Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÖNCE Suriye'deki en tehlikeli ve sahada Esad ile birlikte çalıştığına kimsenin şüphe duymadığı IŞİD adlı El Kaide bağlantılı örgütün Türkiye'den yardım aldığı yalanını uydurdular. Tutmadı. Bu tehlikeli örgütle Türkiye'nin mücadele içinde olduğu anlaşılınca bu kez de "Türkiye, Suriye ile savaş çıkarmaya çalışıyor yetişiiiin" diye tezvirata soyundular.

        Önce "900 km'lik sınırını koruyamıyorsun, sen nasıl devletsin" dediler. Esad rejiminin uçağı sınır ihlali teşkil eden uçuşlar yaptı; Türkiye'nin ilan ettiği angajman kurallarına göre ihtar edilmesine bile gerek yoktu, ama TSK defalarca ihtar etti, sonra da uçak vuruldu. Suriye'nin uçak ve helikopterlerle yaptığı taciz sayısı 4 ay içinde 42'yi bulmuştu. Kılıçdaroğlu ve paralel kuvvetler bu kez de "Vay ne gerek vardı uçağı vurmaya, yok efendim bu siyasi bir karardır" demeye durdular.

        Vaktiyle Dışişleri'ni ve özelde Davutoğlu'nu "Niye Suriye ile bu kadar ilgiliyiz, niye niye?" diye sıkıştırdılar. Sorunun cevabı gören her göz için belliydi: Türk ordusu Suriye'ye girmek zorunda kalmasın diye.

        Hiçbir devlet burnunun dibindeki rejim insanlara işkence ederken, muhalif olarak gördüğü kişilerin organlarını parçalayıp birer birer mahallelere dağıtırken, gözdağı vermek işin Şebbihalarına kadınlara tecavüz etmesi emrini verirken, çocukları zehirlerken oturup keyif süremez. O rejimle daha önce kurduğu iyi ilişkileri mazeret göstererek hiçbir şey olmamış gibi davranamaz. O rejimin yarattığı boşluktan faydalanarak oluşan boşluğu izlemekle yetinemez. O rejime direniyormuş gibi görünen IŞİD gibi kirli, karanlık yapıların o ülkenin geleceğini tehlikeye sokmasını bekleyemez. Komşu ülkenin güvenlik problemi, senin ülkenin güvenlik bunalımı sayılır. Örnek: Reyhanlı.

        Türkiye de kendisine muhalif süsü veren ama Esad'a karşı tek bir kurşun sıkmamış, hep diğer muhalif grupları baltalamış, Kürtlerle savaşmış, ÖSO ile savaşmış, İslami cephe tugaylarıyla savaşmış olan IŞİD'in güç kazanmasını önlemek için başka grupları desteklemeye çalıştı. Onları bir arada tutmaya, uluslararası hukukun dinamikleriyle hareket etmelerini sağlamaya çalıştı. Suriye meselesi, çatışma ve kaos uzadıkça Türkiye meselesi haline gelecekti, öyle de oldu. Ama çalışmalar yeterli gelmedi. Uluslararası baskılar, muhaliflerin çok parçalı yapısının oluşturduğu zorluklar ve Türkiye'nin Suriye ilgisini krimi-nalize etmeye azimli iç ve dış işbirlikleri, koordinasyon zaafı, yapılan bazı hatalar ve artık açıkça görülüyor ki "stratejik sırların konuya taraf olan başka ülkelere servis edilmesi" Türkiye'nin verim almasını engelledi.

        Son olay ise kan dondurucu. Dün uzun kulaklar, devletin en gizli toplantısını, Türkiye'nin bu beladan nasıl kurtulacağını mülahaza eden dört devlet adamının konuşmalarını kaydedip servis ettiler!

        Toplantı, IŞİD'in Süleyman Şah Türbesi'ne bombalı saldırı tehdidi yaptığı gün, yani 13 Mart günü yapılmış bir güvenlik toplantısı.

        O gün oturup her ihtimali ve imkânı masaya yatırmayana devlet denir mi? Peki hangi alçak motivasyon "devlet sırrı" kapsamındaki böyle bir konuşmayı "dinler" ve "yayınlar"?

        Türkiye'nin zaaf ve sorunlarının da konuşulduğu bir konuşmanın servis edilmesini hangi mantık izah edebilir?

        "Ama içerik" diyecek olanlar, bana ülkesinin güvenliği ve uzun vadeli sıhhati adına her tür olasılığı tartışıp ele almayacak tek bir devlet göstersin!

        "Ama içerik" diyecek olanlar, bana bir CIA şefinin dışişleri ve Pentagon yetkilileriyle yaptığı bir konuşmanın sızması ihtimalinde neler olacağını anlatsın!

        "Ama içerik" diyecek olanlar, NSA-Snowden vakasıyla malum casusluk olayından şu ana kadar ABD'nin güvenliğini tehlikeye atan tek bir bilgi sızmış mı, buna izin verilmiş mi, tek bir yayın organı bunu haberleştirmiş mi onu anlatsın!

        Tek kelimeyle rezalet, hainlik.

        Son söz: Ulusal güvenlik politize edilemez, muhalif de olsan tehdit varsa bu konuda topyekûn direnirsin. Millet olduğun oradan anlaşılır. Devlet olduğun oradan görünür. Bu milleti hak edip etmediğinin göstergesi, ulusal tehdit söz konusu olduğunda birleşmektir.

        Muhalefet partilerine duyurulur!

        Diğer Yazılar