Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir telefon... “Türkiye Futbol Federasyonu, kadın futbolunu tanıtmak adına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadın köşe yazarlarının katılımıyla bir maç organize ediyor. Katılır mısınız?” “Niye olmasın?” dedim, sonra olayı biraz kulak arkası ettim. Ancak maç için açıklanan ilk kadro, benim erkek arkadaşlarımın oldukça ilgisini çekti. Pek çok kişi beni izlemek bahanesiyle maça gelip Burcu Esmersoy ile formadeğiştirmenin geyiğini yaptı! Ancak maç sabahın köründe olduğu için pek çok kişi uykuyu platonik aşka tercih etti. Zaten hevesleri kursaklarında kalacaktı... Çünkü Türkiye’deki erkeklerin 10’da birinin kendisine âşık olduğuna kanaat getirdiğimEsmersoy, TFF Kadın Futbolu Elçisi unvanıyla forma giymedi, maçı sundu.

        ‘FİLE ÇORAP OLMADAN ÇIKMAM’

        Pazartesi Tarabya Metin Oktay Spor Kompleksi’nde buluştuk. Milliyet’ten Elif Aktuğ, Akşam’dan Sevim Gözay’la birlikte soyunma odalarının yolunu tuttuk. Sevim’in takımı mavi... Biz “kırmızı”... İyi güzel de, kırmızı takımın her şeyi large beden! Şort popomdan düşüyor, 5 numaralı formam neredeyse dizime gelecek! Bu durum radyocu Ebru’nun katılımıyla sorun olmaktan çıkıyor; şortlar belden iki kat yapılıyor, kollar kıvırılıyor... Sevim Gözay’ın soyunma odası faaliyetleri de beni benden alıyor: “File çoraplarım olmadan sahaya çıkmam, ben futbolcu çoraplarını giymem, atlet çok bol, ben kendiminkiyle çıkayım” diyor; hatun sanki yüz yıldır bu halde sahaya çıkıyor! Sevim oradan buradan makyaj malzemelerini bulup hazırlıklarını tamamlıyor. Elif verdiğim kremi “parlak değil” diye geri çevirirken aynada abisinin formasını giymiş bir küçük haytaya dönüştüğümü fark ediyorum. Rimeller, allıklar sürülüyor, Elif beni “Pas vermezsen şortunu indiririm kıııızzz” diye tehdit ediyor. Sevim “Formaların altına bikini giyseydik golden sonra çıkarırdık harika olmaz mıydı?” diyerek bizi pişmanlığa sürüklüyor! Her birimiz yeşil sahaların değişmez golcüleriyiz ya, gol atarsak yapacağımız atraksiyonların hayalini kuruyoruz. O anda antrenör Nurper Özbar, topluyor kırmızı takımı. İlk iş takılarımızı çıkarttırıyor!

        ‘SONRAKİ MAÇLARA BAKACAĞIZ’

        Asıl futbolcu hatunlarla tanışıyoruz. O kadar sevimli ve güzeller ki. “Harbi” havaları var, her biri ayrı birer fırlama. Maç bir basket sahasında 7’ye 7 oynanacak. Kaleciler ‘gerçek’, takımlarda da 3 profesyonel, 3 de bizim gazeteci, iş kadını, sanatçı grubundan oyuncu olacak. Çıkıyoruz sahaya... Çoğumuz daha ısınmalarda yoruluyor. TFF Futbol Genel Direktörü Ersun Yanal ile TFF Herkes İçin Futbol Proje Müdürü Zeynepgül Ene konuşuyor. Elazığ’daki deprem için 1 dakikalık saygı duruşunun ardından gazeteci-hakem Hilal Gülyurt başlama düdüğünü çalıyor.. İlk 10 dakika takım kaptanımız şarkıcı Fulden Uras’ın sahada donakalışını izliyorum. Sonra hoca beni maça alıyor ve şov başlıyor. Hem koşuyor, hem tezahürat yapıyorum. İlk yarı 1-1 bitiyor. İkinci yarı ise 6-3 mağlubiyetimizle... Bunun nedeni de mavi takımdan 6, bizden ise 4 kişinin gerçek futbolcu oluşu... Yani “Biz daha iyi oynadık, onlar gol attı” görüşüm sabit! Bizi dedesi antrenör, babası futbolcu olan Su’nun sahada su gibi akması kurtarıyor biraz. “Kontrolsüz güç güç değildir” sloganı bir kez daha doğrulanıyor, dilim dışarıda alıyorum bana takılan madalyayı! Yenildik, “Önümüzdeki maçlara bakacağız artık” diyorum. İşteyerinde performansımı anlata anlata bitiremiyorum: “Diğer gazeteci kızlar ne ofsayt biliyor kardeşim, ne taç, ne korner. Ben bi koştum, bi çalım... Topu göğsümde yumuşattım, bi kafa, bi rövaşata...”

        “KADİFE AYAKLI!”

        Ancak maçta beni izleyenler var! Spor servisimizden Cem Akyüz “Abi top ayağına gelsin de fotoğrafımı çekeyim diye göbeğim çatladı”, Ulaş Gürşat “Kadife ayaklıydı canım” diyerek herkesi güldürünce tüm balonum sönüyor. Spor servisi beni niye Güiza’ya benzetiyor? Giyindik, süslendik, koştum, topa vurduk, fotoğraf çektirdik, geyiğimizi yaptık, madalyalarımızı aldık geldik... Ama Eduardo Galeano’nun “Gölgede ve Güneşte Futbol” adlı kitabında dediği gibi “Futbol sadece futbol değil”; bazıları için... Türkiye’de kadın olup da futbol oynamaya çalışan o kızlar için bunun böyle olduğunu görmek hiç de zor değil. Marmara Üniversitesi, Zeytinburnuspor ve Kartalspor’dan futbolcular var maçımızda... Her biri sponsorlarının olmamasından yakınıyor. Marmara’dan Büke “Deplasmana giderken yol parasını bile çoğu zaman antrenörümüz veriyor” diyor. Biri şut çeker de gol olur mu bilmem ama yazıyı bir orta ile bitirmek istiyorum: “Bu genç futbolcu kızların sponsora ihtiyacı var.”

        Kimler oynadı? Konuk oyuncular: Özlem Dalga (Bloomberg), Elif Aktuğ (Milliyet), Sevim Gözay (Akşam), Hilal Ergenekon (FOX), Gülnaz Can (TV 24), Önay Seylan (Show TV), Aşk Böcüğü Ebru (Number One TV), Esin Taboğlu (Avukat), Fulden Uras (Sanatçı), Kübra Subaşı (Show TV) ve ben. Futbolcular: Su Bayram, Bürke Köksalan, Sultan Demirci, Nurcan Çelik, Gülbahar Doğan, Eda Duran, Şeyda Kösterelioğlu, Müge Canel , Özlem Üstün, Serenay Aktay, Sibel Cebe, Duygu Erdoğan, Elif Ataol, Perihan Yılmaz, Semra Bulut, Ümmühan Şenel, Büşra Bayhan.

        Diğer Yazılar