’de, Etiyopya’da da oldu.

        -Yardımlardan hoşnut olanlar olduğu gibi, “Bizden çok daha zengin Müslüman ülkeler var. Biraz da onlar yardım yapsın” diyerek eleştirenler de var. Ne dersiniz?

        Büyük ekonomi olmak, hayır sahibi olmayı getirmez. Biz, ecdadımızdan gelen, genlerimizde olan o hayır sahipliğinin gereğini yerine getiriyoruz. Biz 2002 sonu itibarıyla fakir ülkelere 45 milyon dolar veriyorduk, şimdi ise 4.5 milyar dolar destek veriyoruz. Neden? Çünkü veren el alan elden hayırlıdır. Ama petrol ülkeleri, Müslüman ülkeler yani, sadece petrolün zekâtını verseler, fukara kalmazdı. İsim vermek istemiyorum, o tür zengin ülkelerden biri oraya girdi, ama fedakârlık söz konusu oldu mu yoklar. Yatırım noktasında da zaten yatırımların yapılmasını bile istemiyorlar. Mogadişu Limanı’nı 3 yıl oyaladılar... Israrlardan sonra Albayrak’a verdiler. Şu anda Somali oradan 2 milyon dolar kazanıyor. Halbuki o liman 3 yıl boyunca çalışmaya başlasaydı, çok ciddi bir enerji getirecekti Somali’ye.

        -Neden vermediler 3 yıl boyunca?

        Türkiye’nin yakın davranması birilerini rahatsız ediyor, üst üste telkinler oluyor. Biz geldik, yakın davrandık, hemen arkasından İngiltere bir toplantı düzenledi mesela... Sen o toplantıyı yapmaktansa atla gel Somali’ye... Ama hayır, hâlâ konteynerlerin içinde büyükelçilik işi yürütüyorlar.

        -Yani Somali yönetimi üzerinde etkin olan hâlâ “onlar”. Buradan bu sonuç mu çıkıyor?

        BM’den belli bazı destekleri almak Somali için önemli. Alamamaktan çekiniyor elbette. Bu gibi durumlar da Türkiye’nin neden “gündemi belirlenen bir ülkeden gündemi belirleyen ülke” olmak zorunda olduğunu gösteriyor.

        -Sizin ziyaretiniz öncesi saldırı gerçekleşmesinden dolayı sizin hedef olduğunuz da söylendi. Bu doğru olabilir mi?

        O şekilde düşünmek istemiyorum. Eğer öyle bir düşünce varsa, bu insani bir bakış açısıyla, vicdanı bir bakış açısıyla, hatta İslami bakış açısıyla bağdaşmıyor. Biz Somali halkına verdiğimiz hizmetlerin açılışlarını yapmak için gidiyoruz. Bizim buradaki tavrımız inanıyorum ki hem Somali halkına hem de onlara ciddi birer mesaj olmuştur. Bu mesajı halk alıyor. Cumhurbaşkanı şöyle dedi: “Saldırı ihtimaline karşı alınması gereken tedbirleri en ciddi şekilde aldık. Yoksa şu anda 1 milyon insan sokaklara dökülür, hastaneye kadar sizinle beraber yürürdü. Burada size karşı böylesine büyük muhabbet var.” Biz bu seyahatleri sürdüreceğiz. İnanıyorum ki bir gün hepsi doğruyu görecekler.

        Diğer Yazılar